"ماسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • elmas
        
    • elması
        
    • umutsuzca
        
    • acil
        
    • acilen
        
    • elmasa
        
    • ihtiyaç
        
    • elmaslı
        
    • pırlanta
        
    • elmasından
        
    • taş
        
    • cidden
        
    • çaresizce
        
    • elmastan
        
    • sevdiğinizi
        
    Ancak bu atomları doğru dizince sert, temiz elmas gibi bir yapı oluşur. Open Subtitles لكن إذا ترتّب تلك الذرّات نفسها بشكل صحيح، تحصل على ماسة قوية،نقية، متلألأة
    ona elmas verebilirsiniz. Ama onları sonsuzluktan da öte sevdiğinizi söylemek isterseniz TED فإذا أردت أن تقول لأحد بأنك ستحبه دائما فقدم له ماسة
    Bir yarışma programında olduğunu düşün ve şu iki ödülden birini seçebilirsin: Bir elmas ya da bir şişe su. TED تخيل نفسك في برنامج مسابقات ويمكنك أن تختار بين جائزتين: ماسة أو عبوة مياه.
    Boris, Açık sözlü-lanet-dört parmaklı (Four Fingers) birinci sınıf bir elması var. Open Subtitles بوريس .. فرانكي ذو الأربعة اصابع معه ماسة فى حجم قبضة اليد
    Eğer tanışmak isterseniz kahramanlarımız botanik bahçesine katkı olarak bir elması açık artırmayla satmamıza yardım edecek. Open Subtitles ربما تودّين مقابلتهما أيتها الدكتورة إنهما سوف يساعدانا في مزاد على بيع ماسة لجمع المال من أجل حدائقنا النباتية
    Savaşın parçaladığı Libya'nın barışa ulaşmak için umutsuzca ihtiyacı olan idealler bunlar olmalı. TED هذة هي المثل التي مزقتها الحرب في ليبيا في حاجة ماسة لتحقيق السلام.
    Milyonlarca insanın acil yardıma ihtiyacı vardı. TED ملايين الناس كان في حاجة ماسة للمساعدة.
    Şimdi, kendini tekrar çölde hayal et. Ama bu sefer, sana her beş dakikada bir yeni bir elmas veya bir şişe su sunuluyor. TED الآن تخيل نفسك مرة أخرى في الصحراء، ولكن هذه المرة ستحصل على ماسة جديدة أو عبوة مياه جديدة كل خمس دقائق.
    Her şey düzelecek... ve sana öyle kocaman bir elmas alacağım ki... seni kusturacak! Open Subtitles سيتم مكافأتي مرة أخرى وعندما أحصل على المال سأشتري لك ماسة كبيرة
    Ve leylek cennetten uçarak çıka geldi, ve lahana yaprağına bir elmas parçası bıraktı. Open Subtitles . ثم نزل طائر اللقلق من السماء ، ووضع ماسة تحت أوراق الملفوف
    Son bir dev elmas daha buldum mu dondurucu makinem tamamlanmış olacak. Open Subtitles ماسة عملاقة مثل هذه وسيكتمل محرك التجميد الخاص بي
    Sakin ol. Bana o taşın %100 kusursuz elmas olduğu konusunda garanti verdi. Open Subtitles اهدأى, لقد أكد لى أنه فريد من نوعه ماسة بلا أخطاء
    Dün gece müzeden bir elmas çalınmış. Büyük bir şey. Open Subtitles لقد سرقت ماسة من المتحف الليلة الماضية, واحدة كبيرة
    Küçük güzel parmağıma bir elmas yüzük olabilir mi acaba? Open Subtitles خاتم ماسة مقطوع بالدّمعة ذلك يوضع هنا على إصبع يدي الصغير الجميل
    Ve Pembe Panter elması da.. Open Subtitles بسبب سهم مسموم في عنقه و ماسة النمر الوردي
    Hayır. bir numaralı sonuç Alexander elması için buradasın. Open Subtitles الاستنتاج رقم واحد انت اتيت من اجل ماسة الكسندر
    Pahalı Havana purosu içiyor ve 10 kıratlık bir elması var. Open Subtitles إنه يدخن سيجاراً غالياً و يرتدي ماسة زونها 10 قيراطات
    Bu tehlikeli melankoliyi yatıştıracak bir şeylere umutsuzca ihtiyacı vardı. Open Subtitles كانت في حاجة ماسة إلى شيء لتهدئة حزنها الخطير هذا
    Ve dünyanın her yerinde alaylı avukatların çalışmalarını acil olarak desteklememiz ve korumamızın yanı sıra bizzat sistemleri de değiştirmemiz gerekiyor. TED ولذلك لسنا فقط في حاجة ماسة لدعم وحماية عمل مساعدي المحامين حول العالم، بل أيضًا نحتاج لتغيير الأنظمة نفسها.
    bunun neden acilen gerektiğini düşündükleri ardındaki hikâyeyi anlatması gerektiği demekti. TED ولماذا شعرت ماري والنخبة السوداء بأنهم في حاجة ماسة لفعل ذلك.
    Kusuruma bakmayın ama Cameron o kadar gergin ki kıçına sokulmuş bir kömür parçası, iki haftada elmasa dönüşür. Open Subtitles عذرا للغتى الفرنسية و لكن كاميرون شخص نادر و لو انك وضعت قطعة فحم فى مؤخرته خلال اسبوعيين ستحصل على ماسة
    Ve bu nedenle, hastalıklara karşı kullanabileceğimiz ilaçlar keşfetmek için yeni yollar bulmaya çok ihtiyaç var. TED ولذلك، هنالك حاجة ماسة لإيجاد وسائل جديدة لإكتشاف الأدوية بحيث تمكننا من مجابهة هذه الأمراض.
    Bir elmaslı, bir herhangi büyük bir taşlı ve bir de altın düz bir yüzük. Open Subtitles واحد به ماسة وواحد به حجر كبير من نوع ما ثم واحد من الذهب النقى
    Sonunda, genel görünümün bir nevi pırlanta şeklinde olduğunu kabaca görebilirsiniz ve tamamı bitince kocaman bir pırlantaya benzeyecek veya ardındaki fikir bu ve gerçek kuzeyle hizalı. TED في النهاية، ستتمكن من رؤية ما يشبه شكل ماسة وعندما يكتمل، سيبدو كماسة عملاقة، أو هذه هي الفكرة من وراء ذلك، وهو مُحازي للشمال الحقيقي.
    O çantayı Hope elmasından daha iyi koruyorlar. Open Subtitles يحرسون كرة القدم النووية تلك أفضل من "ماسة الأمل"
    - 16.Lui bir taş takıyordu Open Subtitles لبس لويس السادس عشر حجر رائع ماسة التاج الزرقاء
    cidden şımartılmaya ihtiyacın var, kapıyı bunun için açıyorsun.! Open Subtitles وأنتِ بحاجة ماسة إلى تدليل نفسك وتفتحي الباب على هذا
    Bir çocuk var; gelecekten hiç umudu yok, ama çaresizce daha iyi bir hayat istiyor. TED يوجد هناك طفل ليس لديه أمل في المستقبل ولكنه بحاجة ماسة ليعيش حياة أفضل.
    Bu, marjinal fayda denen bir şey yüzündendir. elmas ve su arasında seçim yaptığında, her bir fazladan şişe sudan sağlayabileceğin fayda ile her ilave elmastan sağlayabileceğin faydayı kıyaslarsın. TED هذا بسبب ما يسمى المنفعة الحدّية، وهذا يعني أنك عندما تختار بين الألماس والماء، فإنك تقارن المنفعة التي تحصل عليها بين كل عبوة مياه إضافية و كل ماسة إضافية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more