İşin içinde bit yeniği olduğuna inanıyor, bu senin suçun değil. | Open Subtitles | أظن أنّها تعتقد بأن هنالك ما هو أكثر بالأمر، بأنّ ذلك ليس ذنبك |
Çok kibirli olman da senin suçun değil. | Open Subtitles | و أنا متأكدة أنه ليس ذنبك أنك مغرورة هكذا |
Onları uyardın, ciddiye almadılar. Böyle olur tabii. senin suçun değil. | Open Subtitles | خذرتهم ولم يأخذوا الأمر على محمل الجدية، هذا ما حدث، ليس ذنبك |
Bu senin hatan değil. Seviyormuş gibi yapabilir ve bunu başkalarında gördüğünde tanıyabilirsin. | Open Subtitles | إنـه ليس ذنبك ، تستطيعين أن تسخـري منـه وأعتقد بأنك تستطيعيـن ملاحظـتـه على الآخرين |
Veronica'ya olanlardan biz sorumlu değiliz. Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | ما حدث لفيرونيكا، لسنا مسؤولين عنه إنه ليس ذنبك |
Geçen sene o polisle yaşananlar senin suçun değildi. | Open Subtitles | ما حدث مع ذلك الشرطيّ العام الماضي ليس ذنبك. |
Biyolojik annen olması senin suçun değil, biyolojik kızı olman da onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس ذنبك أنها أمك الحقيقية أيضاً ليس ذنبها أنك إبنتها الأصلية |
senin suçun değil bu ama tam nişan partisi yapacakken çıkınca aklıma şöyle bir şey düştü... | Open Subtitles | هذا ليس ذنبك. لكنّك أظهرته على حين أحاول التخطيط لحفل خطوبتي مما جعلني أقول في نفسي: |
- Umarım mahvetmem. - senin suçun değil. | Open Subtitles | أتمنى أن لا أكون قد أفسدت الأمر - ليس ذنبك - |
Hiçbirimiz fark etmedik, tamam mı? Biliyorsun, senin suçun değil. | Open Subtitles | .. لم يتوقع أحد منا ايضا هذا ليس ذنبك |
Sana böyle hissettirmesi senin suçun değil. | Open Subtitles | ليس ذنبك انه جعلك تشعرين بتلك الامور |
Özür dilerim. senin suçun değil. House'un da suçu değil. | Open Subtitles | معك حقّ، وأنا آسفة فالذنبُ ليس ذنبك |
Bu aileye olanlar senin suçun değil. | Open Subtitles | أيما ألمّ بهذه العائلة فهو ليس ذنبك. |
Biliyorum, bu senin hatan değil ve elinden bir şey gelmez. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا ليس ذنبك ولايمكنك ان تتعامل مع الامر |
Yetişme tarzına rağmen, hiçbiri hiçbiri senin hatan değil. | Open Subtitles | بالرغم من تربيتك الجيدة ولكن هذا ليس ذنبك |
Hayır, bu senin hatan değil. Biraz da benim hatam. | Open Subtitles | لا ،هذا ليس ذنبك إنه ذنبي جزئيا ً |
Bak, eğer çözümün işe yaramıyorsa, bu senin hatan değil. | Open Subtitles | إذا لم ينجح حلك فالذنب ليس ذنبك |
Size bu kadar eziyet ettiklerini bilmiyordum. Hye Ji ve Il Ho'nun ölümleri senin suçun değildi. | Open Subtitles | إن موت هاي جين وإي هو ليس ذنبك |
Hepsi senin suçun değildi biliyorum | Open Subtitles | كنت أعلم أن الذنب ليس ذنبك كلياً |
Senin bir suçun yok. İkimiz de sana yardımcı olmak istiyoruz. | Open Subtitles | أنه ليس ذنبك, كلانا نريد أن نساعدك لتعود إلى صوابك |
Sorun değil, Eva. Bu senin hatan değildi. Seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا بأس (إيفا)، إنه ليس ذنبك أنا لا ألومك |
Bu senin hatan degil. | Open Subtitles | ليس ذنبك. |
Değilsin, suç sende değil. | Open Subtitles | لا تشعري بالمسؤولية ليس ذنبك |