| Tamam. Yapacak kadar iyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل انتِ متأكدة أنكِ على ما يرام لفعل هذا؟ |
| Bu çok sevimli. Burada çalışacak kadar büyük olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هذا ساحر للغاية هل أنتِ متأكدة أنكِ بالغة كفاية لتعملي هنا ؟ |
| İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ بخير؟ ليس أفضل من هذا |
| Tahiti için bu kadar şeye ihtiyacın olacağından emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ تحتاجين هذه الاشياء الكثيرة لتاهيتي ؟ |
| Kötü anılardan başka anın olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ لديكِ ذكريات سيئة فقط؟ |
| Arkadaşlarımı da seveceksin. Eminim Harley'den çok daha iyisini bulacaksın. | Open Subtitles | و متأكدة أنكِ ستجدين أحداً يروق لكِ أكثر من هارلى |
| Tamam gitmem gerek. iyi olduğundan emin misin? | Open Subtitles | يجب أن أذهب هل أنتي متأكدة أنكِ ستكونين بخير؟ |
| Şimdi doğru söyle. İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أخبريني بالحقيقة متأكدة أنكِ بخير؟ |
| Rahat olduğuna emin misin? Evet. | Open Subtitles | هل انتِ متأكدة أنكِ مرتاحة هكذا؟ |
| Hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | اثنان . هل أنتِ متأكدة أنكِ مستعدة؟ |
| Evet. Kör olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أجل, هل أنتِ متأكدة أنكِ لا تبصرين؟ |
| - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ بخير الآن ؟ |
| - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ بخير ؟ أجل. |
| - Çok uzak değil. - Binmek istemediğine emin misin? | Open Subtitles | ليس بعيداً جداً متأكدة أنكِ لا تريدين الركوب؟ |
| Doğru sıraya baktığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ وضعتِه في مكانه الصحيح؟ |
| Tek başına idare edebileceğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ ستكونين بخير بمفردك؟ |
| Eminim babalarına sözlü saldırıya başlamadan önce çocuklara yukarıya çıkmalarını söylersin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ تفضلين خروج الأولاد من الغرفة قبل إنتقادكِ لوالدهم حرفياً |
| Sürekli bu soruyu sorabileceğinden Eminim ama senin sorunun ne? | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ تتسألين عن ذلك طوال الوقت و لكن ما هي مشكلتك؟ |
| Bunu İsveççe de söyleyebileceğine Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ تستطيعين قول هذا باللغة السويدية |
| Lezbiyen olduğundan emin değilsin ve ben de Yucatan'a gidecek olan uçağıma geç kaldım. | Open Subtitles | أنتِ لستِ متأكدة أنكِ مثلية، وأنا متأخرة على رحلتي ليوكاتان |
| Evlat edinmek istemiyorsun donör istemiyorsun ama yine de bebek istediğinden eminsin. | Open Subtitles | لا ترغبين بالتبنّي لا ترغبين بمانحٍ للحيوانات المنوية ومع ذلك أنتِ متأكدة أنكِ تريدين طفلاً |
| Benimle birlikte görünmek istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ تريدين أن يرونا معاً؟ |