"ما أحاول قوله هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Söylemeye çalıştığım şey
        
    • Demek istediğim şey
        
    • Demem o
        
    • demeye çalıştığım şey
        
    • Söylemek istediğim şey şu
        
    • Yani söylemek istediğim
        
    Söylemeye çalıştığım şey, anlamak zorunda olduğumuz şey, neden bazı gençlerimize bunların cazip geldiği. TED ما أحاول قوله هو أن علينا فهم السبب من وراء انجذاب شبابنا لهذا الأمر.
    Söylemeye çalıştığım şey kutsal evliliğin onların yetkilerinin üstünde olduğu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنَّ الرباط المُقدَّس أقوى من أن يقوموا بتفريقه
    Bak, sana Söylemeye çalıştığım şey ben ordaydım. Open Subtitles . . ما أحاول قوله هو أنا كنت هناك مفهوم؟
    Demek istediğim şey ilişkiniz olması başka bir şeydir bunu eşinizin yüzüne vurmanız başka bir şey. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أن تكون لك علاقة، هذا شيء.. وشيء آخر أن ترميها في وجه زوجك
    Demem o ki sırf yaşlı bir kadınım diye sırtım pek, karnım yumuşak sanma. Open Subtitles ما أحاول قوله هو.. لا تعتقد فقط لأني امرأة عجوز أن ظهري ضعيف ومعدني ليست قوية.
    Bak, demeye çalıştığım şey herkesin kendine göre avantajları var. Open Subtitles حسناً, ما أحاول قوله هو... أن كل شخص لديه أفضليته...
    Sana Söylemek istediğim şey şu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو
    Söylemeye çalıştığım şey, iyice dibe battığın. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنك وصلت إلى مستوى منخفض جديد
    Sana Söylemeye çalıştığım şey bir torun bizim için harika bir hediye olurdu. Open Subtitles ما أحاول قوله هو الحفيد سيكون هدية عظيمة
    Söylemeye çalıştığım şey, o olmadan ben, ben değilim. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنّني لا أكون على سجيّتي بدونه
    Burada Söylemeye çalıştığım şey, başkanın masasında kendine bir koltuk kaptın. Open Subtitles ما أحاول قوله هو... لقد حصلتِ على مقعدًا في طاولة الرئيسة
    Söylemeye çalıştığım şey sana şimdi daha fazla ihtiyacım var. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنني سأحتاجك الآن أكثر من أي وقت مضى
    Yanlış olduğunu bile bile Söylemeye çalıştığım şey sana inanmamak benim için günden güne zorlaşıyor. Open Subtitles علي الرغم من معارضتي أظن أن ما أحاول قوله هو أن الأمر يزداد صعوبة لعدم إيماني بك
    Sanırım Söylemeye çalıştığım şey bir akıl hastasını kandırmak her zaman o kadar da kolay değildir. Open Subtitles أعتقد أني ما أحاول قوله هو أنها ليست دائماً طريقة سهله لخداع المرضى المتخلفين عقلياً
    Söylemeye çalıştığım şey, birinin ilk adımı atması gerektiğidir. Open Subtitles ما أحاول قوله هو على أحدهم ان يقوم بالحركة الأولى
    Molly, sanırım Söylemeye çalıştığım şey Groucho gözlüklerini taktığını fark etmiştim ve onları taktığın her gün fark edeceğime söz veriyorum. Open Subtitles مولي، اعتقد ان ما أحاول قوله هو أنني لاحظت نظارات غروشو على وجهك وأعدك أنني سألاحظها في كل مرة تضعينها
    - İki kadın arasında kararsız kaldın. - Demek istediğim şey... Open Subtitles أنت مشتت ما بين إمرئتين ما أحاول قوله هو
    Tamam. Demek istediğim şey uzun zamandır bir aile ile uğraşmak zorunda kalamadığın. Open Subtitles حسناً، ما أحاول قوله هو إنك لم تحظّ بعائلة منذ مدة كبيرة
    Demem o ki, beraber çalışabiliriz birbirimizin arkasını kollarız ve ciddi başarı elde edebiliriz. Open Subtitles أعتقد ما أحاول قوله هو يجب ان نستمر في العمل قبالة بعض نساند إحدانا الأخر
    Hayır, demeye çalıştığım şey herhangi bir şeyi onaylamadan önce onun iyi bir fikir olup olmadığını tartmamız gerektiği. Open Subtitles لا، ما أحاول قوله هو أنّه قبل ،أن نسمح بأيّ شيء علينا أن نرى إن كانت هذه فكرة جيّدة من الأساس
    Söylemek istediğim şey şu ki, Open Subtitles ما أحاول قوله هو أن...
    Yani söylemek istediğim şu ki, sen beni herkesten daha iyi tanıyordun. Open Subtitles أحزر أن ما أحاول قوله هو أنّك عليم بي عن الجميع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more