"ما يحاول" - Translation from Arabic to Turkish

• çalıştığı şey
• istediği şey
• çalıştığı şeyi
• çalıştığı da
• çalışıyorsa onu
• anlatmaya çalıştığı
• söylemeye çalıştığı
• yapmaya çalıştığı

Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor...
ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض

Kensi'yi uzun zamandır tanıyoruz... Söylemeye çalıştığı şey, tanıştığımıza memnun olduk.
ما يحاول قوله أنّنا تشرفنا بلقائكِ، وسعداء لأنّكِ سليمة يا سيدتي.

Sanırım Vali Reston'un söylemeye çalıştığı şey benim bir bebeğim olduğudur.
أعتقد أن ما يحاول الحاكم روستون قوله هو أنني أنجبتُ طفلةً

Babanın demek istediği şey senin ne istediğin umurumuzda değil.
ما يحاول والدك قوله هو إننا لا نأبه لما تريدين.

Aklın savaştığı şeyi, vücudun da savaşmaya çalıştığı şeyi buldum.
لقد إكتشفت أن العقل يحارب ما يحاول الجسد محاربته أيضاً

Şu an çok kişinin yapmaya çalıştığı da bu.
وهذا ما يحاول الكثيرون القيام به الآن .

Burada yabancı arkadaşın söylemeye çalıştığı şey, Forman.
ما يحاول صديقي الأجنبي أن يقوله هنا هو أنك أخفقت يا رجل

Robert, bence babanın söylemeye çalıştığı şey Joanne'in bazen...
أعتقد ان ما يحاول والدك قوله هو أن جوان أحياناً

Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor yoksa kalp krizi geçirebilir.
ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض

Sanıyorum, Sheldon'nın söylemeye çalıştığı şey, bizim ilk defa bir yay burcu misafirimiz olduğu.
أعتقد ان ما يحاول شيلدن قوله هو ان برج القوس لم يكن تخميننا الأول

Şerif'in söylemeye çalıştığı şey hamile olduğum.
ما يحاول أن يخبركِ به الشريف خِفية أنني حبلى

Söylemeye çalıştığı şey, kelimelerin ötesinde bir heyecan yaşadığımız.
ما يحاول قوله هو يخوننا التعبير من شدة الحماس

Evet, saygıdeğer meslektaşımın söylemeye çalıştığı şey, o paralar sahte.
نعم، ما يحاول زميلي المحترم أن يقول هو أننا نعرف بأنك تزيف المال

Çocuklar, sanırım koçun söylemeye çalıştığı şey takım oyunu oynamamız.
أصحاب, أعتقد ما يحاول قوله المدرّب أن مفتاح الفوز هو العمل الجماعي.

Rahatsız edici bir kişilik insanı katil yapmaz, ve davacının sizi inandırmaya çalıştığı şey tam olarak budur.
شخصية وقحة ليس بالضرورة ان تقتل وحتى الان, هذا ما يحاول الطرف المدعي ان يبيعه هنا

Söylemeye çalıştığı şey burada gizlenme için ses dalgalarını da tersine çeviren bir ses bileşeni olduğu.
ما يحاول أن يقوله هناك مكون الصوت في جهاز التخفي يعكس موجات الصوت أيضا.

Arkadaşımın söylemeye çalıştığı şey çok özel bir şarkı olduğu.
ما يحاول رفيقي قوله هو.. أنها أغنيه مميزه للغايه

Don'un söylemek istediği şey, Chanel'in çok farklı türde bir yer olduğu.
ما يحاول دون قوله هو ان شانيل متجر مختلف

Şimdi, müvekkilimin yapmaya çalıştığı şeyi çok iyi anlatan bir kelime... çok basit bir kelime var.
والان , هناك كلمة , سيادتك كلمة بسيطة للغاية تصف ما يحاول موكلى فعله هنا

Eh, Scott'un şuanda çözmeye çalıştığı da bu zaten.
حسناً ، هذا ما يحاول "سكوت" بالخارج إكتشافه

Yakaladığımız saldırganların çoğu ne yapmaya çalışıyorsa onu hakimiyet kuruyor.
ما يحاول المجرمين الذين نمسكهم فعله ان يكونوا مسيطرين

Pekâlâ Ray, kes şunu. Babanın anlatmaya çalıştığı...
حسناً راي توقف ما يحاول والدك أن يقوله

Ve bu da bu bölgenin liderlerinin yapmaya çalıştığı şeydir.
وهذا ما يحاول قادة هذه المنطقة القيام به.