"مثاليّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • mükemmel
        
    • kusursuz
        
    • uygun
        
    • ideal
        
    • muhteşem
        
    • harika bir
        
    • harikasın
        
    • örnek bir
        
    • Kusursuzsun
        
    Ama baktığım zaman yansımam mükemmel. Open Subtitles لكن عندما أنظر إليها أرى الانعكاس لملامح مثاليّة
    Vay canına, görünüşe bakılırsa Bayan İrade o kadar da mükemmel değilmiş. Open Subtitles حسناً، حسناً، حسناً إذاً الآنسة المثالية ليست مثاليّة تماماً
    mükemmel bir hayatım vardı. Altı yıldır komadaydım.. Open Subtitles كانت حياتي مثاليّة حتّى دخلتُ في غيبوبة لمدّة 6 سنوات
    Olağanüstü ekibimiz neredeyse kusursuz küreyi yapabildi ki bir şeyi basınca tabi tuttuğunuzda en güçlü geometriyi elde edebilirsiniz. TED استطاعَ إنشاءَ حجرةٍ مثاليّة تقريباً والتي تمثّلُ النموذجَ الأمثل والأقوى لمواجهة الضغط الذي تتعرّض له.
    Onunla arkadaş olmak istiyorum... ve seninde son derece kusursuz olmanı istiyorum... ve zafere hazır ol, tamam? Open Subtitles اريد ان اكوّن صداقة معه لذلك كوني مُضيفة مثاليّة الليلة وارفعي معنوياتك من اجل النصر، حسنا ؟
    Laboratuar bölümü, kontrol edilebilir boylarından uysallıklarından ve safkan olmalarından bilimsel deneyler için mükemmel olduklarını söylüyor. Open Subtitles يقول قسم المختبرات بأنّها مثاليّة للتجارب العلميّة، حجمها طيِّع وسلسة وأصيلة، وثم هنالك هذه بالخلف
    mükemmel bir ev sahibesi ve eş olmak onun için çok önemli. Open Subtitles وإنهُ مهمّ بالنسبة لها بأن تكون مُضيفة مثاليّة, الزوجة المثاليـة
    Hayatın onun için mükemmel olmasını istiyorum, biliyor musun? Open Subtitles أريد أن تكون الحياة مثاليّة من أجله، كما تعلمين؟
    Pekala. Hayatının mükemmel olmadığını bilmek hoşuma gider. Open Subtitles لا بأس، لا، لا بأس أحبّ معرفة أنّ حياتك ليست مثاليّة
    Kendin hakkında çok şey öğrendin, güvenmek ve kabullenmek konusunda her zaman mükemmel olmak zorunda olmadığın konusunda. Open Subtitles أعني أنّك عرفتِ أشياء كثيرة عن نفسك عن الثقة والقبول كيف أنّه ليس بالضرورة أن تكوني مثاليّة طوال الوقت
    Belki de çocukluğumun mükemmel olmadığını fark ederim. Open Subtitles ولربّما أكتشفُ أنّ طفولتي لم تكن مثاليّة
    85,000 farklı türü bulunur ve bunların arasında her ortamına mükemmel uyum sağlamış en az bir sinek türü vardır, buna bile. Open Subtitles يُشكلون 85 ألف نوع مختلف، ومن بينهم، ذُبابةٌ مثاليّة لجميع المواطن تقريباً، حتى هذا.
    Her biri en hafif esintide bile uçabilen mükemmel birer planördür. Open Subtitles كل واحدة بانسيابيّتها كطائرة شراعيّة مثاليّة والتي بإمكان أخفّ نسيم أن يدفعها
    Çünkü ben bugün senin sahalara tekrardan dönmen için mükemmel bir gece olacakmış gibi hissediyorum. Open Subtitles لأنّي أشعرُ أنّ الليلة ستكون مثاليّة لتعودي للمواعدة، مثلاً، الآن.
    Şaka gibi resmen. Bizi mükemmel bir aileymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Open Subtitles إنّهم يحاولون أن يجعلونا عائلة . مثاليّة
    Eğer bir manastırın kutsal kuralı yok edilirse... böylesine kusursuz bir rahibenin davranışları incelenerek yeniden düzene sokulabilir derler. Open Subtitles يقولون لو أنّ التعاليم المُقدّسة للدير دُمّرَت .. يمكنها أن تُستعاد بدراسة طباع راهبة مثاليّة.
    kusursuz 20. Yüzyıl dairesini yaratmak için sürüyle kredi harcadım. Open Subtitles دفعت الكثير لأبتكر لك شقّة مثاليّة من القرن العشرين
    Pençeler bir şeyi delmek için, patlatmak için ve tutmak için uygun ama pençelerin uçları yakalamayı zorlaştırıyor ve tehlikeli olabilir. TED تُعدّ المخالب مثاليّة للثقب والتنقيب والتعلُّق، لكنّ نهايتها تجعل الإمساك صعبًا، وخطرًا بشكلٍ محتمل.
    Bu gündelik ilişkimin ideal süresi bir hafta olmalıydı. Open Subtitles أسبوع واحد فترة مثاليّة أُفضّل أن تستمر فيه علاقة عَرَضِيّة,
    Hayır, yeni bir tatlı ve muhteşem odak grubunu bir araya getirdik... Open Subtitles حسنٌ، أنتنَ الآن تعيدنَ كلماتي للمواعدة لي. كلا، إنّها حلوىً جديدة، وقد جمّعنا أكثر مجموعة مركزة مثاليّة.
    Belki her şeyi düzgün yapmadım ya da üniversiteye gidip, senin gibi harika bir hayatım olmadı. Open Subtitles ربماإننيلم أفعلكُل شيء صائب.. أو أذهب إلى الجامعة أو أكون إمرأة مثاليّة مثلكِ.
    Sen harikasın. Open Subtitles يا إلهي أنتِ مثاليّة
    Ben kendi kendime örnek bir vatandaş olduğumu söylemeye devam ederim sen de o rozet lekesizmiş gibi oynamaya devam et. Open Subtitles سأستمّر بإخباري نفسي أنني مواطنةٌ مثاليّة وأنتِ إستمري بالتظاهر أن المال ذلك ليسَ بعملٍ قذر.
    Sen Kusursuzsun ama ben değilim. Open Subtitles أنت مثاليّة وأنا معيوب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more