Şerefsiz herifin kendini feda edecek kadar kaçık olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أن ابن الساقطة هذا غبي كفاية ليضحي بنفسه |
Ama ya onun içindekiler, o şeyler o görevleri uğruna her şeyi feda etmeye iten şeyler, bu ben değilim. | Open Subtitles | لكن ذلك الشيء في داخله ذلك الشي الذي قاده ليضحي بكل شيء لأجل مهمته |
İkimiz de başkan için hayatımızı feda etmeye hazırız. | Open Subtitles | كلانا مستعد ليضحي بحياته من أجل الرئيس. |
..Ve tereddüt bile etmeden onlar için kendini feda edecek birisi. | Open Subtitles | ولا يتردد ليضحي بحياته من أجلهم |
Bence hayatı boyunca başının çaresine bakmış biri ve aile gibi bir şey için her şeyini verir. | Open Subtitles | أعتقدُ بأنهُ أضحى عمرهُ كله، يعتني بنفسهِ و كانَ ليضحي بكل مايملكهُ في سبيلِ الحصولِ على شيء أقرب مايكونُ للعائلة. |
Onların yozlaşmış büyüleri için bir ejderhayı feda edemezdi. | Open Subtitles | لم يكن ليضحي بتنين من أجل سحرهم الفاسد |
Leonard Snart'a kendini feda etmesi için neyin ilham verdiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتودّ أن تعرف ما ألهم (ليونارد سنارت) ليضحي بنفسه؟ |
Bunun için de bazılarını kurban vermek gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | وإن كان لديه أشخاص ليضحي بهم فسوف يفعل ذلك |
Seninki için kendi canını vermeye razı olması bana ders oldu. | Open Subtitles | وكانَ مستعداً ليضحي بحياته من أجلك أعطاني دفعة |
Seninki için kendi canını vermeye razı olması bana ders oldu. | Open Subtitles | وكانَ مستعداً ليضحي بحياته من أجلك أعطاني دفعة |