"متماسك" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağlam
        
    • sıkı
        
    • dayanıyor
        
    • tutuyor
        
    • tutarlı
        
    • tutarsız
        
    • arada
        
    • Direniyor
        
    • Dayanıyorum
        
    • kendimi toparladım
        
    Kırk beş iyidir, vücudumuz sağlam, hala sıkı. Seks için yaşlı değil. Open Subtitles خمسه و أربعين جيد, الجسد مازال متماسك و صلب و ليس كبيرا على ممارسه الجنس
    Ekip sağlam ve işi halledeceğiz. Open Subtitles هذا الفريق متماسك وسنؤدي عملنا على أكمل وجه
    Sol tarafı sıkı tutar, sağ tarafta da kabarık bir dalga bırakırız. Open Subtitles اجعلي الجانب الايسر متماسك واجعليه بشكل متموج في هذا الجانب
    Anlamı şu, hâlâ dayanıyor ama yakında konuşacağını belirtti. Open Subtitles مازال متماسك ،لكنّه يشار لي بأنّه قد ينكسر قريبا.
    Sanırım gövdeyi bir arada tutuyor. Open Subtitles أظن بأنه متماسك مع الهيكل كله معاً
    Bu bizim ilk altı saniyelik gerçekten tutarlı uçuşumuzdu. TED كانت تلك الثوان الست الأولى لنا، تحليق متماسك بشكل معقول.
    Bunun kanıtı da hem sıradan insanların hem de aydınların senin çalışmalarını tutarsız bulması. Open Subtitles الدليل على ذلك أن الأشخاص العاديون و المثقفون يجدون عملك غير متماسك بالمرة
    Varlığımızı bir arada tutan şeyin var olduğumuza inancımızdan başka bir şey olmadığını döylüyor. Open Subtitles يقول الكتاب: بأن وجودنا متماسك معاً ولا شيء أكثر من معتقداتنا بأننا موجودين بعيد جداً
    Direniyor. Open Subtitles .حسنا , انه متماسك
    - Dayan biraz! - Dayanıyorum ama ısınıyor! Open Subtitles ـ تماسك ـ أنا متماسك , و لكنه يحرق
    Ama artık biliyorum sağlam somun ekmek gibi bir beynin var. Open Subtitles متماسك عقل رغيف عن عبارة انه لي اتضح لكن
    O ikisinin yanında doğru olanı yapıyormuş gibi görünsen bile sağlam olmadığını, güvenilmez olduğunu düşünürlerdi. Open Subtitles حتى لو كان يبدو عليك أنك تفعل الشئ الصحيح بالنسبة لهؤلاء الشخصين ذلك يعني أنه لم يكن متماسك لم يكن موثوق
    Evet, Vadim, kaynak sağlam. Open Subtitles نعم, فاديم, الجزء الملحوم متماسك
    Yine de sağlam olmuş. Minnettarım. Open Subtitles يبدو أنه متماسك ولأنني مضطر لأسكن هنا
    Fakat sıkı durdum çünkü ejderha uçuş kulübünün ilk kuralını, yani ejderha... Open Subtitles لكنني ظللت متماسك لأنني أعرف القاعدة الأولى من نادي طيران التنين.
    Gerçekten sıkı kaslarım vardır. Open Subtitles لديّ صدر متماسك فعلاً . أطرد, مثلّ, 225 .
    Yaralıydı ama şartlar altında dayanıyor. Open Subtitles كان خائفًا ولكن متماسك في ظل هذه الظروف.
    Fark etmez. Kalkanlar dayanıyor. Open Subtitles لايهم الدرع متماسك
    tutuyor. Virüsün zapt edildiğini umuyoruz. Open Subtitles متماسك , أأمل أن يحتوي الفايروس
    Ve tutarlı olduğu bir gün benden acısını dindirmemi istedi. Open Subtitles ، وحسنا، فى يوم متماسك فيه هو طلب مني انهاء معاناته.
    Ne kadar tutarsız ve iğrenç olsa da. Open Subtitles مهما كان غير متماسك وقذر
    Bazen etrafındaki her şey dağılıyor ve senin onları bir arada tutman gerekiyor, bir "şey" iyidir. Open Subtitles عندما كل شيئ حولك يتفكك وأنت تحتاج للبقاء متماسك,شيئ جيد
    Şimdilik Direniyor. Open Subtitles إنه متماسك حتى الآن.
    - Dayan biraz. - Dayanıyorum, Dayanıyorum! Dayanıyorum! Open Subtitles ـ تماسك ـ أنا متماسك , أنا متماسك
    - Ben kendimi toparladım. Open Subtitles -إنني متماسك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more