"مثقوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • patlak
        
    • delinmiş
        
    • patladı
        
    • patlamış
        
    • delik
        
    • piercing
        
    • sızdıran
        
    • patlamıştı
        
    • lastik
        
    Hayır aşkım, eminim başkan da dahil hepimiz ne kadar zeki olduğun konusunda hemfikiriz ama patlak lastiği takman aptalca birşey. Open Subtitles كلا يا حبيبي، أظن أننا جميعًا نتفقوبمافي ذلكالرئيس.. بأنك رجل ذكي جدًا لكنك غبيًا في وضع إطار إحتياطي مثقوب.
    patlak lastikle yalın ayak bisiklet sürüyordu. Open Subtitles كان حافي القدمين، يقود دراجة ذات إطار مثقوب.
    Ama günün sonunda delinmiş akciğeriyle baygın bir şekilde kaldı. Open Subtitles لكن في نهايه اليوم انها في غيبوبه و بكبد مثقوب
    Arabamın lastiği patladı. Open Subtitles كان عندي بعض المشكل بسيارتي. إطار مثقوب.
    Gördünüz mü, lastik patlamış. Open Subtitles عفوا، ولكن أود أن أشير إلى أن لديك إطار مثقوب.
    Kafanda çınlama, cebin delik ve buzdolabın bomboş olarak eve gidersin. Open Subtitles تعود مساءا الى بيتك ورأسك يرن وجيبك مثقوب, والثلاجة خالية
    Vücudunun her tarafında piercing var. Open Subtitles لديه شعر متناثر والأوشام تملأه وجسده مثقوب
    Tıpkı sızdıran kova gibi, bu modeller çoğu durumda işe yarıyor. TED هذه النماذج ، مثل دلو مثقوب ، تعمل بشكل جيد في معظم الحالات.
    Otoyolun güvenlik şeridinde bir patlak lastik bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا اطار مثقوب على أول الطريق السريع
    Madem lastiğiniz patlak değil hadi git bakalım. Open Subtitles ليس لديك أى إطار مثقوب ، هيا ، قُد السيارة
    Sana patlak bir lastik yerine adalet getireceğim. Open Subtitles سأجلب لك العدالة بدلاً من إطار مثقوب.
    Yırtık belkemiği, kırık göğüs kemiği parçalanmış köprücük kemiği, delinmiş karaciğer ve deli gibi bir baş ağırısı. Open Subtitles العمود الفقري متهتك القص متصدع القصهيعظمةالصدرالعليا الترقوة محطمة الكبد مثقوب وصداع مرعب
    Göğüs kemiği kırılmış, yemek borusu delinmiş. Open Subtitles عظمة القفص الصدري مكسورة المريء مثقوب
    Cenin dışarı atılmadı. Rahmi delinmiş. Open Subtitles الجنين غير خارج رحمها مثقوب
    Sorun yok, memur bey. Sadece... Sadece lastik patladı, hepsi bu. Open Subtitles كلّ شيء بخير أيها الشرطي مجرد إطار مثقوب
    Yolda lastiğimiz patladı ve oğlum Evan beni bekliyor. Open Subtitles لدي اطار مثقوب عند نهاية الطريق و ابني ايفان ينتظرني
    Biri patlamış gibi göstermek için lastigin havasını boşaltmış. Open Subtitles جيبز : يبدو أن شخصا ما قام بافراغه من الهواء ليبدو كأنه مثقوب آبي :
    Ne yazık ki, tanımadığı bir yerde tekeri patlamış. Open Subtitles للاسف انتهى في مكان غير مألوف مع اطار مثقوب
    Boynuna delik açılmış, kanı bitmiş. Open Subtitles جرح مثقوب في الرقبة لقد نزف حتى الموت
    Sonra fark ettim ki cebimde bir delik vardı. Open Subtitles ولكننى اكتشفت أن جيبى مثقوب
    Bir şey buldum: gitar Washington'daki satıcıda kaşında piercing olan bir kadının getirdiğini söyledi. Open Subtitles وجدنا نتيجة، تاجر في العاصمة حصل على الغيتار، قال إنّ من جلبه امرأة بحاجب مثقوب
    Bahsetmek gerekirse, sızdıran karton mukavvalı çatısı ve tıkanmaya yüz tutmuş bir boru tesisatı var ve yaya trafiğine kapalı. Open Subtitles عبارة عن سقف مثقوب وسباكة مثخنة بالأعطال وفي مكان معزول
    - Kat'in arabasını buldum, lastiği patlamıştı. - Lenny, arabaya bin. Open Subtitles وجدت سيارة (كات) مع إطار مثقوب - يا (ليني)، اركب للسيارة -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more