"لي أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bana
        
    • olduğunu
        
    • olduğunuzu
        
    bana zor sorular sorabileceğinizi söylemiştim. Birini bile sormaya tenezzül etmediniz! Open Subtitles قالوا لي أنكِ قد تسألين أسئلة صعبة أنتِ غير مهتمة لتسألي سؤالاً واحداً
    Sadece bir müddet için eve geliyormuş ve gerçekten de okulda yaşıyormuşsun gibi gelirdi bana . Open Subtitles .. كان يبدو لي أنكِ تعودين للمنزل فقط لبعض الوقت وأنكِ بالفعل تقطنين بالمدرسة
    - bana Romence konuştuğunu söyleme. Open Subtitles لا تقولي لي أنكِ قادرة على التحدث بالرومانية
    bana babamın ölü ya da diri olduğunu bilmediğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قُلتِ لي أنكِ لم تعلمي إذا ما كان أبي حياً أم ميتاً.
    Lütfen bana sevgilisinin evcil hayvanını kıskanan kızlardan olduğunu söyleme! Open Subtitles ارجوكِ، لا تقولي لي أنكِ من تلك الفتيات اللاتي يغرن من الحيوان الأليف الخاص بصديقها
    Casablanca'ya gelen en güzel kadın olduğunuzu duymuştum. Open Subtitles قيل لي أنكِ أجمل امرأة زارتنا هنا.
    Benim istediklerimi yapacağına dair bana söz vermeni istiyorum. Open Subtitles الان، اريدكِ أن تقسمي لي أنكِ ستفعلين كما أطلب منكِ
    Ayrıca yol göstermemi istemek için bana gelmiş olman çok önemli bir şey.. Open Subtitles وقد كان يعني الكثير لي أنكِ جئتِ إليّ .. لأرشدكِ، و
    Çocukken seni uzaklara gönderdiklerini bana söylediğini hatırlamıyorum. Open Subtitles لا أتذكّر أنكِ قلتِ لي أنكِ أُرسلتِ بعيداً عندما كنتِ صغيرة
    bana terapi istemediğini söylüyorsun Mia ama benden yardım diliyorsun. Open Subtitles تقولين لي أنكِ لا تريدين علاجاً يا ميا لكنكِ أتيتِ إليّ للمساعدة، وأنتِ تعرفين
    - Merhaba Damien. Serena, sakın bana İspanyolca ödevinde yardım istediğini söyleme. Open Subtitles لا تقولي لي أنكِ بحاجة للمساعدة في واجبك الإسباني
    Şimdi bana "koca ayak"a inandığını mı söylüyorsun. Open Subtitles الىن تقولين لي أنكِ تعتقدين في ذو القدم الكبيرة؟
    Aradığımda, bana o ölmeden önce onunla konuştuğunuzu söylediler. Open Subtitles عندما أتصلتُ قالوا لي أنكِ تكلمتِ معها قبل موتها
    Ne olursun, başka birine aşık olduğunu söyleme. Open Subtitles أرجوك، لاتقولي لي أنكِ واقعةٌ بحبِ شخصٌ آخر
    - bana annenin üniversiteye kabul edilmesinden dolayı üzgün olduğunu söyledi. Open Subtitles قال لي أنكِ كنتِ تتحدثين كثيراً لأنكِ كنتِ متضايقة لأن أمكِ قُبلت في الكلية.
    bana suç ortağı değil de rehine... olduğunu kanıtlamanı. Open Subtitles أثبتي لي أنكِ كنتِ رهينته فى الحقيقة ولست شريكته فى الجريمة
    Sen beni hukuki hakimiyetinle etkilemeye çalışıyorsun çünkü sadece bir stajyer değil bir yardımcı avukat olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsun Open Subtitles إنكِ تحاولين بأن تبهرينني بهيمنتكِ القانونية لتثبتِ لي أنكِ لستِ شبه محاميّة
    Şimdi sen bana hergün burada olduğunu kıçını terlettiğini, ve bu yetkili maymunların ıslanmana bile izin vermediklerini mi söylüyorsun? Open Subtitles أتقولين لي أنكِ هنا كل يوم تعملين جاهدة و هؤلاء القردة لايدعونك أن تبللي نفسك حتى ؟
    Casablanca'ya gelen en güzel kadın olduğunuzu duymuştum. Open Subtitles قيل لي أنكِ أجمل امرأة زارتنا هنا.
    İnanmıyorum, zoolog olduğunuzu söylemeyin sakın. Open Subtitles رباه، لا تقولي لي أنكِ عالمة حيوانات
    Neden burda olduğunuzu benden gizliyorsun? Open Subtitles لما لم تقولي لي أنكِ هنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more