"مأساوية" - Translation from Arabic to Turkish

• trajik bir
• trajedi
• çok trajik
• acı
• feci
• üzücü
• dramatik
• trajediydi
• acıklı
• trajikti
• trajiktir
• Trajedinin
• en trajik

Hafta sonunda, Capstone öğrencisinin bulunduğu trajik bir olay gerçekleşti.
وقعت حادثة مأساوية في عطلة نهاية الاسبوع لإحدى طالبات المدرسة

Kitap trajedi mi çıktı yoksa komedi mi?
إذن ، هل كانت الخاتمة مأساوية أم كوميدية؟

Sonuçta çok trajik bir hikâye ama beklediğimiz kadar küçük bir yer değildi.
حيث أنّها كانت بمثابة قصة مأساوية لكنها لم تكن بالصغر الذي كنا نتوقعه

Birinci şişemiz yaklaşık olarak 1000 yılda acı verici bir süreçle çözünür.
قد تستغرق العلبة الأولى 1000 سنة مأساوية حتى تتحلل

feci ve gerçek dışı anlara tanıklık ettim ve sadece en sonunda etnik bir temizliğin uzun süren hazırlığına tanıklık ettiğimi fark ettim.
رأيت مشاهد مأساوية و غير معقولة و أدركت في النهاية أنني قد رأيت التحضير البطيء لتطهير عرقي

Dolandırılmış olabiliriz ama asıl üzücü olan şey zavallı keş bebeklerin gidecek hiçbir yeri olmadan orada kalacak olmaları.
،لعلنا سقطنا في الشرك ،لكن الأكثر مأساوية هم أولئك الأطفال المدمنين المساكين ،العالقين في المشفى دون مكان ليذهبوا إليه

Sonra onun evine gittim, dramatik bir şekilde konuşuyordu..
ومن ثم ذهبت إلى منزلها فكانت في حالة مأساوية وقالت لي

Kendi adına konuş. Original Cindy'nin Cumartesi gecesi tam bir trajediydi.
تكلم عن نفسك سيندي الأصلية كانت لديها ليلة سبت مأساوية

Bugün aynı ölçüde akla yakın fakat daha trajik bir şeyden bahsetmek istiyorum:
اليوم أريد أن أتكلم عن موضوع له نفس الأهميه و لكن أكثر مأساوية

Ve bu, hayatını orada, o anda ve daha sonrasında kaybetmiş olan binlerce insanın anısı için trajik bir andı.
وكانت حتما لحظة مأساوية بالنسبة لالاف الناس الذين فقدوا حياتهم هناك وايضا اولئك في كل انحاء العالم

Ama hikâyemiz bir trajedi olduğu için ne olduğunu tahmin edemezsiniz.
ولكن بما إن قصتنا مأساوية, فما الذي حدث؟ -ماذا؟

Şüpheler, trajedi ile bitti.
انتهى الشك نهاية مأساوية

Benim yaşıma gelip, benim kadar çok trajik hata yaparsan o zaman farklı şeyler söyleyeceksin.
لو كنت بسني وإرتكبت أخطاء مأساوية مثلي سيختلف اللحن عندما تغنيه

Ama Poirot'ya, çocukluğunuza ilişkin çok trajik bir hikâye anlattınız.
لقد اخبرت بوارو عن قصة طفولتك الأكثر مأساوية

Ama şu an en azından, özgürlük hayallerimiz acı bir şekilde suya düşse bile
لكن على الأقل حتى الآن, على الرغم مِن أن أحلامنا المتعلقة بالحرية قد ماتت موتة مأساوية,

Bayan Myzell trajik kaybından dolayı acı çekmiş.
انسة مايزيل تبدو انها تعاني من خسارة مأساوية

- Bir lanet. - Ardından buzlar üzerinde feci bir gece.
ـ لعنة ـ ثم بعدها ليلة مأساوية علي الثلج 0

Şunu bil ki, senin veya bebeğin başına bir şey gelirse hepimiz için çok feci bir kayıp olur bu.
والآن أريدك أن تعلمي هذا أذا حدث أي شي لك أو للجنين ذلك سيكون خسارة مأساوية لنا جميعاً

Sağlığın hakkında gerçekten üzücü haberler aldım. Trajik. Kendine damarları daha genç olan, genç birini bul.
انها مأساوية ، الأفضل أن تحضر رجلا بشرايين أصغر سنا

Bu kadar dramatik olma. Benim işim o.
لا تكوني مأساوية هذا ما أقوم به

Oh, şey, kırık cam parçaları arayarak böylesine acıklı koşullarda zaman geçirmek istemedik.
لم نضيع الوقت بحثاَ عن نظارة مكسورة في ظل ظروف مأساوية كهذه

Aksi takdirde, o küçük kız artık o küçük kız gibi görünmeyecekti ve bu da en az fotoğrafın hasar görmüş olması kadar trajikti.
وإلا فإن تلك الفتاة الصغيرة لن تبدو مثل تلك الفتاة الصغيرة بعد الآن، وذلك كان بالتأكيد بقدر مأساوية تلف الصورة.

Tüm cinayet sahneleri trajiktir ama kurbanlar gençse, daha yaşamaya zamanları olmadan hayatları ellerinden çekilip alınmışsa, bu insanı mahveder.
كل مواقع الجريمة مأساوية ولكن عندما تكون الضحية شخصا يافعا وقد انتزعت حياتهم قبل ان يحظوا بالفرصة ليعيشوها

Güya 1992 de yayınlamış " Trajedinin Sonu " adlı kitabın kopyası imiş.
من نسخة مفترضة من كتاب " نهاية مأساوية" الذي نشر عام 1992م

Bu, çok ani oldu ve en trajik parçası Jeremy...
لقد كان شيئاً مؤسفاً و الجزء الأكثر مأساوية جيرمي ..