Akşam Yemek masasında boş bir sandalye bulabilirsen ben de şirketi devreye sokabilirim. | Open Subtitles | إذا استطعت تخصيص كرسيا إضافيا على مائدة العشاء فبوسعي الاستفادة من صحبة الليلة |
Bu oyunu çocuklarıyla Yemek masasında oynamak için heyecan duyuyorlardı | TED | كانوا متحمسين للغاية ليلعبوا هذه الألعاب مع أطفالهم على مائدة العشاء. |
Yemek masasında bir anımız olmuştu, öyle değil mi? | Open Subtitles | كانت بيننا لحظة على مائدة العشاء, وصحيح ؟ |
Scooter biz Yemek masasında şapka takmıyoruz. | Open Subtitles | إخرسِ , ميج أتعلم سكوتر .. نحن لا نسمح بالقبعات على مائدة العشاء |
Tüm hayatın cerrahi olmuş olsa bile, bu Yemek masasında bağırsak muhabbeti yapabileceğin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حتى ان كانت جراحة حياتك كلها ، هذا لايعني ان عليك التحدث عن الأحشاء على مائدة العشاء. |
Yemek masasında cep telefonu olmayacak demiştik. | Open Subtitles | أظنّنا تناقشنا حول الجوّالات على مائدة العشاء |
Ama bu 18 metrelik Yemek masasında herkese yer var. | Open Subtitles | لكن هناك متسعٌ كافٍ على مائدة العشاء هذه البالغ طولها 18 متر |
Ben... Yemek masasında konuşulanlar kadar bilgiye sahiptim. | Open Subtitles | نعم , أعني أنني كنت أعرف بعض الأمور جراء جلساتنا حول مائدة العشاء |
- Öyle mi? Bana en son böyle ellerini süren adamı, Yemek masasında vurup öldürmüştüm. | Open Subtitles | آخر شخص عاملني هكذا قتلته على مائدة العشاء |
- Yemek masasında siyasetten hazzetmeyiz. - Hazzetmeyiz. | Open Subtitles | ـ وإننا لا نود الأمور السياسية على مائدة العشاء ـ إننا لا نفعل ذلك |
Tatlım, Yemek masasında silahlardan konuşmak yok demiştik. | Open Subtitles | عزيزي، لقد قلنا أن لا نتحدث عن السلاح على مائدة العشاء. |
Bu ailenin Yemek masasında ya da başka bir yerde ufaktan da olsa silah muhabbeti yapmasına ihtiyaç var. | Open Subtitles | هذه العائلة بحاجة لحديث الأسلحة سواء على مائدة العشاء أو أيّ مكان آخر. |
Onlar geldiğinde Saul'la birlikte Yemek masasında mı oturmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تكون جالسا على مائدة العشاء مع شاول عند وصولهم |
Yemek masasında olan şeyleri değiştirecek bir şey bu. | TED | وستغيّر ما يجري على مائدة العشاء |
Yemek masasında iş konuşmayız. | Open Subtitles | لن نناقش العمل على مائدة العشاء |
Aile için bir şeyler... Yemek masasında iş konuşmayız. | Open Subtitles | لن نناقش العمل على مائدة العشاء |
Yemek masasında otururdum ve babam bana hakkımda düşündüklerinden bahsederdi. | Open Subtitles | يمكن أنْ أكون جالس على مائدة العشاء وسيخبرني والدي ماذا كان يعتقد عني... |
Yemek masasında asla söylemediği tek kelime. | Open Subtitles | كلمتان لم تقلهما أبدا على مائدة العشاء |
Ama Hwan Yemek masasında oturuyor. | Open Subtitles | لكن, " هوان " جلسة على مائدة العشاء خاصّتهُ |
Yemek masasında elektronik alet olmaz. | Open Subtitles | لا إلكترونيات على مائدة العشاء |