"مادمت" - Translation from Arabic to Turkish

    • sürece
        
    • müddetçe
        
    • madem
        
    Ben ilgilenmediğim sürece, bana karşı duyguları olması umrumda bile değil, Open Subtitles لا يهم إن كانت تكن لي مشاعر مادمت لا أهتم بها
    Yolunu o bornozdan çıkarak bulduğun sürece bence iyi bir şey. Open Subtitles حسناً,مادمت سوف تجد طريقك خارج هذا الرداء اعتقد انى على مايرام
    - Güvende olduğun sürece oturabilirsin... - ...umurumda değil ama gelmiyorsun. Open Subtitles يمكنك أن تجلس او تقف مادمت بامان لايهمني لكنك لن تأتي
    Nefes aldığım sürece asla, buna boyun eğmeyeceğim. Open Subtitles أبدا ً مادمت أتنفس نفس حياة واحد سأخضع يوما ً لهذا
    Ben şerif olduğum müddetçe bu salonda başka kan dökülmeyecek. Open Subtitles لن يكون هناك سفك للدماء في هذه القاعة مادمت انا القائد
    Kraliçem olarak seveceğim... en iyi dostumun karısı olarak... ve yaşadığınız sürece... başkasını sevmeyeceğim. Open Subtitles سأحبك كمليكتي و كصديقة أعز اصدقائي و مادمت حية
    İnsan eliyle yapılan hiçbir silah... bu zırh üzerinde olduğu sürece sana zarar veremez. Open Subtitles لايوجد اي سلاح صنعه انسان يمكن أن يؤذيك مادمت ترتدي هذا الدرع
    Ben yaşadığım sürece, bir daha asla öldüremeyeceksin. Open Subtitles و مادمت أنا حيّة، فلن تستطيع القتل ثانيةً
    Çünkü ben dağıtımcıyım. Sağ olduğum sürece hep bir sonraki adım da olacak. Open Subtitles لايقتلونى طالما أنا أحضر لهم مايريدون مادمت أنا حي سيكون هناك دائما مرّه قادمه
    San Diego körfezine gönderilmediğimiz sürece, sen bu geminin üzerinde yürüdüğün her an savaştasın. Open Subtitles مادمت على هذه السفينه ومادمنا لسنا فى خليج سان دييجو فنحن فى حالة حرب
    Yaşadığım sürece, onu bana getir o güzel aşkı bana getir,tatlım. Open Subtitles مادمت أنا عايش' أجلبه إلى إجلب هذا الحب الجميل
    Yaşadığım sürece, onu bana getir o güzel aşkı bana getir,tatlım. Open Subtitles مادمت أنا عايش' أجلبه إلى إجلب هذا الحب الجميل
    Ben yaşadığım sürece Nano Ülkesi hayatta olabilir! Open Subtitles دولة نانو ستظل منتعشة وموجودة مادمت أنا حية
    Evlat sen burada olduğun sürece onlar gelmezler. Open Subtitles ,لن يعودوا إلى البيت يا بني مادمت أنت هنا
    Ona ihtiyacı olanı verdiğin sürece sana kendini müthiş hissettirecek istediğini aldıktan sonra da seninle işi bitecek. Open Subtitles ستجعلك تشعر أنك أفضل رأته مادمت تحضر لها الطعام، و كل ما تحتاجه، و عندما تحصل على ما تريد،
    Devlet sana hayatın boyunca tanıdığın adamları içeri atmalarına yardım... ettiğin sürece istediğin şeyi bulmana yardım etti. Open Subtitles الحكومه ستعطيك ماترغب به مادمت تساعدهم لتضع رجالا كنت تعرفهم طوال حياتك بالسجن
    Daha iyi bir yere gideceğime inandığın sürece, ölüm o kadarda kötü değil. Open Subtitles الموت ليس سيئاً مادمت تؤمن بأنني سأذهب لمكان أفضل
    Olmaz. Evde durduğun sürece kimse sana dokunamaz. Open Subtitles لا ، مادمت في هذا المنزل فلن يمسوكِ بسوء
    Tepsi taşıyabildiğin ve turta tenekesini doldurabildiğin sürece bunları yaparken doğursan bile umurumda değil. Open Subtitles في الحقيقة، مادمت قادرة على حمل الأشياء و العمل. و تصنعين الفطائر. لا أهتم إن كنت ستنجبين و أنت تقومين بالعمل.
    Aslında içkiyi bıraktığın sürece, buna istediğin ismi verebilirsin. Open Subtitles مادمت توقفت عن الشرب فيمكنك تسميتها كما تشاء
    Yedeklemiş olsam bile ki yapmadım, sen burada olduğun müddetçe önemi yok. Open Subtitles حتى ولو قمت برفعها والذي لم أقم به مادمت هنا انه لن يهم
    madem kişiselleşiyoruz, ben de suratına bakmaktan hoşnut değilim. Open Subtitles مادمت تجعل الأمر شخصى, فانا لاأحب ان انظر اليك ايضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more