"متقلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • değişken
        
    • dengesiz
        
    • dönek
        
    • ürkek
        
    • hercai
        
    • huysuz
        
    • kaprisli
        
    • tahmin edilemez
        
    • dönektir
        
    Karmaşıktı ama bu karmaşıklıkta fazla değişken bir şeyler vardı. TED لقد كانت معقدة، ولكن هناك شئ متقلب في هذا التعقيد.
    Ama hava epeyce değişken değişiklikler olmuş olabilir. Open Subtitles حسناً،الطقس متقلب نوعاً ما ربما قد يتغير
    3.günde, Gardner karamsar ve dengesiz bir ruh haline büründü. TED في اليوم الثالث كان متقلب المزاج وغير متوازن.
    Eğer Mary kocasından evleneli bir yıl bile olmadan uzaklaşabiliyorsa o dönek ve ahmak bir kadındır. Open Subtitles بعد اقل من سنه زواج اذن فهي شخص متقلب وامراه غبيه
    Bu adam heyecanlı ve ürkek. Open Subtitles هذا الرجل متقلب المزاج و متوتر لذا أسترخي
    Gerçek aşk, hercai bir varlıktır bulunması zor, evcilleştirilmesi hemen hemen imkansızdır ama Varrick ve Zhu Li şunu kanıtladılar ki en imkansız aşların bile mutlu sona erişmek için bir şansları vardır. Open Subtitles , الحب الحقيقي هو مخلوق متقلب , صعب الإيجاد , ومستحيل تقريبا ترويضه لكن (فاريك) و(جو-لي) قد أثبتا
    O ne kadar huysuz, değil mi? Buraya kurallardan kurtulmak için geldim! Open Subtitles اللعنه عليها ـ يا إلهي ، ياله من ثرثار ٍ متقلب المزاج
    Ve yeni bir işletim sistemi yazmak kaprisli bir mesele değildi. TED وكتابة نظام تشغيل جديد لم يكن مسألة مزاج متقلب.
    Çok pervasız ve ne yapacağı tahmin edilemez hale geldi. Open Subtitles أصبح متهوراً جداً، متقلب جداً.
    değişken bir tip. Open Subtitles كان يتغيب عن العمل كثيراً. كان شخص متقلب الأهواء كثيراً.
    Gstaad'ta Şükran günü hava çok değişken olabiliyor. Open Subtitles الطقس في جاستد قد يكون متقلب في عيد الشكر
    Belki de yeni malzemeler gerektiren, tavanın nasıl hafif yapılacağı, nasıl yarı saydam yapılacağı, nasıl parlak olacağı, ve nasıl değişken olmayacağı ile ilgili çalışmalar, TED دراسات لهيكل السقف : التي تتطلب مواد جديدة ربما، كيفية جعله أبيض، وكيفية جعله شفاف، وكيفية جعله متوهج، كيفية جعله غير متقلب.
    Bu günlerde piyasalar oldukça değişken. Open Subtitles ما اقصده, ان السوق متقلب هذه الايام
    Hayır. Senatör babam zalim, kurnaz ve değişken biridir. Open Subtitles لا والدي السيناتور هو، من ضروب الدهاء، رجل متقلب المزاج ،
    Disiplinsiz, iradesi güçlü tutkulu, değişken. Open Subtitles ,همجي, حازم ,عاطفي, متقلب المزاج
    O yaşta herkes dengesiz bir ruh halindedir. Open Subtitles الجميع يكون متقلب المزاج بهذا العمر.
    O yaşta herkes dengesiz bir ruh halindedir. Open Subtitles الجميع يكون متقلب المزاج بهذا العمر.
    İştahı şaşırtıcı durumda, işitmesi keskinleşiyor, dengesiz durumda, çok fazla... Open Subtitles شهيته خيالية، سمعه يتحسن، متقلب المزاج، إنه أكثر...
    Oldukça dönek bir adamla anlaşmaya çalıştığınızı söylemiştim. Open Subtitles لقد حذرتك أنك تتعامل مع رجل متقلب جدا
    Okyanus dönek bir orospu olabiliyor. Open Subtitles المحيط يمكن أن يكون عاهر متقلب
    -Biraz ürkek bir çocuk. Open Subtitles - ياله من ولد صغير متقلب
    Ayy..seni hercai... Open Subtitles اوه! يا لك من متقلب..
    Bütün gün huysuz alacağım. Demek istediğim, parlak olmasına izin verin. Open Subtitles أكون متقلب المزاج طوال اليوم , أعني , أدعهم يحترقون مشعيين
    Hayır, babam bir senatör olarak zalim, kurnaz ve kaprisli birisidir. Open Subtitles إن أبي السيناتور هو رجل مخادع و قاسي و متقلب
    Ne yapacağı önceden tahmin edilemez. Open Subtitles اعتقد انه متقلب
    Kumar Tanrıları bir grup dönektir. Open Subtitles سيد المقامرة دخل متقلب يتأثر بسهولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more