| Aşırı derecede karmaşık, en son ayrıntısına kadar modellenmiş ve her seferinde talihsiz bir şekilde sona eriyor. | Open Subtitles | معقده للغايه ومليئه بالتفاصيل ودائما بنتائج مؤسفه |
| Ben de ölümünün talihsiz bir kaza olarak görünmesini sağlarım. | Open Subtitles | وسأتأكد بأن وفاته سيعرف عنها بأنها حادثةٌ مؤسفه |
| Ve, açık olmak gerekirse, Mycroft'un yaptığım işi diğer insanlara söylemek gibi talihsiz bir alışkanlığı varmış. | Open Subtitles | وكي نكون عادلين، مايكروفت كانت له عادة مؤسفه في اخبار الاخرين عن عملي |
| Daha önce kullanacaktım ama bunu alan 5 kişiden birinde talihsiz bir tepki yaratıyor. | Open Subtitles | ...كنت أود استخدامه مبكرا ولكن واحد من كل خمسه من الرجال يحصل عليه لديه ردة فعل مؤسفه |
| Yıldırım çok talihsiz bir tesadüftü. | Open Subtitles | البرق كان صدفه مؤسفه |
| Bu talihsiz bir aksama. | Open Subtitles | " هذه نكسة مؤسفه " |
| Oh olaylar talihsiz bir dönüş. | Open Subtitles | أحداث مؤسفه |