Uçakta olanların ardında basit bir terör olayından çok daha tehlikeli bir şey olabilir. | Open Subtitles | ماحدث في هذه اطائرة ربما يكون ذا علاقة مع شيء أخطر من مجرد إرهاب تقليدي |
Macaristan olayından sorumlu tutulan kişini ceza alması gerekecek. | Open Subtitles | يجب على احدهم ان يتحمل مسؤلية ماحدث في هنجاريا و يعاقب |
Afrika olayından sonra toparlanman ne kadar sürdü? | Open Subtitles | كم استغرقت من الزمن لتستعيد صوابك بعد ماحدث في أفريقيا؟ |
- Anlaştık. Ameliyathanede olanlar için üzgünüm ama doğru kararı verdik. | Open Subtitles | اتفقنا. آسف بشأن ماحدث في غرفة العمليات. |
Yani, olanlar için özür dilerim. | Open Subtitles | لا انا اقصد اقصد اني آسف عن ...عن ماحدث في السابق |
Çünkü geçen yaz tam olarak neler olduğunu anlatmanın yolunu arıyordum. | Open Subtitles | لأنني أحاول أن أجد طريقة لاخبرك عن ماحدث في دلك الصيف |
O gece gerçekten neler olduğunu anlatır mısın? | Open Subtitles | هل تريد أن تخبرني حقيقة ماحدث في تلك الليلة ؟ |
Tuscany'de olanlar için kendimi çok kötü hissettim... | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حيال ماحدث في تسوكاني |
Partide olanlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حيال ماحدث في الحفلة |
Ahırda olanlar için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء حيال ماحدث في الإسطبلات... |
neler olduğunu yanındaki şeffaf sana sonra anlatır. | Open Subtitles | فقط اسأل المترهلة هنا لتصف لك ماحدث في وقت لاحق |
Söylediği hiçbir şeye inanılmayabilir, ve o neler olduğunu gösteren tek bilgi kaynağımız. | Open Subtitles | لا شيء مما يقول يمكن أن يصدق وهو مصدرنا الوحيد للمعلومات لكل ماحدث في الواقع |
Aslında neler olduğunu biliyordum, annem beni her zaman arardı. | Open Subtitles | اعلم ماحدث في الحقيقة، لأجل مكالماتها الدائمة |