neyin gerçek olduğunu neyin olmadığını kabullenmek zorundayız. Bu, bizi birarada tutan şey. | Open Subtitles | علينا أن نتفق على ما هو حقيقي أم لا هذامايوثقصلاتناببعضنا. |
Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كنت لا تعرف ما هو حقيقي بعد الآن ، أليس كذلك؟ |
Galiba aklımı kaybediyorum. neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو كنت أفقد عقلي لا أستطيع تمييز ما هو حقيقي |
gerçek olan gerçek kalacak, Annie. İşimiz o gerçekle baş etmek. | Open Subtitles | ما هو حقيقي سيكون حقيقي عملنا هو التعامل مع تلك الحقيقة |
Eğer gerçek bir şey varsa aramızda. | Open Subtitles | ولو هناك ما هو حقيقي بيني وبينك |
Bir seferinde, neyin gerçek olduğundan emin olamadığın için beni aramıştın. | Open Subtitles | لقد إتصلت بي ذات مرة، لأنك لم تثق بنفسك في تمييز ما هو حقيقي. |
Çünkü bariz bir şekilde, gerçeğin ne olduğunu söyleyemedigimiz kültürümüz hakkında yorum yapıyor. | TED | لأنه من الواضح ان ذلك يعطي تعليق عن ثقافتنا حاليا, اننا لا نستطيع ان نقول ما هو حقيقي |
Seyircinin neyin gerçek neyin sahte olduğunu ayırt edememesi gerçeği beni mutlu ediyor. | TED | تعجبني حقيقة أن المشاهد لا يستطيع التفرقة أبداً بين ما هو حقيقي وما هو مزيف |
neyin gerçek olduğunu artık ben de bilmiyorum Yalnızca... keşke burada olsaydın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هو حقيقي بعد الآن أتمنى فقط لو كنتَ هنا |
Onların yokluğunda güçlü durmaya çalışıyorum ama her geçen gün neyin gerçek olduğunu hatırlamak daha da zorlaşıyor. | Open Subtitles | أحاول البقاء قوية بدونهم ولكن، كل يوم، إنه من الصعب أن أتذكر ما هو حقيقي أكثر من ذلك. |
neyin gerçek olduğunu, neyin olmadığını nasıl ayırt ediyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف ما هو حقيقي و ما هو لا؟ |
neyin gerçek olduğunu öğrenebilmemiz için benimle gelmelisin. | Open Subtitles | تحتاجين للقدوم معي لنكتشف ما هو حقيقي |
Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما هو حقيقي بعد الآن. |
neyin gerçek olduğunu, neyle karşı karşıya olduğumu bilmeliyim. | Open Subtitles | أنا أريد إلى ما هو حقيقي وما هو أمامي |
Artık neyin gerçek olduğunu hatırladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها تعرف ما هو حقيقي بعد الآن |
Bak neyin gerçek olduğunu biliyorum. Ve bu gerçek. | Open Subtitles | -أنا أعرف ما هو حقيقي ، وهذا حقيقي |
gerçek olan durum, ayrı olmak. Ve bebekliğin bir noktasında benlik fikri biçimlenmeye başlıyor. | TED | ما هو حقيقي هو التفرد. وفي وقت معين من الطفولة المبكرة، تبدأ فكرة الذات في التشكل. |
Bu seni oldukça sıkı etkileyecek... sen gerçek olan ve olmayan arasındaki farkı ayırt edemiyeceksin. | Open Subtitles | هذا سيؤلمك كثيرا ولن تكون قادراً على معرفة الفرف بين ما هو حقيقي وغير حقيقي |
gerçek olan, tattığın, dokunduğun ve hissettiğindir. | Open Subtitles | ، ما هو حقيقي ما يُمكنك تذوقه ، لمسه والشعور به |
Eğer gerçek bir şey varsa aramızda. | Open Subtitles | ولو هناك ما هو حقيقي بيني وبينك |
Eğer gerçek bir şey varsa aramızda. | Open Subtitles | ولو هناك ما هو حقيقي بيني وبينك |
Artık öyle bir noktaya geldi ki aynaya bakıyorum ve neyin gerçek olduğundan emin bile olamıyorum. | Open Subtitles | وبالنسبة لشعوري عند النظر في المرأة... . لست متأكد ما هو حقيقي حتى الآن |
Durumu düzeltmedikten sonra, neyin gerçek neyin kabus olduğunu anlatmak çok zor. | Open Subtitles | أطول دون إصلاح كلما كان من الصعب معرفة ما هو حقيقي او مجرد كابوس. |