Üzgünüm tatlım, ama seninle eve gidecek vaktim yok. | Open Subtitles | آسف عزيزتي، ليس عندي وقت لذهاب إلى البيت معك |
Üzgünüm, ama bunu doğru şekilde yapacak vaktim yok. | Open Subtitles | آسف ، لكن ليس عندي وقت للعمل فى الطريق الصحيح |
Üzgünüm, ama bunu doğru şekilde yapacak vaktim yok. | Open Subtitles | آسف ، لكن ليس عندي وقت للعمل فى الطريق الصحيح |
Öğleden sonra hiç vaktim yok ve akşam da hava karanlık oluyor. | Open Subtitles | في الزوال ليس عندي وقت, أما بالنسبة للمساء فالظلام حالك. |
Kylie, hava milyar derece oldu. Evcilik oynayacak Zamanım yok. | Open Subtitles | كايلي، انها بليون درجة خارجا ليس عندي وقت للعبة البيت |
20 yıllık aptal bir intikam hikayesine ayıracak Zamanım yok. | Open Subtitles | ليس عندي وقت لقصة انتقام ساذجة عمرها عشرون عاماً. |
- Anca bir mal yapar bunu! - Seninle uğraşacak vaktim yok. | Open Subtitles | ــ كان تصرفاً غبياً ــ ليس عندي وقت لهذا الهرا |
Korkunç beyaz alışkanlıklarını çıkarıp atacak kadar vaktim yok, o zaman ya benim için sadece etten bir çubuk olduğunu kabul et, ya da burda bitsin. | Open Subtitles | ليس عندي وقت لكي أجعلك تمتنع من عادات البيض اللئيمة إما أن تقبل حقيقة |
- Şu anda buna vaktim yok, anladın mı? | Open Subtitles | ليس عندي وقت لهذا الان اتفقنا؟ ما خطبك؟ |
Bunu cevaplayacak vaktim yok. | Open Subtitles | ليس عندي وقت لاجابة كل هذه الأسئلة. |
Bay Costanza, gerçekten hiç vaktim yok. | Open Subtitles | سيد كوستانزا، ليس عندي وقت لهذا. |
Tanrım! Baba, bunlar için hiç vaktim yok. | Open Subtitles | رباه, أبي , أنا ليس عندي وقت لهذا |
- Okumaya çok vaktim yok. - Şey, okumaya zaman ayırmalısın. | Open Subtitles | ليس عندي وقت كثير للقراءة - حسنا , أنت يجب تأخذ وقت للقراءة - |
Bu kapıya kadar bırakma olayına ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | ليس عندي وقت لسياقة كهذه كموزعة حليب. |
Her şey değişti. Yemeğe vaktim yok. | Open Subtitles | لقد تغير كل شيء ليس عندي وقت للغداء |
- Pek vaktim yok. | Open Subtitles | ليس عندي وقت كثير. |
George, bunun için vaktim yok. | Open Subtitles | جورج، ليس عندي وقت لهذا. |
Hayır, hayır. Şimdi vaktim yok. | Open Subtitles | لا، ليس عندي وقت الآن. |
Bunun için hiç Zamanım yok. | Open Subtitles | اتعرفون؟ أنا في الحقيقة ليس عندي وقت لهذا. |
Bak, fazla Zamanım yok. | Open Subtitles | انظر، ليس عندي وقت كثير، أنا أبحث عن امرأتين |