"ليس لدي سبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir sebep yok
        
    • neden yok
        
    • bir sebebim yok
        
    • için bir nedenim yok
        
    Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu düşünmem için bir sebep yok. Open Subtitles نعم، أعلم ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية
    Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu düşünmem için bir sebep yok. Open Subtitles نعم، أعلم، ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية
    Ayrıca Michael'ın ölmesini istemem için bir sebep yok. Open Subtitles حقيقة حصرية " ليس لدي سبب لرغبتي بموت " مايكل
    Bütün gün Elkins'leri aradım. Size yalan söylememe neden yok. Open Subtitles حاولت الإتصال بإلكينس طوال اليوم ليس لدي سبب لأكذب عليك سيدتي
    Buraya kadar geldiğime göre, artık düşmanın olmak için bir sebebim yok. Open Subtitles ، الآن بعد جئت لهذا الحد ليس لدي سبب لأن أكون عدوك
    Eski halime dönsem bile, artık yaşamak için bir nedenim yok. Open Subtitles حتى لو عدت لحالتي الطبيعية , ليس لدي سبب لأعيش
    İnanmamam için bir sebep yok. Ayrıca Sam'de yanımda olacak. Ona güveniyorum. Open Subtitles حسنٌ، ليس لدي سبب لعكس هذا و "سام" سوف تكون هنا وأنا أثق بها
    Olmamam için bir sebep yok. Open Subtitles ليس لدي سبب لألا افعل
    İnanmamam için bir sebep yok. Open Subtitles ليس لدي سبب لعدم ذلك
    Burada kalmam için bir sebep yok. Open Subtitles ليس لدي سبب للبقاء هنا.
    Açıkçası sana yardım etmem için ortada bir neden yok. Open Subtitles لأكون صريحاً ليس لدي سبب يساعدك
    Bunu asla yapmam. Yapmam için bir neden yok. Open Subtitles لم أقوم أبداً بهذا ليس لدي سبب
    Ona kızgın olmama engel olack bir neden yok. Open Subtitles ليس لدي سبب لتغيير ذلك
    Evet, biliyorum, vaskülit olması için bir sebebim yok. Open Subtitles نعم، أعلم ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية
    Yerel haberlerde spikerlik yapamıyorsam yaşamak için bir sebebim yok demektir. Open Subtitles إذا لم أستطع تقديم الأخبار المحلية ليس لدي سبب لأعيش
    Hayır, oraya gitmek için bir sebebim yok. Open Subtitles لا، ليس لدي سبب للذهاب إلى هناك
    Sinirli olmak için bir nedenim yok. Sınırlandırılmış değilim, yazgımdan dolayı hayal kırıklığı duymak için de çok gencim! Open Subtitles ليس لدي سبب لأقلق ,أنا لست مقيدة و أنا يافعة لأكون محبطة من نصيبي
    Biz misafirlere bakacağız. Gel Rufus. Daha fazla kalmak için bir nedenim yok. Open Subtitles ليس لدي سبب للبقاء هنا أطول مما بقيت
    Kalmak için bir nedenim yok. Open Subtitles ليس لدي سبب للبقاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more