"لَن" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla
        
    • olmayacak
        
    • etmeyeceğim
        
    • vermeyeceğim
        
    • söylemeyeceğim
        
    Bunların hepsi bir yanlış anlamaydı. Bir daha asla olmayacak. Open Subtitles هو كله مثل هذا سوء الفهم هو لَن يحدث ثانية
    Fakat bu Cuma'dan sonra, komşular asla aynı olmayacaklar. Open Subtitles لكن بعد هذه الجمعه الحيّ لَن يكون على نفس الوضع
    Omar White, milyon dolarlık bir soru. Bir cevabı var, ama bunu ben asla bulamayacağım. Open Subtitles قُلتَ أنهُ لَن يعثُر أحَد على الجُثَة و لا بعد مليون سنة
    Bir iç savaşın ortasında yaşamaya devam etmeyeceğim. Open Subtitles لَن أَستمر بالعيش في منتصف الحرب ألاهلية
    Uyuşturucuyu vermeyeceğim sana Los Angeles'a varıp, konseri bitirene dek. Open Subtitles لَن أقم بإعطائك الممنوعات ''حتى نحط في ''لوس إنجلوس.
    Yalan söylemeyeceğim. Seni burada görmek istemiyor. Open Subtitles لَن أَكذِبَ عليك لا تُريدُ رُؤيتُكَ هكذا
    - Kes şunu! Hep seveceğim, ve bu asla değişmeyecek! Open Subtitles سأبقى دائِماً أحِبُكِ و هذا لَن يتَغيَّر أبداً
    Bugün buraya şunu söylemeye geldim, bunu senin yüzüne söylemek istedim, bu asla olmayacak. Open Subtitles حسناً، أتيتُ اليَوم لأُخبِرَك و أرى وَجهَكَ حينَ أخبِرُك بأنَ ذلِكَ لَن يَحصَلَ أبداً
    Bir daha asla profesyonel maça çıkamayacağımı biliyorum, yani ne gereği var, değil mi? Open Subtitles أعلمُ أني لَن أرى اللعِب المُحترِف ثانيةً لِذا تباً لذلك؟
    Deliğe kitap sokmasına asla izin vermezler. Open Subtitles لَن يسمحوا لهُ أبداً أن يكون لديهِ كُتُب في الحَجز
    Tabi Amerikan halkı ülken için yaptığın fedakarlıkları asla bilmeyecek. Open Subtitles بالطبع،، الشعب الأمريكي لَن يَعرف التضحيات التي قُمتَ بها لأجل بلدك
    Biricik memleketimizi mahvetmelerine asla müsaade etmeyeceğim çünkü! Open Subtitles أنا لَن أَسْمح له بالذهاب إلى مدينتي للحصول علي غايته
    Sonra da, bir daha asla unutamayacağım bir şey söyledi. Open Subtitles وبعد.. ، قالت شيئاً لَن أتمكّن مِن نسيانه.
    Onu şimdi takıcam, ve asla çıkarmayacağım. Open Subtitles سأضَعُها حالاً، و لَن أنزَعَها عَني مُطلَقاً
    Ben teşekkür ederim,hiç tanımadığım bir yabancısın ama seni asla unutmuycam Open Subtitles أريد أن أشكرك على كل الأشياء الرائعة التي قمتي بها إلى شخص غريب. لَن أنس معروفك.
    Ben bunları çocuğuma yaşatmayacağım, asla! Open Subtitles ذلك أفعل لَن وأنا حسناً، طفل إلى أفعل لَن أنا
    Bir saldırı gücü asla sürpriz yapma fırsatını kaçırmaz ve belli ki savunma pozisyonundalar. Open Subtitles قوة الهجوم لَن تتخلى عن المفاجأة بسهولة وهم بشكل واضح في تشكيل دفاعي
    asla beni ondan almanıza izin vermeyecek. Beni darmadağın ediyorsun. Open Subtitles لَن يسمح لكِ بأخذي منهُ. أنتِ تجعلينني بحال رثة.
    Ama yapmayacaksın, çünkü Adebisi Querns'e söz verdi, 'de şiddet olmayacak. Open Subtitles لكنكَ لَن تَفعَل لأنَ أديبيسي وَعَدَ كورينز بعدَم العُنف في مدينَة الزُمُرُد
    Gloria'yı ve Preston'un ailesini, siz ikiniz birden katılana kadar davet etmeyeceğim. Open Subtitles لَن أطلُب مِن غلوريا و والديّ بريستون الانضمامَ إلينا ما لَم تُشارِكا كِلاكُما
    Onu almalarına izin vermeyeceğim. İşte buna sahibiz. Bu şey her neyse gittikçe yaklaşıyor. Open Subtitles أنا لَن أتركهم يأخذونه ذلك ما لدينا مهما كان ذلك الشيء، انه يقترب أكثر
    Kimseye polis olduğunu söylemeyeceğim, kanun adına kanunları çiğneyen bir polis olduğunu. Open Subtitles لَن أُخبِرَ أحداً أنكَ شُرطي شُرطياً يُخالِفُ القانون باسمِ القانون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more