| Ben dedektif Leonard Potts, John Rayburn ile görüşme yapıyorum. | Open Subtitles | هذا هو المحقق لينورد بوتس يجري تحقيقا مع جون ريبيرن |
| Buna alış Leonard. Bundan sonra böyle iyi görüneceğim. | Open Subtitles | أعتد على الأمر يا لينورد , سأبدو بهذه الأناقة من الآن وصاعداً |
| Cezaevi, onun iş sırasında yanında Leonard Crete Debs ve Donnie Wayne Johnson denen- iki adamla birlikte kaçtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول السجن بأنه هرب من هناك برفقة اثنين من السجناء شخص اسمه لينورد كريت ديبز و دوني واين جونسن |
| Leonard gizli bir şekilde benimle özel olarak konuşmak istediğini bildiriyor. | Open Subtitles | لينورد" يومئ لي بخباثة" بأنه بود أن يتحدّث لي على انفراد |
| Leonard, beni hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorsun ama seni rahatlatmak adına söylüyorum, senden oldukça düşük beklentilerim var. | Open Subtitles | حسنا، لينورد أعرف أنك متخوف من أن تخيب ظني لكني أريدك أن تطمئن لمعرفتك |
| Kendini kötü hissetme Leonard, olumsuz de olsa sonuç, sonuçtur. | Open Subtitles | لا تشعر بالسوء "لينورد" ،النتائج السلبية هي نتائج بأي حال |
| Leonard, Kurt'ü arayıp ondan para istemeyeceğim. | Open Subtitles | لينورد أنا لن أحادث كورت لأطلب منه إعادة المال |
| Leonard, tatlım, eğer beraber yaşamaya başlarsak ellerimi senden çekemem. | Open Subtitles | أوه, لينورد عزيزي أن أنت انتقلت للعيش معي لن استطيع منع نفسي من التقرب منك |
| Leonard, geçen sefer bu beyefendiyi ziyaret ettiğimizde eve pantolonsuz döndüğümüzü hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لينورد ألا تتذكر أخر مرة قمنا بزيارة هذا المحترم, لقد عدنا للبيت بلا بنطالات |
| - Ondan korkmuyorum. - Peki, Leonard şu soruyu soruyor: | Open Subtitles | أنا لست خائف منه حسنا لينورد وضح لنا مطلبك |
| Bir keresinde ben ve Leonard eski erkek arkadaşından senin televizyonunu almaya gitmiştik. | Open Subtitles | لقد فعلت نفس الشئ مع لينورد من صديقك القديم. |
| Soğukla aram iyi değil Leonard. | Open Subtitles | سهلة جدا، أنا أتخيل ذلك الآن لست صحبة مع البرودة يا لينورد |
| Leonard, beni hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorsun ama seni rahatlatmak adına söylüyorum, senden oldukça düşük beklentilerim var. | Open Subtitles | حسنا، لينورد أعرف أنك متخوف من أن تخيب ظني لكني أريدك أن تطمئن لمعرفتك |
| Leonard, Wolowitz ve Koothrappali ile birlikte Kuzey Kutbu'na gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب للقطب الشمالي مع لينورد, وولويتز و كوثربالي |
| Leonard benim dünyadaki en iyi arkadaşım. Eminim ki Leonard bilmiyordu. | Open Subtitles | لينورد أفضل صديق لي في العالم من المؤكد أنه لم يكن يعلم |
| Tabi ki öyleydi. Bütün plan Leonard kokuyor. | Open Subtitles | بالطبع كانت, فمثل تلك الأفكار تأتي من لينورد |
| Bak, Sheldon, ben sadece bizim çocukların ve Leonard'ın seni incitmek istemediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اسمع يا شيلدون, لا أعتقد أن الشباب و لينورد قصدوا أن يضروك, تعلم هذا |
| Dur biraz, Leonard, nasıl gitmezsin? | Open Subtitles | انتظر لحظة يا لينورد, بالله عليك كيف تستطيع أن لا تذهب؟ |
| Bu senin hoşuna gitmiyor, değil mi, Leonard? | Open Subtitles | أنت لا يمكن إرضاؤك يا لينورد, أليس كذلك؟ |
| Pekala, kim Leonard'ın 24 saatten daha kısa bir sürede Penny'de başarısız olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | حسنا, من شعر أن بيني و لينورد تخاصما؟ في أقل من 24 ساعة؟ |