Bak konu şu ki geçmişin hakkında seni yargılamak için buraya gelmedim. | Open Subtitles | انظري، المقصد هو.. لستُ هنا لأحكم على ماضيكِ |
geçmişin ve geleceğin burada birbirine karışmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | ماضيكِ و مستقبلك يبدو انهم مترابطين بهذا المكان |
O senin geçmişini bilmeyi hakkediyor mu? | Open Subtitles | سارة, هل تظنيه يستحق أن يعرف عن ماضيكِ ؟ |
geçmişini dinlemeyi seviyorum. Yani en kötü ne olabilir? | Open Subtitles | أنا أحب أن أعرف ماضيكِ ما هو أسوأ شئ قد يحدث؟ |
geçmişinden bahsetmemek için sebeplerin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كي لا يجرحكِ أحد و أعرف أن لديكِ أسباب تجعلكِ غير راغبه في الحديث عن ماضيكِ |
Zamanı geldiğinde geçmişinle ilgili şeyleri annene ve babana anlatabilirsin. | Open Subtitles | بعد ذلك حينما تتذكرين شيئاً من ماضيكِ يمكنكِ أن تخبري أمكِ و أبيكِ |
geçmişindeki insanlardan kaçmak istiyorsan başka bir ülkeye taşınmanı öneririm. | Open Subtitles | حسناً، ان كنتِ تريدين تفادي الناس من ماضيكِ اوصيكِ بالرحيل لدولة اخرى. |
geçmişin için yargılanmak nasıl olur çok iyi bilirim. | Open Subtitles | أعلم كيف هو الوضع حين ينتقدكِ الآخرون بناءً على ماضيكِ |
Bak, geçmişin hakkında konuşmak istemiyorsun ben de seni zorlamamayı seçiyorum ama şimdi zorluyorum. | Open Subtitles | انظري، لقد أخبرتني أنكِ لن تتحدثي عن ماضيكِ وقررتُ أن ألا أضغط عليكِ لكنني سأفعل ذلك الآن |
ve bana bu herifle bir geçmişin olduğunu, söylemeye tenezzül dahi etmiyorsun demek? | Open Subtitles | .. وتظنّينَ أنني لم أستحق أن أعرف عن ماضيكِ معه؟ |
Onunla bir geçmişin olduğunu bilmek benim hakkım değil mi? | Open Subtitles | تظنّينَأننيلم أستحقأنأعرف .. عن ماضيكِ معه؟ |
- Shh ve bu adamla bir geçmişin olduğunu bilmeyi haketmediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | .. وتظنّينَ أنني لم أستحق أن أعرف عن ماضيكِ معه؟ |
geçmişin seni böyle yaptı Dylan. | Open Subtitles | ماضيكِ هو ما يجعلك من أنتِ يا " ديلان "َ |
Nemesis, geçmişini telâfi etmek için bir şansın var. | Open Subtitles | حان الوقت للتكفير عن ماضيكِ أيتها العدوة |
Eğer amaç geçmişini geride bırakmaksa bunun o amacın tersine işleyeceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | وتشعرين بأن ذلك من شأنهِ إبطال الغاية إذا كان الهدف هو ترك ماضيكِ ورائكِ |
Bu büyük bir gelecek için, geçmişini unutamazsın. | Open Subtitles | إنه مُستقبل زاهر، ولكن لا يُمكنكِ أن تنسين ماضيكِ. |
Dediklerine göre oralardaki su o kadar safmış ki, insanı geçmişinden arındırırmış ve yeniden başlayabilirmişsin. | Open Subtitles | يقولوا أنّ المياه عذبة جداً هناك، للحدّ الذي تطهّركِ به من ماضيكِ. وبإمكانك البدء مجدّداً. |
Senin de geçmişinden benimle paylaşmak istediğin bir şeyler var mı dengeyi sağlamak için? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء تودين مشاركته مِن ماضيكِ |
Bu işin temelinde bir nedeni olmalı. Belki de geçmişinden. | Open Subtitles | -لا بد أنّ هنالك سبباً أساسياً، ربّما من ماضيكِ . |
geçmişinle ilgili soru işaretlerini yanıtlayabilecek tek kişi benim biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنا الوحيد الذي يمكنه ملأ الفراغات أعني , كما تعلمين , بشأن ماضيكِ |
Eminim seninle konuşmak isteyecektir, geçmişinle ilgili. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه سوف يتحدث بشأنك ، بشأن ماضيكِ |
geçmişinle barışık olabiliyor musun? | Open Subtitles | إذاً تظلين تحيين ماضيكِ ثانية؟ |
geçmişindeki bir travmanın şu anda fiziksel bir tepkiye neden olması. | Open Subtitles | انها ذكرى صدمة من ماضيكِ الذي يسبب لكِ رد فعل الجسدي في حاضركِ. |
Ayrıca geleceğin bu akşam dışarıda bir yemek ve sinemadan oluşurken geçmişine fazla takılmamalısın. | Open Subtitles | إضافةً، لا يجب أن تقلقي بشأن ماضيكِ بينما مستقبلكِ في المدينة الليلة وهو آتِ للعشاء ولمشاهدة الفيلم |