"ما فعلتَه" - Translation from Arabic to Turkish

• Ne yaptığını
• yaptığın şey
• yaptıkların
• yaptığın için
• yaptıklarını da
• yaptırdığın şeyin

Sana sırt çevirirdim ama o durumda Ne yaptığını gördüm.
كنتُ لأغفل عن ذلك ولكني رأيتُ ما فعلتَه في هذا الموقف

Ne yaptığını gördüm.Vatandaş olarak seni tutukluyorum.
-رأيتُ ما فعلتَه. سأقوم بواجبي كمدنيّ -لا تعترض طريقي

yaptığın şey için iyi bir hafızadan fazlası gerekiyor.
ما فعلتَه توًّا يتطلّب أكثر من مجرد ذاكرة جيدة.

Ama kampta yaptığın şey Şeytan'ın önüne atlaman falan.
لكن ما فعلتَه عند المخيّم، مجابهتك لذلك الشيطان.

O zavallı kıza yaptıkların bütün şehre yayıldı.
انتشرت أخبار ما فعلتَه بتلك الفتاة المسكينة في المدينة كالنار في الهشيم

Ve adamları yakaladığımızı söylemek istedim. Payına düşeni yaptığın için teşekkürler.
و أعلمك بأننا أمسكنا بهم بفضل ما فعلتَه

Bunu hiçbir zaman unutmayacağım ve benim için yaptıklarını da.
سأتذكّر ذلك دائمًا... وكلّ ما فعلتَه من أجلي.

Onlara işini gördürdün, ve şimdi de yaptırdığın şeyin bedelini ödeyecekler.
لينفّذوا تعليماتك، وباتوا عالقين الآن وسط مأزق ما فعلتَه أنت

Kızıma Ne yaptığını da biliyorum şerefsiz!
وأيضًا، أعرفُ ما فعلتَه بابنتي أيها اللعين!

Savaşta Ne yaptığını biliyorum.
أعرف ما فعلتَه في الحرب

Bana Ne yaptığını gayet iyi biliyorsun!
-وأجهل السبب -تدرك تماماً ما فعلتَه بي

Ne yaptığını biliyorum.
أعلم ما فعلتَه.

- Oh, Ne yaptığını biliyorsun. - Hayır, bilmiyorum.
.تعرف ما فعلتَه - .كلا، لا أعرف -

- yaptığın şey insanları kızdırmaktan başka bir işe yaramayacak.
ما فعلتَه سيتسبب فقط بإغضابِ العامّة.

Ama bugün yaptığın şey cesaret ister.
لكنّ ما فعلتَه اليوم يتطلّب شجاعة

Tamam, yaptığın şey çirkindi.
اسمع ، ما فعلتَه كان أمراً مُشيناً

Güzel, çünkü tartışacak bir şey yok ortada zaten. yaptığın şey...
جيد، لأنّه لم يبقَ شيء للجدال، إذ إن ما فعلتَه...

Beni düşündüğün için sağ ol. Tüm yaptıkların için minnettarım.
-أقدّر اهتمامكَ، وأنا شاكرة لكلّ ما فعلتَه

Bütün bana yaptıkların ve benim için yapmadıklarından ötürü özür dilemeyecek misin?
.. ألستَ آسفًا على كل ما فعلتَه ! على كل ما فشلتَ في فعله لي؟

Bu çocular yaptıkları şeyi sen yaptığın için yapıyorlar.
هو بسبب ما فعلتَه

Sadece kendi yaptığımı da değil, senin yaptıklarını da anlatacağım.
وليس ما فعلتُه فحسب بل ما فعلتَه