"ليلة وفاة" - Translation from Arabic to Turkish

• öldüğü gece
• öldürüldüğü gece
• öldüğü gün
• öldüğü akşam
• öldüğü geceyle
• öldüğü geceyi
• öldüğü geceki

Paul Deroulard öldüğü gece masada bir tartışma yaşandı.
فى ليلة وفاة بول ,كان هناك جدال حول المائدة ..

Steve'in öldüğü gece onun yalnız olduğunu söyledin bu doğru değildi değil mi?
حسنا، ليلة وفاة ستيف قلت انه كان وحده وهذا ليس حقيقي, صحيح؟

Bu konuyu konuşmak için Jack'i aradım, o da bana Isabel'in öldüğü gece olanları anlattı.
لقد هاتفت جاك لأتحدث معه عن الأمر وأخبرنى ماذا حدث ليلة وفاة ايزابيل

Ayrıca, kurbanın öldürüldüğü gece bu iğnelere erişebilenlerin isimleri gerek.
أيضاً أحتاج لمعرفة من حَقَّ له الوصول إليها ليلة وفاة الضحية

Soğuk yağmurda babamın öldüğü gün.
ليلة وفاة والدي في المطر البارد القارص

Gerçek katili bulmamızın anahtarının Owen'ın öldüğü akşam tam olarak ne olduğunu bilmek olduğunu düşünüyoruz.
جيّد، نحن نعتقد أنّ المُفتاح لإيجاد القاتل الحقيقي هو من خلال فهم ما حدث ليلة وفاة (أوين).

Annenizin öldüğü geceyle ilgili ilk hatırladığınız şey nedir?
.. ما هو أول ما تتذكره ليلة وفاة أمك ؟

Ebeveynelerimin öldüğü gece ev bir çok insan geldi.
كلأولائكالناسالذينأتوا الىمنزلي .. ليلة وفاة والدّي

Annenizin öldüğü gece orada olan diğer kişinin geçmişinde kadına karşı şiddet uygulamış birisi olmasını ilginç buluyorum.
وَجدتُه مثير للإِهْتِمام الشخص الآخر الوحيد الذي كان هناك ليلة وفاة أمك يَبْدو أن لديه تأريخ عُنف ضد النِساء

Orada olduğum gece, Libby'nin öldüğü gece.
الليلة التي كنت فيها هناك ليلة وفاة ديبي

Birkaç ay falan. Babamın öldüğü gece bana barda içki ısmarladığından beri.
منذ نحو بضعة أشهر، منذ أن قدمت لي مشروبا مجانيا في الحانة ليلة وفاة والدي

Paradine'in öldüğü gece meydana gelen olayın gerçek nedeni neydi?
الذى حدث فى ليلة وفاة الكولونيل ؟

Vega'nın öldüğü gece daireye bir adam geldi ve bu sebeple mi kaçtın?
كان هناك رجل جاء إلى الشقة ليلة وفاة (فيغا)، ألهذا السبب كنتِ تهربين؟

Babanın öldüğü gece kollarımda ağladın. Seni hep korudum.
بكيتِ بين ذراعيّ ليلة وفاة أبيكِ، ولطالما رعيتُكِ...

Annemin öldüğü gece tam olarak ne olduğu bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف ماذا حدث ليلة وفاة أمي

Bay Tilman'ın öldüğü gece evde miydiniz?
أكنت في البيت ليلة وفاة السيد تيلمن؟

Bu Spalding Elliot'ın Shana Baker'ın öldüğü gece bağış toplantısına geldiği an.
ها هو (سبالدينغ إيليوت) آت إلى الأمسية الخيرية (في ليلة وفاة (شانا

Blacke McPhee öldürüldüğü gece benimle birlikte yatımdaydı.
بلايك)، كان معي على يختي) ليلة وفاة (مكفي) ذاك

Tamam mı? Babanın öldüğü gün ben oradaydım.
ليلة وفاة والدك

Wes'in öldüğü akşam bu numaradan aranmış.
حسنا، إذا، تلقت مكالمة من هذا الرقم ليلة وفاة (ويس).

Çavuş Burber'in öldüğü geceyle aynı zamanda kayıtlanmış.
(إنه مؤرخ في نفس ليلة وفاة الرقيب (بيربر

Gabriel, Amelia'nın öldüğü geceyi düşünmeden edemiyor..
"جابريل" لايمكنه التوقف عن التفكير في ليلة وفاة"إيميليا"

Alex'in karısının öldüğü geceki tanığı sendin.
أدلة (أليكس) من ليلة وفاة زوجته.. كنتِ معه.