"متأكّد أنّكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • eminim
        
    Babana birşey olsa aynı şekilde düşüneceğine eminim. Open Subtitles متأكّد أنّكِ ستشعرين بنفس الطريقة إذا حدث شيء إلى والدكِ
    Hayat sigortası parasını da kabul edeceğinize eminim. Open Subtitles متأكّد أنّكِ ستقبلين مال التأمين على الحياة أيضاً
    Daha uzun süredir burada olan birini, bulacağına eminim. Open Subtitles متأكّد أنّكِ ستجدين شخصاً كان يعمل هنا لفترة أطول ممّا عملتُ
    Yapma, eminim annen bunu sana daha önce söylemiştir. Open Subtitles بربّك، متأكّد أنّكِ قد سمعتِ ذلك من أمّكِ من قبل
    İçinde bulunduğum zor durumu anlayacağından eminim. Open Subtitles متأكّد أنّكِ تقدّرين الضيق الذي أنا به كان يجب أن أكون على يقين أنّكِ تقولين الحقيقة
    Yapma, eminim annen bunu sana daha önce söylemiştir. Open Subtitles بربّك، متأكّد أنّكِ قد سمعتِ ذلك من أمّكِ من قبل
    Sadece bunca zaman bana yalan söylediğinden adım gibi eminim. Open Subtitles مجرّد أنّي متأكّد أنّكِ كنتِ تكذبين عليّ طوال الوقت
    Sihirli dört kelimeyi bildiğinizden eminim? Open Subtitles حسناً، أنا متأكّد أنّكِ تعرفين الكلمات الأربع السحرية، أليس كذلك؟
    Lütfen ağlama. Başka birini bulacağından eminim. Open Subtitles لا تبكي متأكّد أنّكِ ستجدين شخصاً آخر
    eminim çok iyi iş çıkardığın için oradasındır. Open Subtitles إنّى متأكّد أنّكِ هناك لأنّك تقومى بعمل رائع، لهذا...
    Ama parmak izini açıkladım ve eminim ki şimdiye çoktan araştırmışsınızdır. Open Subtitles ولكني فسّرت طريقة وجود بصمتي -والآن ، متأكّد أنّكِ تحققتِ من قصّتي
    Laurie, seni posta kutusunun etrafında çokça gördüğümden eminim. Open Subtitles (لوري)، أنا متأكّد أنّكِ تحومين كثيرا حول صندوق البريد.
    Benden 20 yaş büyük birileriyle olmadığınıza eminim, Dr. Brennan. Open Subtitles متأكّد أنّكِ لستِ أكبر منّي بـ20 عاماً، د. (برينان)
    eminim ki, sen ve Miles düğün ve diğer işlerle acayip meşgulsünüzdür. Open Subtitles متأكّد أنّكِ و(مايلز) منشغلان جدّاً بالزفاف وكلّ هذا
    - Evet. İran, Suriye ve Kuzey Kore Sınırlarındaki Amerikalıları duyduğunuza eminim. Open Subtitles متأكّد أنّكِ سمعتِ عن أولئك الأميركيين على الحدود مع (إيران) و(سوريا) و(كوريا الشماليّة)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more