Şimdi duygusal olma zamanı değil, Tamam mı? | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المُناسب لتكوني عاطفيّة ، حسناً ؟ |
- Bay Castle, şimdi oyun zamanı değil. | Open Subtitles | سيّد (كاسل)، الآن ليس الوقت المُناسب لأعمالك المسرحيّة. |
Neden bırakmak istediğini anlıyorum Harold, ama şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | أفهم سبب رغبتك في التوقف (هارولد). لكن هذا ليس الوقت المُناسب. |
Şimdi sırası değil, cidden. | Open Subtitles | ليس الوقت المُناسب الآن لكم جميعاً حقاً |
Şimdi yalnız başına bir şeyler yapmanın hiç sırası değil Carter. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المُناسب لعملكِ بمُفردكِ يا (كارتر). |
Namaste demek için hiç de uygun bir zaman değil bu. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المُناسب لقول مرحباً بالهندية. |
Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | الآن، إنه ليس الوقت المُناسب. |
Burası zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المُناسب. |
Şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | الأن ليس الوقت المُناسب. |
Zaman mı, zamanı değil mi. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المُناسب! |
- sırası değil. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت المُناسب. |
- Opal, bunun sırası değil. | Open Subtitles | " ليس الوقت المُناسب يا " أوبال |
- Bunun sırası değil. | Open Subtitles | . -هذا ليس الوقت المُناسب |
Suçlama oyunu oynamak için hiç uygun bir zaman değil! | Open Subtitles | إن هذا ليس الوقت المُناسب للعب لعبة إلقاء اللائمة! |
iyi bir zaman değil diye düşündüm Hayır O bekler. | Open Subtitles | ظننتُ أنه ليس الوقت المُناسب - لا، سينتظر - |