Ama artık onun iyi şansı bendim, o yüzden buna daha fazla ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لكن أنني الآن أيقونة الحظ السعيد وأنه هكذا ماعاد بحاجتها |
Yani, Chandler, artık temizlik ekibini bile içeri sokmuyor. | Open Subtitles | أعني, إن شاندلر ماعاد يسمح حتى لطاقم التنظيف بالدخول |
Duyduğuma göre John artık o kadar sakin değilmiş öyle mi? | Open Subtitles | سمعت بأن جون ماعاد بتلك السهولة.. أهو كذلك؟ |
Baelor Septi artık bir seçenek olmadığına göre taht odasında bir tören düzenlenebilir. | Open Subtitles | حيث أن المكان المقدّس ماعاد خياراً متاحاً ربما إحتفالية في قاعة العرش؟ |
Kalbin artık bu hayat için atmıyor ölü karı. | Open Subtitles | ماعاد قلبكِ ينبض لأجل هذه الحياة، أيتها الزوجة الميتة. |
Her ne inşa ettiyse, artık burda değil. | Open Subtitles | لو كان يبني شيئا فإنه ماعاد موجود |
artık çekicimi sallayacak bir kesimhane yok. | Open Subtitles | ماعاد هناك مسلخ لأُأرجح به مطرقتي. |
Lip, biraz salaktır. Bu yüzden, artık kimse ona Philip demiyor. | Open Subtitles | (ليب) هو ثرثار نوعاً مالهذا السبب ماعاد أحد يناديه (فليب)ً |
artık adam falan değil, yalnızca 500 dolar değerinde bir mal. | Open Subtitles | ماعاد رجلاً. إنّه سلعة. |
O, artık senin kocan değil. | Open Subtitles | ماعاد رجلك بعد الآن. |