"متناقضة" - Translation from Arabic to Turkish

    • karışık
        
    • çelişen
        
    • Çelişkili
        
    • çelişki
        
    • tutarsız
        
    • paradoksal
        
    • paradoksunu
        
    • çelişkiler
        
    Elbette karışık duygular içindeyim. TED وبطبيعة الحال تخالجني مشاعر متناقضة.
    Diğer orkideler çelişen renkler ve insanlara görünmezken böceklerin dayanamadığı morötesi noktalar geliştirdi. TED أنواع الأوركيد الأخرى طورت ألوان وبقع فوق البنفسجية متناقضة– غير مرئية للانسان ولكن الحشرات لا تقاومها.
    Bu da oldukça Çelişkili bir kişilik, çok fazla öfke ve hüsrana işaret eder. Open Subtitles إنّها لا تبدو متطابقة فحسب ، وأشارت إلى شخصية متناقضة ، لديها الكثير من الغضب والإحباط
    Bay Holabird'e göre bu bir çelişki. Öyle mi efendim? Open Subtitles ويجدها السيد هولبارد متناقضة, هل تراها كذلك؟
    Her şey karmaşık görünüyor. Yıldızlar birbiriyle tutarsız. Open Subtitles كل شيء يثير الحيرة علامات النجوم متناقضة
    Göğüs duvarı paradoksal hareket yapmış ve hemopnömotoraks var. Open Subtitles حركة جدار صدره متناقضة و لديه استرواح صدري مدمى
    Sonunda sicim-ağ yoğunlaşması teorim ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırdım. Open Subtitles لقد وافقت بين متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتي حول مكثّف شبكة الوتريات
    Korkarım ki matmazel, çelişkiler yumağısınız ve bunu oldukça büyüleyici buluyorum. Open Subtitles أخشى، سيدتي، أن شخصيتكِ متناقضة وأنا أجد ذلك رائعاً
    Ne hissettiğini biliyorum. Çok karışık. Çıkış yolu bulamıyorum? Open Subtitles انه نظام معقد , إلا أنه يشعر متناقضة.
    Dürüst olmak gerekirse, karışık duygular vardı. Open Subtitles حسناً كي أكون صادقاً القراءات متناقضة
    karışık duygular içindeyim baba. Open Subtitles لدي مشاعر متناقضة اتجاه هذا يا أبي
    Bizi buraya kapatıyorlar, kapıyı kilitliyorlar önümüze bir sürü birbiri ile çelişen kanıt atıyorlar ve sonra da bizden adil bir karar vermemizi bekliyorlar. Open Subtitles يرموننا هنا ويغلقون علينا الأبواب ويرمون أدلة كثيرة متناقضة
    Birbiri ile çelişen bir sürü fikrim var. Open Subtitles وأنا متأكدة أنها جميعاً متناقضة
    Bu odayı kullanın, kaçırdığımız ipuçlarına bakın, çelişen kanıtlara... Open Subtitles استعملو هذه الغرفة , ابحثوا عن قرائن قد فاتتنا ... ادلة متناقضة
    Çünkü Çelişkili noktaları asimile edip onları ortak bir sese indirgeyecek bir kişi arıyorum. Open Subtitles لأني أبحث عن شخص يمكنه ان يستوعب وجهات نظر متناقضة و جعلهم يصبحون كصوت واحد
    İbrahim'in eksik geçmişini ve rutin sorulara verdiği Çelişkili cevaplarını tehdit unsuru olarak gördüğünü söyledi. Open Subtitles وهو يؤكد أن خلفية ابراهيم العائلية مقسمة بشكل فريد وأجوبته على الاسئلة الروتينية متناقضة تماماً وتدق ناقوس الخطر
    Yalnızca düşmanın niyetini tahmin eden Çelişkili hesaplardan bıktım. Open Subtitles لقد نشأتُ على تقارير متناقضة كان عملها فحسب مُنكب على نوايا العدو
    Bu 30 yaş olgunluğumda, o korkunç ama güzel dönemde büyümenin ne demek olduğunu çok düşündüm. Sonunda, benim için gerçek bir yolculuk ve çelişki olduğuna karar verdim. TED في هذه المرحلة .. مرحلة الثلاثينات بت افكر .. اكثر عما يعني ان ينمو الانسان في تلك الفترة الرائعة\الصعبة وقررت .. من أجل نفسي انها كانت رحلة مميزة.. تحمل مفارقات متناقضة
    Ona, bir şüpheye düşseydi, bir çelişki yaşasaydı şirketinin yaptıklarıyla ilgili neler hissederdi diye sorardım. Open Subtitles كنتسأسألهعن شعورهنحو ماتفعلهشركته ... إذا ما كانت لديه مشاعر متناقضة ... إذا ما كان لديه شكوك
    Bu batıl inancı hep çok tutarsız bulmuşumdur. Open Subtitles أتعلم , لطالما وجدتُ أن الخرافات متناقضة بشكل مُزعج
    Engin fakat tutarsız, yine de ahenkli. Open Subtitles هي ألوان رفيعة ، متناغمة وجدابة لكنها متناقضة
    Belki böyle bir durum içinde olmamız, paradoksal bir durum içinde, çok daha fazla bildiğimizi düşünmemiz ama bildiğimizin ne olduğu konusunda anlaşamıyor olmamız bir sürpriz değildir. TED ولهذا قد يكون من غير المستغرب بأننا في حالة، حالة متناقضة من التفكير بأننا نعرفُ أكثر من ذلك بكثير ولم نوافق بعد على ما نعرفه.
    Sonuçlar paradoksal olurdu. Open Subtitles ولكانت النتائج متناقضة بالتأكيد
    Sicim-ağ yoğunlaşması teoriniz ile kara delikte bilginin kaybolması paradoksunu bağdaştırmanızla ilgili yazınızı daha yeni okumayı bitirdim ve resmen nefesim kesildi. Open Subtitles "لقد انتهيت لتوي من قراءة بحثك "موافقة متناقضة المعلومات للثقب الأسود مع نظريتك حول مكثّف شبكة الوتريات وقد خطف أنفاسي
    Sizinle ilişkisi konusunda belirgin çelişkiler yaşayan bir kadını korumanız takdire şayan. Open Subtitles الطريقة التي تدافع فيها عن إمرأة التي من الواضح أنها متناقضة جداً بشأن علاقتها معك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more