Sosyal medyanın hemen yanında, üçgensel yapıda hikayeciliğe bağlı eğitim var. | TED | لقد حصلنا على التعليم متصلاً بقص الحكايات مستنبطة مع وسائل الإعلام الاجتماعية. |
Ona bağlı kalmanın yolu buysa... böyle kalacağım. | Open Subtitles | واذ كانت هذه الطريقة الوحيدة لابقى متصلاً بها . اذاً . لا بد لي ان اكون بهذه الحالة البائسة |
Makinanın artık bağlı olmasını istemediğinize karar verirseniz en az iki imzaya ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | إذا قررت بأنك لا تريدين أن يكون الجهاز متصلاً لفترة أطول سوف نحتاج لتوقيعين على الأقل |
Adamla bağlantı kurduğumda duyduğum ve gördüğüm her şey. | Open Subtitles | هذا ما رأيته وسمعته عندما كنت متصلاً بالرجل |
Joe'ya ağ bağlantısı sağlarız ama aslında evdeki başka bir Commodore'a bağlanmış olur. | Open Subtitles | نجعل جو يتصل بالشبكة لكنه بالحقيقة سيكون متصلاً الى "كومدور" اخر في البيت؟ |
Dünyanın daha bağlantılı olmasından bahsedilmiyor. | TED | لم يخبرك أحد عن العالم الذي أصبح متصلاً على نحو أكبر. |
Bu konuda size yardım edebileceğimi sanıyorum. Benim bir yeteneğim var. Ben hayaletleri görebiliyorum, ve kızınıza bağlı bir hayalet gördüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنّي يمكنني مساعدتكِ بهذا الشأن، لديّ هبة، بإمكاني رؤية الأشباح، وقد رأيت شبحاً متصلاً بابنتك |
Ve elinizden geldiğince onu gerçekliğe bağlı tutmaya çalışın. | Open Subtitles | و استخدمي تلك الكلمات لمقاومة ما يحدث له و حاولي ابقائه متصلاً بالواقع بقدر الإمكان |
Bu geçitler taştan yapılmıştır, içlerinde bir şey yok, ama bu odaya bağlı bir tane var mıydı bilmiyordum? | Open Subtitles | هذه المّمرات كلها حجرية ، لاشيء فيها ولكن لم أعلم أن أحدها متصلاً بهذه الغرفة |
Tek bildiğim şey bu şeye bir şekilde bağlı olduğum. | Open Subtitles | الفكرة الوحيدة التي كانت لدي هي أنني كنت متصلاً بطريقة ما لذاك الشيء |
Kablo bağlı mı değil mi, asıl soru bu. | Open Subtitles | سوى كان الحبل متصلاً أم لا، هذا هو اسؤال. |
Peki bu insan, beyni bilgisayara bağlı şekilde belirli bir bilgisayar oyunu oynayabiliyorsa ve beynini bu çeldiricileri engelleme konusunda eğitebiliyorsa? | TED | ولكن ماذا لو تمكن هذا الشخص من مزاولة لعبة حاسوب معينة أثناء ما يكون دماغه متصلاً بجهاز حاسوب، ومن خلالها يدرّب دماغه على كبح هذه المشتتات؟ |
Hayır, onun konsolosluğa bağlı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | كلا، قلتُ : كان متصلاً بالقنصلية. |
Kafamın bana bağlı olduğunu hissedemedim. | Open Subtitles | لم أكن أشعر برأسي متصلاً بجسدي |
Ama bağlı kalacağım. İstediğin zaman beni arayabilirsin. - Ama-- | Open Subtitles | .سأبقى متصلاً هُنا .أتصل بيّ في أي وقت |
Maine şebekesinin dediğine göre bu telefon adamın öldüğü dakikalarda kimseyle bağlantı hâlinde değilmiş. | Open Subtitles | , وفقاً لشركة الهاتف هذا الهاتف لم يكن متصلاً . بأي أحد خلال وقت الجريمة |
Burasıyla gittikleri yer arasında gerçekten bir bağlantı varsa bunu tespit etmeliler. | Open Subtitles | جسيمات إن كان حقاً متصلاً بين هنا وإلى أين ذهبوا |
Yoluma çıkan birisi var, ve onun eskortlardan birisiyle bağlantısı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هُناك شخصًا يقف في طريقي وأعتقد أنّه متصلاً بإحدى المُرافقات |
Hala diğer tarafla bağlantısı var. | Open Subtitles | إنه ما زال متصلاً بالجانب الآخر |
...ve son kontrol ettiğimde gastrointestinal sistem kalple bağlantılı değildi. | Open Subtitles | وفي المرة الأخيرة التي فحصت المريض فيها لم يكن سبيله الهضمي متصلاً بقلبه |
Ama kâşifin aynı zamanda doğal dünya ile en azından hâlâ bağlantılı olan birini temsil ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن المستكشف يمثل أيضاً شخصاً لا يزال متصلاً بالعالم الطبيعي |