Bölge amiri öğlene kadar burada olacak ve sebebini açıklayacak. | Open Subtitles | احضري القائد المسئول عن هذه المنطقة عند الظهيرة ليشرح السبب |
Evet. Ama söylemek istediğini açıklayacak zaman bulamadan. | Open Subtitles | أجل، وقبل أن يكون لديه الوقت ليشرح لي ما كان يرغب في قوله |
Birisi bana Sandy Bachman'ın koruma olmadan burada ne yaptığı açıklasın. | Open Subtitles | ليشرح لي أحدكم ماذا كان يفعل هنا (ساندي باكمان) بدون حماية |
Yani, bana ondan bahsetmeliydi, ...ama eğer ki bitmişse, en azından açıklaması için bir şans verebilirim. | Open Subtitles | أقصد ، أنه لا ينبغي أن يخبرني عنها و لكن الامر أنتهي ، و يجب علي الاقل أعطاءه فرصة ليشرح الامر |
O sana niye kuduz olmadığını açıklar. | Open Subtitles | وأسمح لخبيرنا في الكلاب المقيم ليشرح لك لماذا أنت لست مصابا بداء الكلب. |
Birkaç yıl önce, menajerim bir filmdeki rolü neden alamadığımı açıklamak için aradı beni. | TED | اتصل بي وكيلي قبل عدة سنوات ليشرح لي سبب عدم حصولي على دور في فيلم، |
Bir insandan Tanrıyı açıklamasını istemek, sanki bir balıktan içinde yüzdüğü suyu açıklamasını istemek gibi bir şey. | Open Subtitles | إن مثل سؤال إنسان ليشرح ما هو الإله.. كمثل سؤال سمكة لتشرح الماء الذي تسبح فيه. |
Neden barış istemediklerini açıklayacak vakti olmadı ama çok önemli bir şey söyledi. | Open Subtitles | لم يُحظ بوقتٍ ليشرح لماذا لا يريدون لاتفاقية السلام أن تتم لكنه قال أمراً هاماً |
- Nasıl? Akıl hastası olduğunu söyleme şansı var ve yanında durumunu mahkemeye açıklayacak biri olmalı. | Open Subtitles | لديه فرصة جيدة بإلتماس الجنون، وسيحتاج أحد بصفه ليشرح حالته للمحكمة. |
Evet ama ikimiz de yapıyorsak, nedenini kim açıklayacak? | Open Subtitles | نعم و لكنا إذا قمنا جميعاً بالتنظيف لا يوجد شخص ليشرح سبب قيامنا بذلك |
Cumhurbaşkanı kongreye çıkacak ve Luis Roldán'ın kaçışıyla oluşan durumu açıklayacak. | Open Subtitles | سيمثُل الرئيس أمام البرلمان ليشرح الوضع الذي خلّفه هربُ "لويس رولدان" |
Birisi bu karınca duasını bana açıklasın. | Open Subtitles | ليشرح لى أحدكم الأمر بوضوح |
Biri bana bunu açıklasın. | Open Subtitles | ليشرح أحدكم هذا الأمر لي |
- Biri ne olduğunu açıklasın. | Open Subtitles | حسناً. ليشرح أحد ماذا يحدث |
Peki ya ben sizin evinize kötü yola gittiğinizi açıklaması için ekonomi uzmanı getirsem olur mu? | Open Subtitles | ماذا لو أحضرت إليك عالماً بالإقتصاد أيها الأب ليشرح لك أين أنت ذاهب ؟ |
Niçin böyle bir sapık olduğunu açıklaması için arkadaşımıza bir fırsat verelim! | Open Subtitles | فلنعط صديقنا فرصة ليشرح لماذا هو منحرف |
Niçin böyle bir sapık olduğunu açıklaması için arkadaşımıza bir fırsat verelim! | Open Subtitles | فلنعط صديقنا فرصة ليشرح لماذا هو منحرف |
Borsen veya Berlingske Business'le bir röportaj ayarlarım Ravn ekonomi politikamız hakkındaki vizyonunu açıklar ve hükümetin bir politikası olmamasını eleştirir. | Open Subtitles | مقابلة في برنامج اقتصادي ليشرح سياستنا الاقتصادية وينتقد الحكومة لانعدام سياستها الاقتصادية |
Biri bana yönetimin ne sik yediğini açıklar mı? | Open Subtitles | ليشرح لي أحدكم مالذي يحدث بحق الجحيم ؟ |
Önceden dairesine yerleştirilmiş kanlı pantolonu açıklamak için. | Open Subtitles | ليشرح أمر السروال المغطى بالدم الذي دسوه له في شقته بالفعل |
Önceden dairesine yerleştirilmiş kanlı pantolonu açıklamak için. | Open Subtitles | ليشرح أمر السروال المغطى بالدم الذي دسوه له في شقته بالفعل |
Bu entrikaları açıklamasını şeytanın kendisinden isteyeceksin. | Open Subtitles | هل ترغبين أن تسألي الشيطان بنفسه ليشرح تلك السياسة؟ |
Sanırım ona çipi gösterip açıklamasını istemeliyiz. | Open Subtitles | أظن أنك يجب أن تريه الرقاقة وتعطيه فرصة ليشرح موقفه. |