Bir an için hücremde yatıyordum, vahşi biri olarak, herşeyi yapabilirdim. | Open Subtitles | ,دقيقة كنت مستلقية في زنزانتي متوحشة , قادرة على أي شيء |
Rüyamda ellerimden sarkan dev gibi vahşi bir kedi gördüm. | Open Subtitles | لقد حلمت بأنني كنت أحمل قطة متوحشة هائلة الحجم بطرف أصبعي |
Sen ölümlü bir kadınsın. Yalancı bir dilin vahşi dürtülerin var Arkadaşın da sarışın. | Open Subtitles | أنتِ فتاة بشرية لديكِ لسان كاذب وميول متوحشة وصديقة شقراء |
Şu ağaçların hemen ardında karanlık ve evcilleştirilmemiş yabani tutkuların vahşiliğinden kuşku duyuyorum. | Open Subtitles | لكن خلف تلك الأشجار أعتقد أن هناك همجية ، برغبات متوحشة مظلمة و غير مروضة |
Hani... Hani bir yaban kedisi ölü fare getirip iğrenç bir şekilde sana sunar ya. | Open Subtitles | لقد بدا كقطة متوحشة ومعها فأر ميت |
çılgın kaplumbağa saat 11 yönünde. | Open Subtitles | انتباه سلحفاة متوحشة على اتجاه عقرب الساعة 11: 00 |
Bir barbar olsaydım, çoktan onun parmağını kesmiştim. | Open Subtitles | إن كنت متوحشة كنت سأكون قد قطعت اصبعه بالفعل |
Bunun ne demek olduğunu bilmiyordun ne olduğunu bir günahkâr, bir katil, bir canavar. | Open Subtitles | لم تكن لديك اية فكرة ماذا كان ذلك ماذا كنتِ مجرمة ، قاتلة ، متوحشة |
- Tanrım, sen bir canavarsın. Sen, benden de betersin. | Open Subtitles | يا إلهي, أنتِ متوحشة أنتِ أسوأ منّي |
Dedem böyle bir şeyi vahşi hayvanlardan korunmak için Afrika'da da kullanmış. | Open Subtitles | جدي اعتاد على فعل هذا في افريقيا من اجل حماية نفسه من الحيوانات المتوحشة حسنا,نحن لسنا حيوانات متوحشة |
vahşi hayvanlar, bakteriyel enfeksiyonlar ve kıyamet sonrasındaki yaratıklar sizi yerle bir etmek için hazır bekliyor olacak. | Open Subtitles | حيوانات متوحشة.. عدوى بكتيرية.. و جنون إيحائي.. |
Onlar vahşi hayvan. vahşi hayvanlar orman kanunlarıyla hayatta kalırlar. | Open Subtitles | هم حيوانات متوحشة والحيوانات المتوحشة تعيش عبر مجموعة من القوانين لضمان بقائها على قيد الحياة |
Sonra da, cin eti için deliye dönen vahşi ve yabani bir hale gelen ren geyiklerine yiyecek oluyorlar. | Open Subtitles | ومن ثمَّ الرنَّات تقتلهم والذي حول الرنات الى مخلوقات برية متوحشة مع شهوتهم لأكل دم ولحم الأقزام |
Mildew tüm köyü ejderhaların çok vahşi olduğuna bu yüzden bir arada yaşayamayacağımıza inandırdı. | Open Subtitles | ميلدو جعل كل القرية تظن ان التنانين متوحشة و اننا لا نستطيع ان نعيش فى سلام معا |
vahşi. korkunç ve ölüden gerçeğe dönmüş. | Open Subtitles | عنيفة، متوحشة وعادت من الموت للحياة الحقيقيَة |
vahşi. Korkunç ve ölüden kanlı çanlıya dönüştürüldü. | Open Subtitles | عنيفة، متوحشة وعادت من الموت للحياة الفعليَة |
Tün gece ayakta, gündüzleri uyuyor ve çok fazla makyaj yapıyor ve diğer yabani hayvanların yanına gidiyor. | Open Subtitles | الذي يسهر طوال الليل وينام طوال اليوم ويضع الكثير من مساحيق التبرج وتركض مع حيوانات متوحشة أخرى |
Oh, hayır. Ben yaban bir çiçek değilim. | Open Subtitles | كلا، لست وردة متوحشة |
Herşeyin ötesinde şimdi anlıyorum ki ...çılgın bir sefahat içinde ölümü geri püskürtmeye çalışmak gibiydi. | Open Subtitles | والأكثر من هذا أنني أدركت الآن... لقد كانت تلك رغبة متوحشة للإنتصار على الموت |
Bir barbar olsaydım, çoktan onun parmağını kesmiştim. | Open Subtitles | إن كنت متوحشة كنت سأكون قد قطعت اصبعه بالفعل |
Bir nevi bir canavar sayılır ama bana bunları bedava verince arada kaldım şimdi. | Open Subtitles | إنها متوحشة نوعاًَ ما، لكنها أعطتني أشياء مجانية، لذا أنا محتارة. |
Sen bir canavarsın! | Open Subtitles | أنتِ متوحشة - إنّها ليست فتى - |
Krallığa sahip olmak isteyen acımasız bir canavar varmış. | Open Subtitles | كان هناك إمراة متوحشة لا ترحم وتريد الإستيلاء على المملكة |