Bu yenilginin sadece bana ait olmasını dilerdim ama bunun bedelini hepimiz ödeyeceğiz. | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هذه الخسارة لي وحدي ولكنني كلّفت الكل بعض الخسائر أيضاً |
Hiç sadece benim diye düşünmedim Roger. | Open Subtitles | لم أفكر أبداً أنها لي وحدي, أنت تعرف هذا روجر؟ |
Yalnızca kendim için değil dünyanın zenginlikleri için de değil bütün insanlık için. | Open Subtitles | لَيسَ لي وحدي ليس من أجل كل الثروة في العالم بل لأجل البشرية |
yalnızca benim olabileceğin konusunda René ile anlaşmaya vardık. | Open Subtitles | رينيه وأنا وافقنا أنك يُمكنُ أَنْ تَكُونَي لي وحدي |
Bana arkanı dönme; sen benimsin, benim. | Open Subtitles | "لا تدر ظهرك علي.. أنت لي وحدي.. لي وحدي" |
İçinde rahat bir ömür geçirebileceğim Kendime ait güzel bir dünyanın hayalini kurdum. | Open Subtitles | حلمت بعالم مريح لي وحدي حيث كان لي فيه وجود مريح |
Bir tek bana öyle geliyor yoksa kurbanın, ceket, kravat pantolon, ayakkabı ve düğmeleri kopmuş bir gömlek giymesi garip değil mi? | Open Subtitles | الآن، هل يتبادل لي وحدي أمْ أنّه غريب أنّ ضحيّتنا يرتدي سترة وربطة عنق وبنطال وحذاء، -لكنّ قميصه مفتوح؟ |
Benim tatlı bebeğim, Tamamen benim olmanı istiyorum | Open Subtitles | حبيبتي الجميلة #, # أُريدك لي وحدي |
- Devasal, ve sırf benim için değil. | Open Subtitles | بل ضخم وليس لي وحدي رغم موافقتها عليه |
Kocam yalnızca benimdi ve bensiz olan hiçbir şeyin hiçbir önemi olamaz! | Open Subtitles | فقد كان زوجي لي وحدي وأي شيئا حدث من غيري فلا يشكل أي أهمية! |
Ve bu fikrin, bu umudun sadece bana ait olmadığını bilmelisiniz. | TED | ويجب أن تعلموا بأن هذه الفكرة وهذا الأمل لا ينتميان لي وحدي. |
Ama bundan sonra bir daha işe dahil olamazsınız çünkü o saf, mükemmel bok gemiden indiğinde sadece bana ait olacak, şu anda yanımda olmadığınız için. | Open Subtitles | لكن لا تأتوا إليّ لإعادة التزوّد بعد هذا لانه بخروج البضاعة الصافية مباشرة من القوارب ستكون لي وحدي بما أنكم لا تعتزمون |
Yalnız çok gizli yap ve sonuçları sadece bana ver, elden. | Open Subtitles | لكن كوني حذره وهاتي النتائج لي وحدي ، شخصيا |
Bay Ford, size teşekkür etmek istiyorum, çünkü bu kredi sadece benim için değil. | Open Subtitles | سيد فورد ، أود أن أشكرك لأن هذا القرض لن يكون لي وحدي |
Güneşin sadece benim için dogduğunu düşünecek kadar aptal değilim. | Open Subtitles | حتى أنا لستُ مغروراً كفاية لأظن أن الشمس تشرق لي وحدي |
İster ağla, ister gül, ama sadece ve sadece benim için! | Open Subtitles | . سواء بكيتِ أم ضحكتِ فأنتي لي وحدي |
Bunların hepsi kendim için değil. | Open Subtitles | اعدك بان هذه كلها ليست لي وحدي |
Ölüm bizi ayırıncaya kadar diğer kadınları bırakıp yalnızca benim olacak mısın? | Open Subtitles | هل ستتخلى عن غيري من النساء.. وأن تكون لي وحدي.. حتى يفرقنا الموت؟ |
Bana arkanı dönme; sen benimsin, benim. | Open Subtitles | "لا تدر ظهرك علي.. أنت لي وحدي.. لي وحدي" |
Anne,Kendime ait oda istiyorum! | Open Subtitles | أمي ، أريد غرفة لي وحدي |
Benim tatlı bebeğim, Tamamen benim olmanı istiyorum | Open Subtitles | حبيبتي الجميلة #, # أُريدك لي وحدي |
...yalnızca ve yalnızca benimdi. | Open Subtitles | ...لي و لي وحدي |