"ليس جيدًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi değil
        
    • iyi değildir
        
    • hiç hoş değil
        
    • iyi olmadığını
        
    • iyi bir şey
        
    Hızlı iklim değişikliği dalgaları yaşanırdı, karmaşık yaşam için hiç de iyi değil. TED وقد تكون هناك سلاسل تغيرات مناخية سريعة، وهذا ليس جيدًا لحياة معقدة.
    Her neyse nerden bakarsan bu iyi değil. Open Subtitles على أي حال، النظر إلى ذلك، هذا ليس جيدًا
    Sanığın hakkında yalan söylemek, bu hiç iyi değil. Open Subtitles أن تكذب بخصوص حجة غيابك هذا شيء ليس جيدًا إطلاقًا
    Annem her zaman, yemek yerken ciddi konular konuşmak iyi değildir derdi. Open Subtitles أمي تقول دائمًا: الحديث في أمور جادة أثناء تناول الطعام ليس جيدًا
    O zaman niye kızımdan bahsediyorsun, hiç hoş değil. Open Subtitles ،إذًا لماذا تذكر ابنتي .ليس جيدًا أيضًا
    En azından o konuda iyi olmadığını biliyoruz. Open Subtitles نحنُ نعلم بأنهُ ليس جيدًا في هذا الأمر على الأقل
    Olmaz patron bey. Çok sıcak. Beklemek iyi değil. Open Subtitles إنّه خبر غير مبشر يا رئيس، فالانتظار ليس جيدًا للجثة.
    İyi değil. Open Subtitles لقد عاد الرجل, ولكن الأمر ليس جيدًا ليس جيدًا
    Eğer bakmak neyse, bu iyi değil. Open Subtitles على أي حال، النظر إلى ذلك، هذا ليس جيدًا
    Hayır, hayır, hayır... Bu yeterince iyi değil. Open Subtitles لا، لا، لا، هذا ليس جيدًا بما فيه الكفاية
    Evet. Yani, pek iyi değil, ama Mısır'da bir kaç yıl önce aynı mülteci kampında çalıştık. Open Subtitles أجل، أعني، ليس جيدًا ولكننا عملنا سويًا بنفس مخيم اللاجئين
    Sürekli çocukların etrafında olması iyi değil dedim Mitch'e. Open Subtitles "ولقد أخبرتُ "ميتش بأنَ هذا ليس جيدًا أن يبقى حول الأولادِ كثيرًا
    İyi değil. Hiç iyi değil. Open Subtitles ليس جيدًا، ليس جيدًا على الإطلاق
    Bu hiç iyi değil. Yine oluyor. Open Subtitles هذا ليس جيدًا فهو يحدث مجددًا.
    - Bugün iyi iş çıkardınız. - Connors'ı kurtaracak kadar iyi değil. Open Subtitles عمل جيد اليوم - (ليس جيدًا بما فيه الكفاية لإنقاذ (كونورز -
    Eğer sorun olursa, sana "iyi değil" diye mesaj vereceğiz. Open Subtitles ولو كانت هناك مشكلة سنرسل لك رسالة "ليس جيدًا".
    İyi değil. Open Subtitles ليس جيدًا لقد حاولنا إعادتها للمنزل
    Sana sunduğum teklif iyi değil. Open Subtitles الاتفاق الّذي أعرضه ليس جيدًا.
    (Kahkahalar) Ama bu şirket için pek de iyi değil, farklı fikirlere sahip insanlar için de. TED (ضحك) ولكن هذا ليس جيدًا للشركة ولا لأي شخص لديه أفكار مختلفة.
    Eğer emzirme desteğimiz çok yönlü değilse, yeterince iyi değildir. TED إن لم يكن دعم الإرضاع لدينا متعدد الجوانب، فإنه ليس جيدًا بما فيه الكفاية.
    Bu hiç hoş değil. Open Subtitles . هذا ليس جيدًا.
    Bütün Central City'e kahramanlarının onu durdurmak için yeterince iyi olmadığını gösterdi. Open Subtitles (لقد أرى كل من بـ(سنترال سيتي أن بطلهم ليس جيدًا كفاية ليوقفه
    - İyi bir şey olamaz. Open Subtitles بالتأكيد ليس شيئًا جيدًا ليس جيدًا على الإطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more