Bu da demek oluyor ki bunu sana veren seni kazıklamış. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن كل من باع لك أنها لم تفعل لك أي تفضل. |
Bu da demek oluyor ki, bir parçam en az 80 yaşında. | Open Subtitles | ما يعني أن جزءاً مني عمره، على الأقل، فوق الثمانين عاماً. |
Bu da demek oluyor ki, en iyi aday her zaman kazanamıyor. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن أفضل المرشحين لا يفوز دائما. |
Düşmanca bir dünyada yalnız ve korkmuş olmanın nasıl bir şey olduğunu size söyleyebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أن يخبروك ما يعني أن تكون خائفاً ووحيداً في عالم معادي لهم |
Yine de, Tanrı gibi hissetmenin ne demek olduğunu asla bilemeyeceksin. | Open Subtitles | لكن.. أظن أنك لن تعرف أبدًا، ما يعني أن تكون كالإله |
Demek ki kanatlarının altında başka biri var. | Open Subtitles | ما يعني أن في جعبتها خطة أخرى |
Bu da sığ suların, vahşi yaşam için derin sular kadar önemli olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | ما يعني أن هذه المياه الضحلة كل جزء منها بنفس أهمية أعماق الخليج بالنسبة للحياة البرية |
sadece 6 ülkede iç savaş var, bu, medyanın sadece altı ülkeye yer verdiğini gösterir. | TED | لدينا حروب أهلية فقط في 6 دول، وهذا ما يعني أن الإعلام يغطي فقط 6 دول. |
Yazdığına göre, Paula Gray 1948'de doğmuş bu da demektir ki, Chaco'nun torunu olan bu kadın, 47 yaşında. | Open Subtitles | يتقول هنا أن بولا غراي ولدت في عام 1948 وهو ما يعني أن هذه المرأة حفيدة شاكو كانت 47 سنة |
Bu da demek oluyor ki konferanstaki diğer konuşmacılar da listesinde olabiliri. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن أي من المتحدثين الآخرين في ذلك المؤتمر يمكن أن يكون القادم |
Bu da demek oluyor ki Sam bunu istediği an patlatabilir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن سام يمكنه تفجيرها في أي لحظة |
Bu da demek oluyor ki, biri silmiş gibi göstermek için metadata'yı değiştirmiş. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن شخصا ما تغيير البيانات الوصفية بعد وقوعها لجعلها تبدو مثل فعله. |
Bu da demek oluyor ki kimsenin sana ihtiyacı yok siktiğimin aptalı. | Open Subtitles | وهذا ما يعني أن لا أحد بحاجتك أيها الغبي |
Bu da demek oluyor ki beni 24 saatliğine buradan çıkarabilirsin. | Open Subtitles | ما يعني أن بوسعك إخراجي من هنا لـ 24 ساعة |
Bu da demek oluyor ki, korku bir yerimi yesin. Anlıyor musun asker? | Open Subtitles | ما يعني أن الخوف نكرة إليّ، أتفهمني أيّها الجندي؟ |
Bu devirde genç olmak nasıl bir şey, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما يعني أن تكون مراهقاً هذه الأيام؟ |
Bundan hiç korkmuyorum, çünkü sen ve ben insan olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ولستُ خائفاً بتاتاً لأنّنا نعلم، أنا وأنتَ، ما يعني أن تكون إنساناً |
Senin onlarla tanışmanı istedim çünkü fakir olmanın, masaya bir lokma ekmek getirmenin ne demek olduğunu anlayabileceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لأني لست متأكد هل تقدر ما يعني أن تكون فقيراً أن تضع الخبز على المنضدة |
Sen tatlı bir çocuksun, ama başına ruhunu değiştiren birşey gelmesinin ne demek olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | , أنتِ فتاة صالحة لكنكِ لا تعرفين ما يعني أن يتغير شيئاً في روحكِ |
Demek ki kanatlarının altında başka biri var. | Open Subtitles | ما يعني أن في جعبتها خطة أخرى |
Bakın, bu bir hat oluşturuyor ve bu da diğer adaların tehlikede olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | انظروا، هذا يشكل خط، وهو ما يعني أن أكثر الجزر في خطر |
Onları savaş alanında yenemeyiz bu da Ellcrys'i onarmanın tek umudumuz olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | نعجز عن هزيمتهم بالميدان، ما يعني أن رجاءنا الوحيد في الإلكريس. |
Ve otobüsü kaçıran kişinin kazayla ölmesi de Kira'nın öldürmek için başka yolları da olduğunu gösterir. | Open Subtitles | مختطف الباص يموت في حادثة مرورية ما يعني أن كيرا لديه طرق للقتل |
bu da demektir ki rakip yapay zekamız bant genişliğini arttırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ما يعني أن عدونا الشامل بالطبع يحاول لتوسيع عرض النطاق الترددي. |