Hamle yapman yeter. | Open Subtitles | انظر كل ما عليك فعله هو ان تصنع فيلمك فى المنزل مجانا |
Onun ne olduğunu bilmek için ona bir kez bakmak yeterli. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنظري إليها لتعرفي كل شيء |
Tek yapman gereken bu numaraları girmek ve özgür olacaksın. | TED | كل ما عليك فعله هو إدخال هذه الأرقام وستكون حراً. |
yapmanız gereken gelip her şeyi kontrol etmek ve balığı yemlemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو المجيء وتفقد كل شيء وإطعام الأسماك |
Tek yapman gereken şey bize sana yardım eden kişiyi söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تخبرنا عن الشخص الذى يساعدك |
Sadece başlamak istiyorsun işe ama olmuyor çünkü... | Open Subtitles | .. كل ما عليك فعله هو الجلوس |
Hoşlandığın bir kız varsa, yapman gereken tek şey gidip sormaktır. | Open Subtitles | إن كانت هناك فتاة تعجبك، فكل ما عليك فعله هو سؤالها. |
Evet. Babanı görmek istediğinde sallaman yeter. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو هزها إذا أردت رؤية والدك |
İstemen yeter. | Open Subtitles | على مهلك يا فتى كل ما عليك فعله هو أن تطلب |
Lanette, sadece aşka inanın yeter diyor. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو الوثوق بالحب حسب اللعنة |
Eğer anahtar istersen sorman yeterli. | Open Subtitles | إذا أردت مفتاحاً كل ما عليك فعله هو أن تطلب |
Nefes alman yeterli. Sadece nefes al. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو التنفس تنفس فحسب , حسناً؟ |
Ciddiyim. İstemen yeterli. | Open Subtitles | لا, أنا أعنيها كل ما عليك فعله هو أن تطلب |
Bulurum bir tane. Senin Tek yapman gereken benim için gitar çalmak. | Open Subtitles | سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي |
Şimdi Tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi? | Open Subtitles | إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟ |
Bir ölümlüyü bulmak için Tek yapman gereken, hayallerini izlemek. | Open Subtitles | لتقوم بإيجاد البشريّ، كل ما عليك فعله هو تتبّع أحلامه |
Bu varsayım böyle bir metodun olmasının imkansız olduğunu savunuyordu, tek yapmanız gereken, çözümleri belirli bir sayı dizisinden oluşan bir denklem yaratmaktı. | Open Subtitles | هدفها هو توضيح أن طريقة كهذه لا وجود لها، وكل ما عليك فعله هو تلفيق معادلة واحدة تكون حلولها مجموعة أعداد محددة جداً. |
Tüm yapmanız gereken sadece "ra" kısmını çizmek, tamam mı? | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو إزالة الراء الزائدة، أليس كذلك؟ |
İşin doğrusu, koklear implant olmadan da piyano çalabilirsiniz. Çünkü tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa basmak. | TED | في الحقيقة يمكنك أن تعزف على البيانو من دون زرع القوقعة، لأن كل ما عليك فعله هو الضغط على المفاتيح في الوقت المناسب. |
eğer bilmek istiyorsanız, ki böylece kavrayış döngüsünü tamamlayabiliriz, tüm yapmanız gereken şey bu paragrafları okumak. | TED | و اذا ما اردت المعلومات حتى ننهي دورة الفهم هذه كل ما عليك فعله هو قراءة هذه الفقرات. |
Sadece başlamak istiyorsun işe ama olmuyor çünkü... | Open Subtitles | .. كل ما عليك فعله هو الجلوس |
Yapman gereken tek şey şurayı imzalamak, ...ve kazancın tamamını bana göndermek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو توقيع الوثيقة و تقوم بتحويل حصتك لي |