Beni tanımıyorsun. Ve bugün yaptığın şey oğlumun hayatını kurtarmakla sonlanırsa sana bunun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | , لكن لو انتهى ما فعلتِه اليوم بانقاذ ابني سأشكركِ على هذا |
Takımımızın altı üyesi yaptığın şey sayesinde hala hayatta. | Open Subtitles | ست أعضاء من فريقنا لا يزالون على قيد الحياة بفضل ما فعلتِه. |
Anlamak çok zor biliyorum ama az önce yaptığın şey bir kazaydı ve sanırım bunu geri almanın bir yolu var. | Open Subtitles | وأعلم أنّ هذا يصعب فهمه، ولكن... ما فعلتِه قبل قليل كان حادثة... |
Benim için ne yaptığını biliyorum. Ve bunun sana ne kadar pahalıya patlayabileceğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما فعلتِه لأجلي وأعرف ما كان قد يكلّفك ذلك |
Derini ensenden kuyruğuna kadar yavaşça yüzeceğim taa ki oğluma ne yaptığını anlatana kadar. | Open Subtitles | سأسلخكِ ببطئٍ من العنقِ إلى الذيل حتّى تخبريني بكلّ ما فعلتِه بابني. |
Bu şişeyi açıp içine gömülmek istememin sebebi senin bize yaptıkların. | Open Subtitles | سبب رغبتي لفتح هذه القنينة والإنغماس فيها هو ما فعلتِه بنا. |
Onca yaptığın şeyden sonra seni ciddiye almakta zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | يصعب عليّ اتخاذ كلامك على محمل جاد بسبب كل ما فعلتِه. |
Ethan için çok şey yaptın ve sana tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | (أنا ممتنَّة لك على كل ما فعلتِه من أجل (إيثان |
Bu yaptıklarından sonra, istesem çok rahatlıkla bir uzaklaştırma emri çıkartabilirim. | Open Subtitles | لو كنتُ أرغب، فما مِن قاضٍ في العالَم، سيرفض إعطائي أمرَ إبعادٍ بعد ما فعلتِه. |
Seni kazığa oturtmaya hazırlar. Senin yaptığın şey yüzünden. Onlardan birine zarar verdin. | Open Subtitles | بسبب ما فعلتِه لقد آذيتِ واحداً منهم |
Senin yaptığın şey yüzünden. Onlardan birine zarar verdin. | Open Subtitles | بسبب ما فعلتِه لقد آذيتِ واحداً منهم |
Bana yapıyor olduğun şey... Aileme yaptığın şey... | Open Subtitles | أنتِ تفعلين بي ما فعلتِه بعائلتي |
Buraya yaptığın şey için geldim. | Open Subtitles | لقد قدِمتُ بسبب ما فعلتِه. |
yaptığın şey, harika. | Open Subtitles | ما فعلتِه هنا، شيء عظيم |
İçeride yaptığın şey övgüye layık bir hareketti, Bayan Swan ama onu gerçekten alaşağı etmek istiyorsan güçlü bir yandaşa ihtiyacın var. | Open Subtitles | ما فعلتِه جديرٌ بالثناء آنسة (سوان) لكن لو أردتِ إسقاطها، فأنتِ بحاجةٍ لحليفٍ قويّ. |
Benim için ne yaptığını biliyorum. Yemin olacağım. | Open Subtitles | أعرف ما فعلتِه لأجلي، سأكون طُعمك |
Oraya gittim. Onlara ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | كنتُ هناك ورأيتُ ما فعلتِه بالناس. |
Bu bunu yaptığını nasıl, Elise, ne yaptığını değil. Peki, şanslı editörü. | Open Subtitles | إنه ليس ما فعلتِه (إيليس) و لكن كيفية فعلِك له |
Lauren'a yaptıkların, törenin bir parçasıydı değil mi? | Open Subtitles | ما فعلتِه لـ لورين كان جزءً من الطقوس أليس كذلك؟ |
- Onun için "tüm" yaptıkların mı? | Open Subtitles | -كل" ما فعلتِه لأجله؟" |
Buraya yaptığın şeyden hoşlandım. | Open Subtitles | أعجبني ما فعلتِه بالمكان. |
Ethan için çok şey yaptın ve sana tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | (أنا ممتنَّة لك على كل ما فعلتِه من أجل (إيثان |
yaptıklarından sıyrılacakmışsın gibi. | Open Subtitles | كأنّكِ تنالين بعض العفو على ما فعلتِه. |