"مباشرة قبل أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • hemen önce
        
    • karışmadan önce
        
    Evet, benim duyduğum da buydu. Lastik patlamadan hemen önce. Haklısın. Open Subtitles أجل، هذا ما سمعته أنا مباشرة قبل أن ينفجر إطار السيارة
    Bilmiyoruz, efendim. İçeri girmeden hemen önce internet bağlantısını kaybettik. Open Subtitles لقد فقدنا وصلة الإنترنت لدينا مباشرة قبل أن يتحرك الفريق
    Buraya gelmeden hemen önce. Open Subtitles حصلت عليها مباشرة قبل أن أتى الى هنا هل كنت معك؟
    Beni dışarı çıkarmadan hemen önce. Open Subtitles في تلك اللحظة مباشرة قبل أن تسحبني إلى الخارج
    Wes'in hatları karışmadan önce, bu sayıları art arda tekrarlayıp durdu. Open Subtitles مباشرة قبل أن يتحكم من جديد في(ويس) ظلّ يكرّر هذه الأعداد مرارا وتكرارا
    Evet, yeni reçeteyi vermeden hemen önce. Open Subtitles نعم مباشرة قبل أن يعطيني هذه الوصفة الجديدة
    Sonra da bunun bir son olduğunu, ölümcül darbe olduğunu fark etmelerinden hemen önce de gözyaşları geldi. Open Subtitles . مباشرة قبل أن يدركوا أنه القتل النهائى
    Benimle işinin bittiğini ve gitmemi istediğini söylemesinden hemen önce. Open Subtitles ، مباشرة قبل أن تخبرنى أنها سئمت مني، ولا تريد أن تراني ثانية
    Benimle işinin bittiğini ve gitmemi istediğini söylemesinden hemen önce. Open Subtitles ، مباشرة قبل أن تخبرنى أنها سئمت مني، ولا تريد أن تراني ثانية
    Okul karma eğitime geçmeden hemen önce kaydını sildirmiş. Open Subtitles وقد ترك الجامعة مباشرة قبل أن تصبح مختلطة
    Okul karma eğitime geçmeden hemen önce kaydını sildirmiş. Open Subtitles وقد ترك الجامعة مباشرة قبل أن تصبح مختلطة
    İyi ajanlar sıfırı tüketmeden veya çift taraflı olarak çalışmaya başlamadan hemen önce dikkatsiz ayyaşlara dönüşürler. Open Subtitles العملاء الجيدون يصبحوا سكارى مهملين مباشرة قبل أن ينطفئوا أو ينكسروا
    - Gördüm... Bizi hasta etmesi için seninkilerin yolladığı çocuğu bulmadan hemen önce. Open Subtitles لقد رأيتها مباشرة قبل أن أعثر على الفتى الذي أرسلتموه لعدوتنا
    En azından Baş komiser güvenini kırdığımız için bizi evinden kovmadan hemen önce bizi sevdiğini söyledi. Open Subtitles حسناً, على الأقل الكابتن قال أننا نعجبه مباشرة قبل أن يطردنا من المنزل لانتهاكنا ثقته
    Nick vurulmuştu üssümüze atak olduğu zaman abim Thad öldükten hemen önce. Open Subtitles في هجوم على قاعدتنا مباشرة قبل أن يتوفى أخي
    Bodrumunda 20 tane bağlı ceset bulmamızdan hemen önce kaçtı. Open Subtitles لقد هرب من منزله مباشرة قبل أن نجد 20 جثة مُقيّده بقبو منزله
    Öyleyse nikah masasına oturmadan hemen önce onunla konuşmadın? Open Subtitles إذن ، أنت لم تتحدث إليها مباشرة قبل أن تكون على وشك النزول على الممر ؟
    VİP ortadan kaybolmadan hemen önce çekip gitti. Open Subtitles خرج من الحجز مباشرة قبل أن يتم خطف الشخصية الكبيرة
    Kilise yanmadan hemen önce, civarda Justin'inkine benzeyen bir araba görülmüş. Open Subtitles شوهدت سيارة مثل سيارة (جستن) بقرب الكنيسة مباشرة قبل أن تحترق.
    ...Kalede ona evlenme teklifi etmeden hemen önce. Open Subtitles مباشرة قبل أن أطلب يدها في القلعة
    Wes'in hatları karışmadan önce, bu sayıları art arda tekrarlayıp durdu. Open Subtitles (مباشرة قبل أن يتحكم من جديد في(ويس ظلّ يكرّر هذه الأعداد مرارا وتكرارا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more