Kimberly Sullivian, kardeşinin öldüğü gece o ve kardeşinin şarap içtiklerini söylemişti. | Open Subtitles | تعرف,كيمبرلي سوليفان قالت انها و شقيقها كانا يحتسيان النبيذ في ليلة وفاته |
Sevgiliniz öldüğü gece üstünde bir bıçak taşıyordu. | Open Subtitles | تم العثور على صديقها يحمل سكينا ليلة وفاته. |
O öldüğü gece, doğan 7 çocuktan birine geçti. | Open Subtitles | إنتقلت إلى أحد من أطفاله السبعة والذي ولد في ليلة وفاته |
Görünüşe göre kurban öldüğü gece oldukça fazla yer fıstığı yemiş. | Open Subtitles | يا للروعة. يبدو وكأنّ الضحيّة قد أكل الكثير من الفول السوداني ليلة وفاته. |
Polise, öldüğü gece parti yaptığınızı söylemişsiniz. | Open Subtitles | قلت للشرطة انك كنت تحتفلين في ليلة وفاته |
Sim kayıtlarına göre öldüğü gece sürekli onu arayıp durmuşsun. | Open Subtitles | , لا شك بذلك مكالماتك المسجلة تخبرنا أنك أتصلت به العديد من المرات ليلة وفاته |
O yüzden öldüğü gece yaptıkları alışılmadık şeyler değildi. | Open Subtitles | لذا فإنّ ما كان يفعله ليلة وفاته لمْ يكُن بشئٍ جديد. |
Bu garip, çünkü vaka raporuna göre... üçünüz onun öldüğü gece görevdeymişsiniz. | Open Subtitles | ذلك غريب لأنه من خلال تقرير الحادثة أنه ثلاثتكم كنتم تؤدون الواجب ليلة وفاته. |
öldüğü gece, bana bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | لقد ترك لى رسالة. فى ليلة وفاته. |
Adamın öldüğü gece buluşmak üzere sözleşmişler. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يلتقيا ليلة وفاته |
Yaptığı şeyi öldüğü gece öğrenmiştik. | Open Subtitles | لقد عرفنا بالأمر فقط ليلة وفاته |
Mesaj aldım onun öldüğü gece | Open Subtitles | لقد بٌعثت لي رسائل خاصة ليلة وفاته |
Asidin öldüğü gece içmeye zorlandığı için aşırı alkolü temsil ettiğini sanıyoruz. | Open Subtitles | ونؤمنُ أيضاً بأنَّ حمض الأسيد هنا ...يمثلُ الكحول التي أُجبرَ الشخصُ المنتقمِ له بأن يشربها ليلة وفاته |
öldüğü gece birkaç kez sizi aramış. | Open Subtitles | لقد اتصل بك ليلة وفاته, عدة مرات |
öldüğü gece buradaydım. | Open Subtitles | كنت هنا ليلة وفاته |
Saunders tarafından öldüğü gece. | Open Subtitles | بواسطة سوندرز ، ليلة وفاته. |
Kate,baban bana öldüğü gece hakkında her ayrıntıyı anlattı | Open Subtitles | كيت) ، ابوك اعطاني تفاصيل عن كل) الذي حصل معه ليلة وفاته |
Martin Klubock adında bir çocukla öldüğü gece ayarlanmış bir tavsiye görüşmesi varmış. | Open Subtitles | كان لديه لقاء إستشاري مُقرّر مع طفل يُدعى (مارتن كلوبوك) ليلة وفاته. |
Açıkçası, Başsavcılık bürosundan birisi Cordero'nun öldüğü gece kayıtları bırakmadığı ile ilgili yalan söylüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ شخصاً بمكتب المُدعية العامّة قد كذب حول عدم ترك (بيتر) سلك تنصّته عند بُقعة الإلقاء ليلة وفاته. |
öldüğü gece oradaymış. | Open Subtitles | لقد كانت هناك في ليلة وفاته |