"ليس هناك ما" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey yok
        
    • hiçbir şey yok
        
    • birşey yok
        
    • bir şey yoktur
        
    • gerek yok
        
    • kadar yok
        
    • bir şeyin yok
        
    • bir şeyimiz yok
        
    • bir şey değil
        
    • bir şeyim yok
        
    • hiçbir şey yoktur
        
    Yapabileceğim bir şey yok. Yardım etmek isterdim... - ama yapamam. Open Subtitles أنا آسف ,ليس هناك ما أستطيع فعلة,أود المساعدة ,لكن لا أستطيع
    Eğer Santillan arkadaşınızı aldıysa yapabileceğiniz bir şey yok demektir. Open Subtitles إذا سانتيلان أخذ صديقك ليس هناك ما يمكنكم القيام به
    Ne düşündüğünüz çok önemli değil zaten yapabileceğiniz bir şey yok. Open Subtitles حسناً، لا يهم ماذا تظنون لأنه ليس هناك ما تستطيعون فعله.
    Deli misin sen? Orada yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles ليس هناك ما يمكنك القيام به بالخارج هناك
    Domuz yavrularını ayırana kadar benim halledemeyeceğim bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك ما لا يمكنني فعله حتى نفصل صغار الخنازير
    Ne de olsa hatırlamıyordun, bunda üzülecek bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك ما يجعلك مُستاء، بما أن ليس لديك ذاكرة عنهُ
    O zaman endişelenmenizi gerektirecek bir şey yok, gülleriniz hariç tabii. Open Subtitles اذن, ليس هناك ما تقلق بشأنه, ماعدا ازهارك بالطبع
    Yatak sorunum yok benim. Beni rahatsız eden bir şey yok! Open Subtitles ليس لدي مشاكل حجره نوم , ليس هناك ما يزعجني في حجره نومي
    Zaten yapacak bir şey yok, başka bir kadınlasın senin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum. Open Subtitles على أى حال ، ليس هناك ما نفعله إن لديك امرأة أخرى و بوجود امرأة أخرى ، إننى لا أريد أن أعرف شيئاً عنك
    Beni uyardığın için sağol, ama korkacak bir şey yok. Open Subtitles أنا أقدر تحذريك، لكن ليس هناك ما يوجب الخوف
    Öğrenmek istediği bir şey yok. Acele etmeliyim. Open Subtitles أقصد ليس هناك ما يريد معرفته, عليّ الأسراع
    Yapabileceğim bir şey yok. Kaptan gitmemiz gerektiğini söylüyor. Open Subtitles ليس هناك ما يمكن أن أفغله عندما يقول الفائد أن علينا أن نذهب
    Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك ما يمكنني أن افعله بخصوص ذلك الآن
    Korkacak bir şey yok demişti bana. Open Subtitles لقد أخبرني بأنه ليس هناك ما يدعو إلى الخوف
    İnanın bana, haberleri sunmaktan başka Karen için önemli hiçbir şey yok. Open Subtitles صدقوني، ليس هناك ما هو أكثر أهمية لكارين من تغطية الأخبار.
    Onu alıkoymak dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Open Subtitles إسمع , ليس هناك ما يمكننا فعله, إلا أن نختطفه.
    Yapmanız gereken hiçbir şey yok, sadece yapmayı istedikleriniz var. Open Subtitles ليس هناك ما يفترض أن تفعله فقط ما تريد أن تفعله
    Ölüm onun canını sıkmıyor çünkü hayatta istediği birşey yok! Open Subtitles الموت لا يقلقه لأن ليس هناك ما يريده فى الحياة
    Benim için delicesine âşık bir delikanlıdan sıkıcı bir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما هو أكثر مللاً من أن تكون مفتوناً بالشباب
    Korkmanıza gerek yok. Saray muhafızlarının komutası bende. Open Subtitles ليس هناك ما يخيف أنا قاد الحرس الأمبراطوري
    Sorun çıkartıyorsunuz. Zaten size yetecek kadar yok. Open Subtitles لا فائدة مما تفعلونه ليس هناك ما يكفي لكم على أي حال
    Gıda zehirlenmesiyse dediğin gibi endişelenecek bir şeyin yok demektir. Open Subtitles إنّه تسمّم غدائيّ ليس هناك ما يدعو للقلق
    Yani Sevgililer Günü bitinceye kadar, konuşacak bir şeyimiz yok. Open Subtitles لذا حتى نهاية يوم عيد الحب, ليس هناك ما نتحدث عنه.
    Bu sana öğretebileceğim bir şey değil. Maalesef. Open Subtitles ليس هناك ما أستطيع تعليمه لك، ذلك الجرء المحزن
    Bana bak, kar tanesi, benim zencilerden öğrenecek bir şeyim yok. Open Subtitles انظر يا قطعة الثلج ليس هناك ما اتعلمه من خادم زنجي
    Yıldönümünüzden daha önemli hiçbir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما هو أكثر أهمية من عيد زواجكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more