Savaştan uzak kalmak için fena bir yer değil. | Open Subtitles | انه ليس مكان سيء للبقاء فيه لحين انتهاء الحرب اليس كذلك ،يا آنسة |
Vidalar hep düşer. Dünya mükemmel bir yer değil. | Open Subtitles | البراغي تسقط دائما العالم ليس مكان مثالي |
Mikey, burası tuvalete gidilecek türden bir yer değil. | Open Subtitles | ميكي, هذا ليس مكان جيد إذا أردت الذهاب إلى الحمام فيه |
Tabii bale olmadığı sürece fakat burası bale yeri değil. | Open Subtitles | انا أٌقوم بالطبل فقط وهذا ليس مكان مناسب |
Defolun gidin! Sizin gibi iğrenç görevlilere burada yer yok. | Open Subtitles | إنصرفوا هذا ليس مكان للأوغاد المسؤولين. |
Ayrılın. Burası aile kavgası için uygun değil. | Open Subtitles | توقفوا يا قوم، هذا ليس مكان حل النزاعات العائلية |
Belki de burası benim için uygun bir yer değildir. Belki de burası hiçbirimiz için uygun bir yer değildir. | Open Subtitles | ربما أنه ليس مكاني , ربما ليس مكان لنا جميعاً |
Burası insanların inanışlarına müdahale eden bir yer değil. | Open Subtitles | هذا المكان ليس مكان لندخل فيها معتقداتهم |
Dünya mükemmel bir yer değil, ama senin, benim ve onlar gibiler, belki dünyayı mükemmel kılabiliriz. | Open Subtitles | أن العالم ليس مكان مثالي لكن ربّما يحبونك الناس، آرثر وأنا وهم نستطيع جعله هكذا |
Dedektif, karakol çocuklara göre bir yer değil. | Open Subtitles | أيتها المحققة.. مركز الشرطة ليس مكان مناسب للأطفال |
Burası piknik yapılacak yer değil, ne işiniz var burada? | Open Subtitles | حسناً, هذا ليس مكان للنزهة ماذا تفعلون هنا أيها الرجال ؟ |
Unut gitsin. Hiçbir yolu yok. Bak, bilim adamı oluşunu anlıyorum, ama burası deney yapmak için uygun bir yer değil. | Open Subtitles | أنسى ذلك ، لايوجد مفر بالجحيم ، أنظر , أتفهم ماهية علمك، ولكن هذا ليس مكان للتجارب. |
Burası tren veya tekneye binilecek bir yer değil. | Open Subtitles | إنه ليس مكان يمكنك الذهاب له بقارب أو قطار. |
Öyle fark edilmeden elini kolunu sallayarak girip çıkacağın bir yer değil. | Open Subtitles | ليس مكان يُمكنك التجول فيه بشكل غير لائق دون أن تُلاحظ. |
İşte geldik. O kadar da köhne bir yer değil. | Open Subtitles | هذا مكاني اتعلمي انه ليس مكان تافه كما يبدو |
Küller içindeki bir şehirdeki haydutlara uygun bir yer değil. | Open Subtitles | هذا ليس مكان للأوغاد المقنعين، مدينة في الرماد. |
Zannedersem at, başlamak için kötü bir yer değil. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الحصان ليس مكان سيء يبدأ فيه |
umarım işinizi korursunuz dünya size göre bir yer değil bana göre değilse sana göre de değil | Open Subtitles | يا رجل اتمنى ان ابقى فى هذا العمل العالم ليس مكان لك العالم ليس مكان لى لانة لا يناسبك |
- Gabrielle, Martin, Burası yeri değil. Bunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | غابرييل, مارتين, هذا ليس مكان مناسب تعرفان ذلك |
Karın kaslarının yeri değil burası. | Open Subtitles | . هذا ليس مكان عرض عضلات البطن . آسف |
Gerçekte öyle bir yer yok. | Open Subtitles | هذا ليس مكان حقيقي. |
Silahlı bir hamur köftesi. Hem burası evli bir kadına uygun değil. | Open Subtitles | شخص قصير بمسدس وهذا ليس مكان لإمرأة متزوجة |
Ve orası pek de güvenli bir yer değildir. | Open Subtitles | و هذا ليس مكان آمن لتتواجدي به |