Çünkü yapmaya çalıştığın şey, mevcut durumu çekici hale getirmek ve onları gelecekte ne olacağı düşüncesinin içine çekmek olmalı. | TED | لأن ما تحاول فعله الحالي وحالته السيئة، وأنت تود أخذهم للمستقبل عندما يتبنون فكرتك. |
Yapmaya çalıştığın şey işe yararsa Bullock, sana şapka çıkaracağım Ve çok ciddiyim. | Open Subtitles | هذه النجاحات , ما تحاول العمل عليه هنا سوف أطرح لك قبعتي ولا شك بذلك |
Aslında, onun söylemeye çalıştığı şey, ben numaramı unuttum ve evde ufak bir güvenlik sorunu yaşıyoruz biz de bütün telefonları değiştirdik... | Open Subtitles | ما تحاول قوله هو أني نسيت أرقامي لدينا مشكلة أمنية في المنزل وغيرنا جميع أرقام الهواتف |
Yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum, ama şu anda cidden desteğine ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا أقدر ما تحاول فعله لكني بحاجة إلى وقوفك بجانبي الآن |
Yapmaya çalıştığın şeye minnettarım ama artık ortaya çıktıysa, saklamanın anlamı yok. | Open Subtitles | انظر، أنا أقدر ما تحاول فعله لكن لو كان موجود لا يوجد جدوة فى محاولة اخفاء الامر |
Yapmaya çalıştığınız şeyi takdir ediyorum koç, gerçekten. | Open Subtitles | أنا أحترم ما تحاول القيام به يا مدرب أنا حقاً أفعل |
Senin ailene yapmaya çalıştığın şey bu mu? | Open Subtitles | هل ذلك ما تحاول أن تفعله الآن مع عائلتك؟ |
Kim olduğumu asla bulamayacağım. Demeye çalıştığın şey bu mu? | Open Subtitles | لن أكتشف قط من اكون صحيح , أهذا ما تحاول قوله؟ |
Bence yapmaya çalıştığın şey son derece önemli. | Open Subtitles | اعتقد بأن ما تحاول . القيام به هو مهمٌ للغاية |
Güç vermeye çalıştığın şey buydu, buz makinenin daha büyüğü. | Open Subtitles | أهذا ما تحاول إمداده بالطاقة؟ نسخة أكبر حجماً من ماكينة التجميد؟ |
Burada yapmaya çalıştığın şey anayasaya aykırı önceden planlanmamış kısıtlamadır. | Open Subtitles | ما تحاول اثباته هنا هو ضبط مسبق غير دستوري |
Yapmaya çalıştığın şey için memnunum, gerçekten. | Open Subtitles | أنا أقدر ما تحاول فعله يا جاك ، حقا |
Meslektaşımın söylemeye çalıştığı şey eğer mobilyalarınız sensörlerin önünü kapatıyorsa ya da ...ağaçlar evinize çok yakın ise son model sistemlerin bile hayrını görmezsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تحاول شريكتي إيصاله أفضل أنظمة الأمن أليس هذا كافيا إذا كان أستشعار الحركة سُدّ بواسطة أثاث |
Sanırım söylemeye çalıştığı şey duygusallığın yüksek olduğuydu. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تحاول قوله أن العواطف مرتفعة. |
Sanırım Rose'un söylemeye çalıştığı şey bu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو ما تحاول روز قوله |
Karen, yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum ama bu bekaretimi kaybetmekle alakalı değil. | Open Subtitles | كارين، وأنا أقدر ما تحاول القيام به، ولكن... أنا لا تفكر فقدان عذريتي. |
Bir profesyonel olarak diğerine söyleyebilirim ki yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum, ama beni takip etmene göz yumamam. | Open Subtitles | من محترفٌ لآخر... أحترم ما تحاول أن تفعله، لكن لا يُمكنني تركُكَ تُلاحقني |
Yapmaya çalıştığın şeyi anlıyorum ve bunun için sana minnettarım. | Open Subtitles | أعرف ما تحاول فعله لنا، وأنا ممتنه لهذا |
O adam her kimse, eminim onun için yapmaya çalıştığın şeye minnettardır. | Open Subtitles | أيًاً يكن ذلك الشخص أنا متأكد أنه سيقدر ما تحاول فعله من أجله |
Tüm bildiğim, yapmaya çalıştığınız şeyi onların çoktan yaptığı. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أنهم اكتشفوا طريقة . . لفعل ما تحاول معرفته |
Ne söylemeye çalıştığını anlıyorum. Hadi şurada bir nefes çekerken konuşalım. | Open Subtitles | افهم ما تحاول قوله، لنذهب الآن ونتحدث هناك بينما ادخن سيجارة |
Annenin söylemek istediği şey çok uzun süre uslu duracağını sanmıyoruz. | Open Subtitles | ما تحاول والدتكَ قوله هو أنّه لا نظن بإمكانكَ البقاء حسن السلوك طويلا. |
Şu aptal plastik göğüsler. Aradığın şey bu muydu? | Open Subtitles | ومع كل تلك الأثداء البلاستيكية السخيفة أهذا ما تحاول الحصول عليه؟ |
Yapmak istediğin şey işe yaramayacak. | Open Subtitles | مهما كان ما تحاول انتزاعه، لن يجدي الأمر. |