"ليلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • akşam
        
    • geceleyin
        
    • gecenin
        
    • akşamları
        
    • Gece vakti
        
    • gecede
        
    • geceyi
        
    • geceye
        
    • gecesi
        
    • Geceydi
        
    • akşama
        
    • Bu gece
        
    • gece yarısı
        
    • geceleri
        
    1 5 saatlik falan kodlama gerekiyor. Yani yarın akşam meşgulüm. Open Subtitles ستستغرق قرابة 15 ساعة من كتابة الأكواد سأكون مشغولاً غداً ليلاً
    Biliyor musun, her sabah, akşam neden ölmediğim için hayal kırıklığı ile uyanıyorum? Open Subtitles هل تعلمين أنني أصحوا كل يوم خائبة الأمل أنني لم أموت ليلاً ؟
    Eğer geceleyin bana gelmek istersen utanmayacağım, ve ne istersen onu yapacağım. Open Subtitles إذا أردت أن تأتي لي ليلاً لن أخجل سأفعل ما تأمرني به
    gecenin 10'unda özel ders için evine gitmek zorunda kaldığın adam bu. Open Subtitles هذا الرجل الذي جعل تذهبين إلى شقته في العاشرة ليلاً لجلسة تدريب
    Ne yaptığımı bilmiyorsun, tıpkı akşamları senin neler yaptığını bilmediğim gibi. Open Subtitles أنت لا تعلمين ما الذي فعلته كما أنك لا تعلمين ما الذي تفعلينه أثناء تسوقك ليلاً
    Bir kar fırtınasının ortasında, tek motoru yanmış Gece vakti , tamamen dolu bir F-22'yi indirdim yani benim için endişelenme. Open Subtitles هبطت بطائرة ال اف22 بكامل بكامل حمولاتها ليلاً في وسط عاصفة ثلجية مع محرك واحد مشتعل لذلك لا داعي للقلق عني
    Kapkara bir gecede bu feneri görmek... Tanrının karşısında durmak ama ona asla ulaşamamak gibidir. Open Subtitles هذا الضوء ليلاً كرؤية الإله بالنسبة لبعض الرجال
    Sana akşam için battaniye getirdim. Burada gece soğuk olur. Open Subtitles ،أحضرتُ لكَ الأغطية لوقتٍ لاحق الاجواء تصبحُ بارد هنا ليلاً
    Belki akşam çıkıp insan içine karışmalı, dans etmeli, eğlenmelisin. Open Subtitles ربما يجب أن تخرجي ليلاً لتختلطي بالناس وترقصي قليلاً وتستمتعي.
    O akşam, karanlıkta pazara tekrar geldim ve "uhh, uhh" sesini duydum. Tabi ki, bir çöp yığınının üstünde ölen bir orangutan yavrusu buldum. TED . وفي هذا المساء عدت إلى السوق ليلاً وسمعت " آه ، آه" ويقيناً وجدت صغير مريض من انسان الغاب يموت على كومة قمامة.
    Yarın akşam yemeği vaktinde Washington'da oluruz. Open Subtitles سوف نكون في العاصمة غداً ليلاً على العشاء
    Çocuk, hayvan ve akşam 11:00 dan sonra misafir yasaktır. Open Subtitles لا أطفال، لا حيوانات أليفة، ولا ضيوف بعد الحادية عشر ليلاً
    Yine de, geceleyin buraya yalnız gelip gördüğünüzü görmek... herkesi korkutabilirdi. Open Subtitles ومع ذلك القدوم هنا ليلاً ورؤية ما رأيته فهذا سيخيف اي إنسان
    geceleyin birden ortaya çıkıp, özür dilemeden iltifat yapmadan, sorumluluk almadan sadece Ralph'ten alınan çiçeklerle ve benim istediğim gibi son derece yanlış bir fikirle... Open Subtitles , هو عندما تأتى ليلاً ، بطريقة غير متوقعه ، لا إعتذارات . . لا تقديرات ، لا إلتزامات
    "Hayır," dedi. "Sadece, Memphis'te gecenin onu." Open Subtitles لقد قال : لا ، إنها العاشرة ليلاً فى ممفيس
    gecenin bir yarısı beni çağırır da bulamazsa.. Open Subtitles فقد يحدث هذا في أي وقت، نهارًا، ليلاً وإذا لم أكن موجودًا بهذا المكان بالضبط عندما تراوده فكرة طلبي للحضور،
    Ne yaptığımı bilmiyorsun, tıpkı akşamları senin neler yaptığını bilmediğim gibi. Open Subtitles أنت لا تعلمين ما الذي فعلته كما أنك لا تعلمين ما الذي تفعلينه أثناء تسوقك ليلاً
    Ne zaman Gece vakti sis yürüyüşüne çıksan yüreğim ağzıma geliyor. Open Subtitles كلما خرجت ليلاً للسير في الضباب يساورني القلق الشديد
    Tahta ve ip kullanarak iki ya da üç kişi bir gecede arazindekine benzer bir iz yapabilir. Open Subtitles اثنان أو ثلاثة رجال يمكنهم عمل تّصميم بحجم الواحد الذى في حقلك ليلاً بالاستخدام الواح و حبال فقط
    Neyse, burada tanıdığım bir rahip var, geceyi orada geçireceğim. Open Subtitles لحسن الحظ أنا أعرف راهباً هنا كان يستضيفني ليلاً
    ... bugün, günün geceye dönüştüğünü gördüm... bir adamı Jaguar ile koşarken gördüm... bu adamın bizden uzaklaşmasına izin vermemeliyiz. Open Subtitles اليوم رأيت النهار يصبح ليلاً رأيت رجلاً يجري مع الفهد يجب ألا نجعل هذا الرجل يبتعد عنا
    Şimdi Kuzey Amerika'nın Batı Yakasına gittiğimizi ve gece gökyüzüne baktığımızı hayal edelim. İşte bir bahar gecesi göreceğimiz manzara. TED الآن, إذا تخيلنا التوجه إلى الساحل الغربي لأمريكا الشمالية والنظر عبر السماء ليلاً هذا ما سنراه في ليلة من فصل الربيع
    Çünkü Geceydi, civarda çok az insan vardı gözler koltuk değneklerindeydi ve kimse adama bakmadı bile. Open Subtitles لأنه كان ليلاً أشخاص قليلون كانوا هناك العكاز كان دليلاً كافياً إنهم فى الواقع لم يحدقوا فى الرجل على الإطلاق
    Sabahtan akşama kadar kumar oynar, ve sarhoşken kabalaşırdı. Open Subtitles يقامر ليلاً ونهاراً ويكون لئيماً عندما يسكر
    Bu gece 6 sularında bir kızın kaybolduğu haberini aldık. Open Subtitles لقد وردنا إتصال في الساعه ال6 ليلاً عن إختفاء فتاة
    Bana bak... bu insanları gece yarısı sokağa atamazsın. Gaddarlık bu, kardeşim. Open Subtitles أترى هذا لا تستطيع طرد كل هؤلاء الناس إلى الخارج ليلاً
    Bir gün sende geceleri dışarıdan eve tek parça olarak dönecek misin diye... endişelenmeyecek tatlı bir kız bulursun. Open Subtitles يوماً ما ستقابل الفتاة اللطيفة التي لن تتذمر من الجلوس ليلاً في االانتظار لترى هل ستعود للبيت قطع واحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more