Şu an iyi bir zaman değil. Altıma kaçırmak üzereyim. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً أنا على وشك الدخول للحمام |
Önemli bir görüşmedeyim, şuan konuşmak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أنا في اجتماعٍ الآن لذا ليس الوقت مناسباً للكلام |
Evet, şu an iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | أجل، ليس الوقت مناسباً الآن |
Tanıya bakılınca belki de evlenmek için pek uygun bir zaman değil gibi. | Open Subtitles | لذا، وفقاًللتشخيص.. ربما ليس الوقت مناسباً للزواج |
Şu an uygun bir zaman değil, annesi gerçekten hasta. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً حالياً امها مريضة جداً |
- Audrey, oyunun sırası değil. | Open Subtitles | "أودري"، ليس الوقت مناسباً لألاعيب فتيات المدرسة. |
Şuan sorun çıkarmanın sırası değil.. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً لإثارة المشاكل |
İyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً |
Mary, şuan hiç iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ماري, ليس الوقت مناسباً لهذا |
Bill şu an iyi bir zaman değil | Open Subtitles | (بيل) ، ليس الوقت مناسباً الآن ، حسناً؟ |
Şimdi pek de iyi bir zaman değil Clarice. | Open Subtitles | " ليس الوقت مناسباً " كليرس |
Daphne şu an hiç de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | (دافني)، ليس الوقت مناسباً... |
Şey Jimmy aslında şu an uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | أهلاً يا (جيمي)، ليس الوقت مناسباً في الواقع. |
uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً. |
Şimdi uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً الآن |
Şimdi uygun bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً الآن |
-Pes etmenin sırası değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً للإنسحاب يا (نيد) |
-Pes etmenin sırası değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسباً للإنسحاب يا (نيد) |