"ما يكفيني" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaten yeterince
        
    • yeterince sorunum
        
    • yetecek kadar
        
    • yetecek kadarı
        
    Gidemezsin. Kee, başım zaten yeterince dertte. Open Subtitles لا يمكنك أن ترحل كي، لدي ما يكفيني من مشاكل
    zaten yeterince sorunlarım ar. Open Subtitles ان لدي ما يكفيني من المشاكل ليس لدي اثبات شخصية
    Adamlarımı kaybetme endişesini geç, Pakistan istihbaratıyla yeterince sorunum var zaten. Open Subtitles لدينا ما يكفيني من المتاعب التي تؤرقني مع أعوان الاستخبارات الباكستانية دون الحاجة للقلق حول خسارة أبناء وطني أيضًا
    Şu an yeterince sorunum var, tamam mı? Open Subtitles لديّ ما يكفيني من المشاكل بالوقت الحالي، حسناً؟
    15 senemi Anglikan okullarda geçirdim, yani bana hayatım boyunca yetecek kadar ilahi kitap ve haç gördüm. TED أمضيت 15 عاماً في مدارس الكنيسة الأنجليكانية، لذا هناك من التراتيل والصلبان ما يكفيني عمرا كاملاً.
    Son günlerimi mutlu bir şekilde yaşamama yetecek kadarı yeterli. Aynı senin de benden istediğin gibi. Open Subtitles ما يكفيني لأعيش بسعادة لبقيّة حياتي، مثلما أردتِ منّي
    Bizim orada zaten yeterince kız var. Ben buraya tek bir kadın için geldim. Open Subtitles لدي ما يكفيني منهم عندما أعود للبلد لا, لقد أتيت لأجل إمراة
    - zaten yeterince sorunumuz var. Open Subtitles -لدي ما يكفيني من مشاكل
    Adamlarımı kaybetme endişesini geç, Pakistan istihbaratıyla yeterince sorunum var zaten. Open Subtitles لدينا ما يكفيني من المتاعب التي تؤرقني مع أعوان الاستخبارات الباكستانية دون الحاجة للقلق حول خسارة أبناء وطني أيضًا
    Benim yeterince sorunum var, Louis. Open Subtitles لدي ما يكفيني من المشاكل يا "لويس"
    Onlara ilk görüşte tutuldum. Ve bütün hayatıma yetecek kadar çok aldım. Open Subtitles ووقعت في حبها لدرجة انني اشتريت منها ما يكفيني طوال حياتي
    Onlara bana üç ay yetecek kadar yağım olduğunu açıklardım, bu yüzden güneşin doğusundan batışına kadar oruç tutmak benim için çok kolaydı. TED كنت أشرح لهم أنني سمينة للغاية ما يكفيني للعيش طوال 3 أشهر كاملة بدون أكل، لذا فالصيام من شروق الشمس إلى غروبها كان أمرا بسيطا.
    Bütün yazı masasını boyamaya yetecek kadar var. Open Subtitles لدي ما يكفيني لإنجاز المائدة والمكتب.
    Son günlerimi mutlu bir şekilde yaşamama yetecek kadarı yeterli. Aynı senin de benden istediğin gibi. Open Subtitles ما يكفيني لأعيش بسعادة لبقيّة حياتي، مثلما أردتِ منّي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more