Bu küçük manileri dile getirmesi için ona ne yaptın böyle? | Open Subtitles | ما الذي فعلتِهِ لَه لتجعليهِ ينشِرُ كومةَ القصائدِ الصغيرةِ التافهةِ هذه؟ |
Neden bana, ona söylemek istediklerini söylemiyorsun. | Open Subtitles | لِما لا تُخبرني إذاً ما الذي ستقولُهُ لَه |
Her zaman tahammül edilebilecek gibi olduğumu söyleyemem özellikle ona borçlu olduğum alçakgönüllülüğü.. | Open Subtitles | لا أقول بأني كنت دائما أتحمل في سبيله التَواضِع ألذِي أدِينَه لَه |
ona dedim ki "Cömertliğin karşısında birazcık bile nankörlük edersem hepimizi kuleden atabilirsin". | Open Subtitles | قُلت لَه من قَبل لو أظهَرت أقَل عَلامة لِلجحود لِسخائه الكَبير، يجِب علَيه أن يُلقِيني مِن القَلعَه كُلياً |
Arzu ediyorum ki Ulu Tanrı Kral'ı korur ve savunur ve ona iyi akıl verir. | Open Subtitles | وأنَا أطلُب عظَمة الله لِلحفَاظ والدِفاَع عَن فخَامة المَلِك ولإرسَال لَه مُستشَار جيِد |
ona deyin ki "Önce Tanrı'nın sonra onun iyi bir hizmetkarı olarak öldüm". | Open Subtitles | وقِولو لَه بِأني تِوفيت خَادماً جيَد لَه ولكِن الله أولاً |
Tanrı'dan ona yol göstermemesini isteyeceğim. | Open Subtitles | أطلُب مِن الله أن يضَع لَه الضِوء الأبَدي |
Görüldüğü üzere ailem, bu konuda ona yardımcı olabilecek bir konumdadır ve biz bu konuda azimliyiz. | Open Subtitles | والَواضِح أن عاَئِلتي قَادِره علَى تَقدِيم المَساعَده لَه وهَذا مَانحنَ عاَزمِون علَى القِيام بِه |
Ama ona bir not yazabilirsin... ve ona iletirim. | Open Subtitles | لكن يُمكنكِ كِتابَة رِسالَة لهُ... . و سأُوصلُها لَه |
ona ne söylemek istediğimi biliyorum ve bana söyleyeceklerinden de eminim, yine de ellerim terliyor ve midem bulanıyor. | Open Subtitles | أعرفُ بالضَبط ما أريدُ أن أقولَ لَه و أنا تقريباً أعرِف ما سيقولهُ لي على الرغمِ من ذلك يدايَ مُتعرقتان و أنا على وشَك الغثيان |
ona haberlerim var. | Open Subtitles | لدي أخباراً أنقُلها لَه |
Benim oyum ona. | Open Subtitles | - سأُصَوتُ لَه |