"مباشرة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğrudan
        
    • 'dan
        
    • direkt
        
    • den
        
    • nden canlı
        
    • canlı yayındayız
        
    • doğruca
        
    • tan canlı
        
    • direk
        
    İkinci fikrim: Gerçek hayvan etini ise doğrudan hücrelerden üretelim. TED الفكرة الثانية: للحوم الفعلية للحيوان، دعونا ننميها مباشرة من الخلايا.
    Elimde muhteşem bir parça var. doğrudan Irak Ulusal Müzesi'nden. Open Subtitles لدي قطعة رائعة ، أتت مباشرة من المتحف العراقي الوطني
    Şey, benim adım Allison Ginsburg. Baltimore'daki Milli Akvaryum'dan canlı bağlanıyoruz. TED اسمي هو أليسون غينسبرغ، ونحن معكم مباشرة من بالتيمور بالحوض الوطني للأسماك.
    Ebeveynlerden direkt olarak korunacağınıza dair garantiniz var, değil mi? Open Subtitles كان يجب ان تحصلي على ضمان مباشرة من الأهالي,أليس كذلك؟
    Ben WPKV Özel Haber'den Dana Bright, canlı yayındayım. Open Subtitles معكم دآنآ برآيت أنقل لكم على الهواء مباشرة من قناتنا حصريا ً
    Ve şimdi en sevdiğiniz televizyon şovu Grove Lisesi'nden canlı yayında sevgili Lilly. Open Subtitles والآن حان موعد عرضكم التليفزيوني المحبب مباشرة من مدرسة جروف الثانوية
    New York, Yankee stadyumundan canlı yayındayız ve New York Yankee'lerin beyzbolu! Open Subtitles مباشرة من ملعب اليانكيز في نيوورك إنها البايسبول الخاصة بفريق يانكيز نيوورك
    doğruca Dünya'nın yörüngesinden geçti. Altı saat önce tam olarak o noktadaydık. TED مر مباشرة من خلال المدار الأرضي. في المكان الذي مررنا منه قبل ست ساعات فقط.
    New York'tan canlı bağlantı, ben SpinBall yanımdakiler Jack Hawk ve Candice Black. Open Subtitles مباشرة من مدينة نيويورك هنا سبين بول مع جاك هوك وكانديس بلاك
    Kurbanın kostümü hâlâ üzerindeydi ki bu da direk olarak tiyatrodan kaçırıldığına işaret. Open Subtitles الضحية كانت لاتزال فى زيها،. هذا يجعلنا نقترح بأنها خُطفت مباشرة من المسرح.
    Bu orospu çocuğu, tam buradaki bu orospu çocuğu o kadar çiğ ki bifteği boğaların kalçalarından doğrudan yiyor. Open Subtitles بندقية وزجاجة جعة يا عاهرة هذا الرجل، هذا الرجل هنا قاسٍ للغاية، يأكل شرائح اللحم مباشرة من الثيران الحيّة
    Lütfen ona pencerelerin doğrudan saldırıya karşı 57mm kalınlığındaki camla korunduğunu da söyle. Open Subtitles هليمكنكأن تخبرهابأن هذا الزجاجمعالجليقاوم.. طلقة مباشرة من سلاح عيار 57 مم المضاد للدبابات
    Deneğimiz Genel Ağ'dan gelen veriyi gerçek zamanlı olarak 5 saniye boyunca hissediyor. TED شخص يشعر بالبيانات المزودة مباشرة من الإنترنت لمدة 5 ثوانٍ
    İşte, küçük bir hediye. Büyük Elma'dan direkt buraya; Open Subtitles انا سأعطيك تعطيك هدية صغيرة، مباشرة من التفاحة الكبيرة.
    Ama neden aşağı inip direkt olarak jeneratörden emmiyor ki? Open Subtitles لكن لما لا ينزل فحسب ؟ ويمتصها مباشرة من المفاعل
    Otelden çıkıp direkt olabildiğince hızlı bir şekilde buraya sürdük. Open Subtitles سافرنا مباشرة من الفندق، وصلت إلى هنا بأسرع ما يمكن.
    Leonard, Yeni Delhi'den canli olarak baglanan Doktor V.M. Koosrappali ve esini takdim edebilir miyim? Open Subtitles ليونارد هل ليّ أن أقدم لك مباشرة من نيودلي الدكتور و السيدة كوثوربلي
    Ve şimdi en sevdiğiniz televizyon şovu Grove Lisesi'nden canlı yayında sevgili Lilly. Open Subtitles والآن حان موعد عرضكم التليفزيوني المحبب مباشرة من مدرسة جروف الثانوية
    Springfield Limanından canlı yayındayız lağımla kumun buluştuğu yerden. Open Subtitles مباشرة من ميناء سبرنغفيلد حيث مياه المجاري تختلط بالرمال
    Buffy aradı. Magic Box'tan doğruca devriyeye gidecekmiş. Open Subtitles لقد اتصلت بافي تقول أنها ستذهب مباشرة من متجر السحر لعمل دورية
    Ben Christine DiCarlo, Clinton County-New York'tan canlı yayındayım, Open Subtitles أنا كرستين دى كارلو تبث عليكم مباشرة من مقاطعة كلينتون فى نيويورك...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more