Hipokamp, yoğun biçimde birbiriyle bağlantılı iki hücre tabakasından oluşur. | TED | الحُصين مكون من صفيحتين من الخلايا، والتي هي مترابطة بكثافة. |
İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı. | TED | سوف استمر في الذهاب أبعد من ذلك، وبينما استمررت، أدركت أن جميع مجالات العلوم مترابطة. |
Sayın vali, tüm bu cinayetler birbirleriyle bağlantılı. | Open Subtitles | أيها الحاكم, كل هذه الوفيّات غير مترابطة. |
Tüm o oklara rağmen, size sürecin aslında ne kadar karışık, birbirine bağlı tekrara dayalı ve dağınık olduğunu açıklayamadığını düşünüyordu. | TED | حتى مع كل تلك الأسهم، كان يظن أنه أخفق في إخباركم كيف كانت العملية مترابطة وفوضوية. |
Topuklarından, bacaklarının altından belinden, karnının içinden, parmak uçlarından dikilmiş. | Open Subtitles | مترابطة خلال.. من خلال كاحليه تحت قدميه،صعودا لظهره،عبر جذعه،خروجا من أطراف أصابعه |
Bilgisayarlarımız bağlantılı. Bunu da bu şekilde buldum. | Open Subtitles | ،ما زالت حواسيبنا مترابطة وهو كيف وجدت هذا |
Bence iki olay birbiriyle bağlantılı. - Tamam. | Open Subtitles | اليوم التالي تلقي رصاصة في الرأس أعتقد أن هذهِ الأحداث مترابطة ببعضها |
Hepsi bağlantılı ve yapabildiğimiz en harika şeylerden biri de şiddeti azaltmak için toplum, emniyet teşkilatı, özel sektör ve şehir olarak ortak çalışmanın değerini göstermek oldu. | TED | إن جميع النقاط مترابطة ببعضها وأحد الأشياء الرائعة التي كنا قادرين على القيام بها هو قدرتنا على إظهار قيمة الشراكة معاً المجتمع ورجال القانون والقطاع الخاص وإدارة المدينة وذلك بهدف خفض معدلات العنف. |
Ve her grup kendi içinde dünyayı daha da iyi bir yer yapmak için üç değişik proje seçip, tüm bu problemlerin birbiriyle bağlantılı olduğunun, birbirini etkilediğinin bilincine varıyor. | TED | وأي مجموعة من بينها تختار ثلاثة أنواع مختلفة من المشاريع لجعل هذا العالم عالما أفضل. والاعتراف بأن جميع هذه المشاكل المختلفة مترابطة وتؤثر على بعضها البعض. |
Kaderlerimiz birbiriyle bağlantılı, efendim. | Open Subtitles | يبدو أن أقدارنا مترابطة , سيدي |
Bunların tümünün bağlantılı olduğuna dair hiçbir şüphem yok. | Open Subtitles | لا أشكّ أنّ كلّ هذه الأمور مترابطة |
Böylece bu inovasyonlar birleşerek otomobil üreticilerinin, Victoria (1837-1901) döneminden kalma motorlar ve sızdırmazlık teknolojilerini sayesinde yapmaya çalıştıkları minik tasarruflara sıkı sıkıya odaklanmaları yerine birbiri ile bağlantılı ve birbirini destekleyen üç inovasyon sayesinde - ultra hafif malzemeler, bunları yapısal hale getirmek ve elektrik gücüyle itme, maliyetlerini çok önemli ölçüde düşürür hale gelmelerini sağlayabilir. | TED | فهذه الابتكارات معاً تستطيع تحويل صانعي السيارات من المدخرات الصغيرة ذات الثمن الفاحش بعيداً عن المحرك الفيكتوري و تقنيات الختم إلى التكاليف ذات الإنخفاض الحاد لثلاث ابتكارات مترابطة والتي تقوي من بعضها البعض بشكل فعّال و أعني المواد الخفيفة جداً, ثم تحويلها إلى هياكل و نظام الدفع الكهربائي. |
Bir dış kuşak ve bir merkez vardı, bütün aktörlerin %75 'i dış kuşağı oluşturuyordu ve merkezin içinde ise birbirleriyle yüksek oranda bağlantılı şirketlerden oluşan minik ama baskın bir çekirdek vardı. | TED | إذن لديك محيط و مركز يحتوى على حوالي 75% من اللاعبين، وفي المركز يوجد هذا اللب الصغير لكنه مسيطر والذي تم تكوينه من شركات مترابطة بشكل قوي جداً. |
Ama artık kaderlerimiz birbirine bağlı. | Open Subtitles | لقد حاولت قتلنا لكن مصائرنا مترابطة الآن |
Bir dönem birbirinden ayrı olarak görülen yaşamın tarihi ve gezegenimizin tarihinin aslında özünde birbirine bağlı olduğu artık çok açık. | Open Subtitles | صار الآن واضحاً أن قصة الحياة وقصة كوكب الأرض والتي كانت من أجزاء منفصلة أصبحت الآن مترابطة |
O cinayetler, pislik Vampaneze, birşey yapıyorlar, ve hepsi birbirine bağlı. | Open Subtitles | وأولئك القتلة (فامبانيز) الحقيرون لقد ظهروا لأمراً أيضاً المسألة برمتها مترابطة |
Huxley, beyin faaliyetlerinin ve bilinçli deneyimlerin birbiriyle ilişkili olduğunu biliyordu ama nedenini bilmiyordu. | TED | لقد عرف هكسلي إن نشاط المخ والتجارب الواعية مترابطة معا لكنه لم يعرف لماذا |
Topuklarından, bacaklarının altından belinden, karnının içinden, parmak uçlarından dikilmiş. | Open Subtitles | مترابطة خلال.. من خلال كاحليه تحت قدميه،صعودا لظهره،عبر جذعه،خروجا من أطراف أصابعه |