"ما وراء" - Translation from Arabic to Turkish

• ardında ne var
• ötesine
• ötesini
• dışında
• ötesindeki
• arkasına
• arkasında ne
• ötesinde bir
• arkasında bir
• aşırı bir
• ın Ötesindeki
• arkasındaki şeyi
• ötesindeydi
• hakikat ötesi
• dışına çıkarak

Burada dolanıp bir numaralı kapının ardında ne var diye bakacak değiliz.
لا أعتقد أننا سنمكث هنا لنعرف ما وراء الباب رقم واحد

Gerçek içeriği anlamak için kutuların ötesine, iş tanımlarının, kutunun yüzeyinin ötesine gitmemiz lazım.
نحن بحاجة إلى تخطي الجداول، و توصيف الوظائف، إلى ما وراء ظاهر الوعاء، لنفهم المحتوى الحقيقي.

Heykelin ötesini ve sanatın ötesini görmek istiyoruz.
نريد أن نرى ما وراء المنحوتات، ما وراء الفن حتى.

Ve bu da beni, aslında en büyük çıkarıma getiriyor ve bunun yenilikçiliğin dışında büyük çıkarımları var.
وهذا يحيلني على الأرجح، على إحدى التداعيات الكبرى، والتي بدورها لها تأثير ضخم يذهب إلى ما وراء الإبداع.

Ama dağların ötesindeki kuruyan iklim... ormanları da solduruyor.
لكنّ مدفوعة بمناخ مجفّف ما وراء الجبال، بدأت الغابات في الذّبول.

Güzel kızların sadece bana dans ettiğini düşündüğüm sahne arkasına bayılırdım.
أحببت ما وراء الكواليس حيث بدت الممثلات وكأنهن يرقصن لي لوحدي

Siz Hutt'lar bunun arkasında ne olduğunu bilmekle,... ve bundan kurtulmakla ilgilenmiyorsanız anlarım.
لكن ليس هذا التعب اذا لم تكونوا مهتمين بمعرفة ما وراء هذا وتجعله يختفي

Zihinsel hastalıklar insan hayatı için gerçekten çok zarar verici, ancak hastalık yükünün ötesinde bir de kesin rakamlara bakalım.
والواقع أن الأمراض النفسية أيضا مدمرة جداً لحياة الناس، لكن ما وراء مجرد عبء المرض، دعونا ننظر في الأرقام.

Daha iyi bir yer var. Şu tepenin arkasında bir yerlerde.
هناكَ مكان أفضل في الخارج، في مكان ما وراء ذلكَ التلّ

Üçüncü grubun ardında ne var biliyor musun ?
هل تعلمين ما وراء الصف الثالث؟

O kapının ardında ne var?
ما وراء هذا الباب؟

Artık tanrıya ulaşmak için cismani dünyanın ötesine bakmasına gerek kalmadığını fark etti.
أدرك أنه لم يعد بحاجة للنظر إلى ما وراء هذا العالم المادي لكي يجد القوة الإلهية.

Bir fotoğrafçı olarak, yaşayan diğer bütün canlılarla ortak noktalarımızın kıymetini bilmek adına genetik yapımızdaki farklılıkların ötesine ulaşmaya çalışıyorum.
وكمصور، أحاول أن ألج إلى ما وراء الاختلافات في تركيبنا المورثي لتقدير كل ما نملكه من أشياء مشتركة مع كل كائن حي آخر.

Ben böyle yetiştim: Sınırların ötesini görmeye teşvik edilerek.
هكذا ترعرعت: لقد تم تشجيعي لرؤية ما وراء الحدود.

Büyük liderler sınırların ötesini görenlerden de ileri olmalıdırlar ekstra bir mil ileriye gidenlerden de.
القادة العظماء مجبولون من أولئك الذين يشاهدون ما وراء الحدود الذين يتجاوزون الميل الإضافي

Pasaportunu aldı, galiba yurt dışında.
أخذ جواز سفره لذا أعتقد أنه ما وراء البحار

Dünyamızı uçurumun ötesindeki harap olmuş yıkıntıdan ve kepaze ışıkla bezenmiş uğursuz gökyüzünden korumalıyız.
القفاري القاحلة هي اكاذيب ما وراء الهاوية ذلك ضوء الحاقدين القادم من السماء

Hadi, şu sütunların arkasına.
.هيا لنأخذه إلى ما وراء العمود .لنكون بمنأى عن الأنظار

Peki, bakalım iki numaralı kapının arkasında ne var.
دعونا نرى ما وراء الباب الثاني

Bu sana rüyalarının ötesinde bir zenginlik sağlayabilir.
هذا يمكن ان يجعلك غنياً الى ما وراء أحلامك الجامحة

Neden hep anlattıklarının arkasında bir şeyler varmış gibi hissediyorum?
لماذا أشعر دائما أن هناك شيء ما وراء ماتقوله لي؟

Onları, deniz aşırı bir yerdeki zengin bir ailenin yanına gönderebilir miydim?
هَلّ بالإمكان أَنْ أنا أُرسلُهم إلى عائلة غنية ما وراء البحار؟

Evlat, Salem'ın ötesindeki dünyayı hayal ettin mi hiç?
بني، هل تخيلت العالم ما وراء بلدة "سايلم"؟

Bunun arkasındaki şeyi bulun.
اكتشف ما وراء ذلك

Sonraki 10 sene, kendimi tekrar tanımlamak veya tanımlamamak için arayıştaydım, dünyam, işim, yaşanmışlıklarım, devlet mantığının ötesindeydi.
في السنوات العشر التي تلت،ارتأيت أن أعيد تعريف نفسي أو أن ألغي التعريف عنها، أو عن عالمي، وظيفتي،تجربتي، إلى ما وراء منطق الدولة.

En büyük problem hakikat ötesi bir dünyada yaşamamız değil; veri-ötesi bir dünyada yaşamamız.
المشكلة الكبرى هي ليست أننا نعيش في عالم ما وراء الحقيقة هي أننا نعيش في عالم ما وراء البيانات

Yalnızca kendi ülkenizden olmayanlara da millî sınırların dışına çıkarak sosyal empatiyle yaklaştığınızın bir göstergesi.
إنه يعني فقط أنك تملك ما يكفي من التعاطف الاجتماعي، وتعكس بعضًا منه ما وراء حدود وطنك.