"Dürüst olmak gerekirse çocuğum, senin işemeni istiyoruz. | Open Subtitles | 'كل ما نريده منكم، أيها الأطفال، هو أنك تبول ' |
-Tek ihtiyacımız olan 4000 dolar daha. -Sonra bir aydaha gideriz. | Open Subtitles | هذا سيكون جيداً كل ما نريده هو 400 دولار و سنتحمل هذا لشهر آخر |
ne istediğimizi kesin ve açık bir şekilde belirlemeliyiz ve ona öyle yoğunlaşıp odaklanmalı ve farkındalığımızı ona ayırmalıyız ki kendi izimizi, zaman mevhumunu kimliğimizi kaybetmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نصيغ ما نريده أن نكون مركّزين عليه كثيراً و مهتمين به و أن نسخّر له الكثير من وعينا |
Başta ihtiyacımız olanları almak içindi, sonra Ne istersek onu almaya başladık. | Open Subtitles | في البجاية، كان ذلك لأخد ما نحتاجه، وبعدها أصبح لأخد ما نريده |
Yani bizi iş üstünde yakaladı. Ama ihtiyacımız olanı aldık. | Open Subtitles | . إذن لقد كشفتنا . لكننا حصلنا على ما نريده |
Ocakları yeniden çalıştırabilmemiz için fabrikadan çekip gitmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | كل ما نريده ان نراك خارج المصنع حتى نستطيع ان نجعل الافران تعمل من جديد |
Biz başkasının yardımını istemiyoruz. Rahat bırakılmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نحتاج إلى مساعدة أحد كل ما نريده أن نترك وحدنا |
Neler olduğunu bilmek istiyoruz. Ve bir özür istiyoruz. | Open Subtitles | كل ما نريده أن نعرف ما حدث و نريد إعتذار |
İhtiyacımız olan son şey, halkın, sinir gazının dışarıda olduğunu öğrenmesidir. | Open Subtitles | جيد، أخر ما نريده هو أن يعرف العامة أن هناك غاز أعصاب بينهم |
İhtiyacımız olan şeyi, onun bedeninden alabileceğiz. | Open Subtitles | الجراثيم في جسده سنكون قادرين على الحصول على ما نريده من جسده |
İstediğimizle ihtiyacımız olan aynı şey, değil mi? | Open Subtitles | ولكن ما نريده وما نحتاج إليه أليسا نفس الشيء؟ |
Çoğumuz, gerçekten ne istediğimizi söylememiz hususunda kendimize izin vermeyiz, çünkü bunun nasıl olabileceğini görmeyiz. | Open Subtitles | أغلبنا لم نسمح لأنفسنا أن نرغب ما نريده فعلا لأنه لا يمكننا أن نرى كيف سيبرز ذلك إلى الوجود |
Bence ne istediğimizi biliyorsun. | Open Subtitles | ما الذي تريدونه منّي؟ أخالك تعرف ما نريده منك. |
Bunun yanı sıra, ikimiz de ne istediğimizi biliyorduk. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أننا نحن الإثنتان حصلنا على ما نريده |
Şu fikre dayanarak, canlıları kendi isteklerimize göre bize bağlı kılabiliyoruz, ve onları yönetip, bu fabrikaları açıyoruz, ve oradan gıda veya yakıt veya Ne istersek elde edebilmek için teknolojik girdilerimizi de kullanıyoruz. | TED | موضوع على أساس أننا نخضع الفصائل الأخرى لإرادتنا وأننا المسؤولون ونحن نضع هذه المصانع ولدينا هذه المدخلات التكنولوجية والتي نأخذ منها مخرجا هو الطعام أو الوقود أو أيا كان ما نريده |
Ne istersek onu yaparız | Open Subtitles | بإمكاننا القيام الآن بكل ما نريده |
İhtiyacımız olanı alınca onu şutlayacağız. | Open Subtitles | سنستخدمه ليعطينا ما نريده و من ثمة نتخلص منه |
İstediğimiz şey, tetikleme mekanizmasındaki bileşen. FB alt devre levhası. | Open Subtitles | ما نريده هو قطعة من آلية التفجير اللوحة الكهربية الفرعية |
Kalp krizi geçirmeni istemeyiz. | Open Subtitles | آخر ما نريده هو إصابتك بسكتة قلبية حقيقية |
Şimdi yapmamız gereken şey şu, sen elinden geldiğince sana ateş eden adamı tarif edeceksin. | Open Subtitles | ما نريده منك الآن هو أن تخبرنا بشكل هذا الشخص بأدق وصف ممكن |
Fakat burada hepimizin istediğini alabileceği bir yol daha var. | Open Subtitles | ولكن هنالك طريقة نستطيع بها جميعاً الحصول على ما نريده |
- Hemen seçimini yap. - Thibault. O sadece hepimizin istediği şeyi istiyor. | Open Subtitles | إختر بسرعة ثيبولت، انه يريد فقط ما نريده كلنا |
Bu nedenle bizim istediğimiz insanlar üzerinde yapılan çalışmaları görmek. | TED | إن ما نريده حقيقة هو دراسات حقيقية على البشر. |
Onları olmak istemedikleri bir ortama bırakıyorduk ve onlar da bizim istediklerimizi yapmıyorlardı. | TED | لأننا نضعها في مكان هي لا تحب أن تكون موجودة فيه, ولا تحب أن تخضع لكل ما نريده منها. |
Ve son olarak da, istediğimiz şeyi başarılı bir biçimde ürettiğimizden emin olmak için bir tür hata denetim mekanizmasına gereksinimimiz var. | TED | ونحتاج إلى نموذج متكرر لإصلاح الأخطاء لنضمن أننا بنينا بنجاح ما نريده. |