Heart Holding zaten evsiz insanların kanlarını topluyor. | Open Subtitles | مؤسسات القلب بالفعل تحصد المشردين من أجل دمائهم |
Ortağın sen, terk etmiş olabilir ama Heart Holding olarak kendimizden olanlarla ilgileniriz. | Open Subtitles | ربما يكون شريكك قد تخلى عنك، ولكننا في مؤسسات القلب نعتني بقومنا. |
Çoğu devlet fonlu araştırmanın dağıtılmasından sadece beş kurum sorumlu. | TED | وخمس مؤسسات فقط هي المسؤولة عن نشر البحوث الأعلى تمويًلا حكوميًا. |
Ve bu durumdan kolektif eylem için kurumlar oluşturarak kurtulabilirler. | TED | لقد تمكّنوا من تفاديها عن طريق إنشاء مؤسسات للعمل الجماعي. |
Yavşak politikacılardan, yozlaşmış devlet kurumlarına kadar her şey. | Open Subtitles | عن السياسيين الفاسدين إلى مؤسسات المدينة المحتالة |
Bütün şirket numaralarını kaptım, ve hatta Cynthia beni geri kabul etti. | Open Subtitles | حصلت على عروض من مؤسسات كما أن سينثيا رجعت إليّ. |
Benim adım Lucy. Mirando Şirketi'nden Lucy Mirando. | Open Subtitles | أنا "لوسي ميراندو"، من مؤسسات "ميراندو". |
Lovecraft'in Falcone'la, Maroni'yle hatta Wayne Yatırım'la bile anlaşmaları var. | Open Subtitles | (فالكون) و(ماروني) وحتى مؤسسات (واين) لديهم جميعاً صفقات مع (لافكرافت) |
Ülkenin dört bir yanındaki kurumlarda harika adaylar olabilecek düzgün adamlar var. | Open Subtitles | هُناك النوع المناسب من الرجال في مؤسسات عديدة في كافة أنحاء البلاد وقد يكونوا مُرشحين مُمتازين |
Bu tam anlamıyla insan olabilmek için kendimizi özgürleştirmekle alakalıdır, insan aklının hesap ve genişliğini tanımak ve Rembrandt'ın narin, kırılgan özgeciliğini korumak için enstitüler inşa etmekle. | TED | عن السماح لأنفسنا بالحرية لنصبح بشر بكل معانى الكلمة، ندرك الخطأ ومساحة الروح الإنسانية وأفكارها وبناء مؤسسات لحماية نظرية ريمبراندت الهشة فى محبة الغير الحقيقية. |
Fikirleri, milyar dolarlık şirketleri ortaya çıkardı. | Open Subtitles | افكاره ولدت مؤسسات تساوي مليارات الدولارات |
Heart Holding'e şu robotu sikmek için girdin sanıyordun. | Open Subtitles | اعتقدت أنك سوف انضمت إلى مؤسسات القلب للحصول على الروبوت كس. |
Holding ortakları mı? | Open Subtitles | مؤسسات شريكة؟ |
Evrendeki en güçlü şirket olan Heart Holding için. | Open Subtitles | {\cHFFFFFF\t(\cH0000FF)}،بل من أجل مؤسسات القلب {\cHFFFFFF\t(\cH0000FF)}! أقوى شركة في الكون المعروف |
Kendi nesilleri ve bizler için, insan güvenliğini korumak için sosyal kurum inşa etmeye kafa yordular. | TED | بل تحدثوا عن بناء مؤسسات لحماية الأمن البشري، لجيلهم وأيضاً لجيلنا. |
Şehirler sadece en eski kurumlar değil, aynı zamanda en dayanıklı olanlardır. | TED | المدن ليست ذات مؤسسات قديمة فقط، ولكنها الأطول تحمُّلًا. |
Afrika'nın yerel kurumlarına geri dönelim, ... ...ve bu, bizim enformel sektörlere, geleneksel sektörlere, Afrikalı insanları... ...bulabileceğiniz yere girmeleri için... | TED | العودة إلى مؤسسات الأفارقة الأصليين، وهذا ما ندعو إليه الفهود, الاتجاه نحو القطاعات غير الرسمية القطاعات التقليدية -- |
Bu sekiz şirket dünyayı korumuş Ve sınıflandırmıştır. | Open Subtitles | نجت منهم ثمان مؤسسات وقسموا العالم بينهم |
Daima "hazır" olmalıyım, ne de olsa Mirando Şirketi'nin yüzüyüm. | Open Subtitles | يجب أن أكون دائماً في أفضل حلة، بما أنني أصبحت وجه مؤسسات "ميراندو". |
Wayneler öldürülmeden hemen önce Wayne Yatırım'ın hisselerine hücum edildi. | Open Subtitles | قبل مقتل آل (واين) كان هناك صفقة على مؤسسات (واين) |
şimdi burda bir problem var, az sonra geleceğiz oraya, ki siz en güçlüleri biraraya getirirseniz pakt bazlı kurumlarda kuralları koymak için, idare boşluğunu doldurmak için, dışarıda kalan güçsüzlere ne olur? | TED | الآن هناك مشكلة في ذلك، وسوف نعود إليها خلال دقيقة ، وهو أنه إذا جمعت الأكثر قوة معا لوضع القواعد في مؤسسات قائمة على معاهدات، لملء فضاء الحكم ذاك، ثم ماذا يحدث للضعفاء الذين يتم استبعادهم؟ |
Diğer enstitüler seni kabul edecek. | Open Subtitles | مؤسسات أخرى ستأخذكِ. |
Bütün büyük Wall Street şirketleri temsil ediliyor muydu? | Open Subtitles | و هل كانت كل مؤسسات وول ستريت المهمة تفعل ذلك؟ |
İnsanlar bilgilenmeye başladı ve bilgilendiklerinde feodal toplumun kurumları durma, donma, yıkılma noktasına geldi. | TED | بدأ الناس يتعلمون، وعندما تعلموا بدأت مؤسسات المجتمع الإقطاعي بالتوقف أو التجمد أو الفشل. |
Günümüzde kalkındırma kurumları da finanse ettikleri projeleri kamu incelemelerine açıyorlar. | TED | مؤسسات التنمية اليوم هي أيضا تفتح المشاريع التي تمولها للتدقيق العام. |
Bu çocuklar kolaylıkla engelli diye yaftalanıyordu ve engellilerin olduğu kurumlara gönderiliyordu. | TED | يوصف هؤلاء الأطفال بالإعاقة سريعًا لدى ملاحظة هذه السلوكيات و ينقلون إلى مؤسسات أخرى للأطفال ذو الاحتياجات الخاصة. |
All Saints gibi bazı kurumların senin gibilerin fotoğraflarını poster yaptıklarını ve kendini daha önemli hissetmene neden olduklarını biliyorum, ama değilsin. | Open Subtitles | وأنا أدرك أن هنالك مؤسسات مثل القديسين التي وضعت للناس أمثالك والتي تجعلك تشعر بانك مهم وفي الحقيقة لست كذلك |